• Turkhane Logo

Prof. Sarı ‘dipteki tehlike’ye dikkat çekti: Kasımda müsilaj olasılığı çok yüksek

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, yüzeyde müsilaj görülmemesinin sorunun bittiği anlamına gelmediğini vurgulayarak “Kasım ayına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Aynı sorunu tekrar yaşayabiliriz” dedi.

16:18 20 Eylül 2021 Pazartesi
Prof. Sarı ‘dipteki tehlike’ye dikkat çekti: Kasımda müsilaj olasılığı çok yüksek
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, yüzeyde müsilaj görülmemesinin sorunun bittiği anlamına gelmediğini vurgulayarak “Kasım ayına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Aynı sorunu tekrar yaşayabiliriz” dedi.


Marmara Denizi’nde dip yapının yüzeye vurmasıyla ortaya çıkan müsilaj (deniz salyası) sorunu mayıs ayının sonunda gündeme gelmiş ve haftalarca konuşulmuştu. Dış basında da geniş yer bulan müsilaj sorununda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyeler harekete geçerek denizin yüzeyini temizlemişti.

Geçen yıl kasım ayında müsilaj uyarısı yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Sarı haftada iki kez dalış yaptığı Marmara Denizi’nden gözlemlerini aktardı.


17 Ağustos itibariyle su kolonundaki müsilajı artık görmediklerini ifade eden Prof. Dr. Sarı şöyle devam etti: “Büyük kümeler, tüller şeritler halinde kilometrelerce uzanan müsilaj artık su kolonunda görülmüyor. Bunun anlamı, ‘müsilaj tamamen bitti, kurtulduk’ değil. Müsilaj diplerde ne yazık ki büyük kümeler halinde halen yatıyor. Çünkü temmuz ayı sonu itibariyle 15-25 metre aralığında, neredeyse araba büyüklüğünde parçalar haline gelen müsilaj ağırlaşarak dibe çöktü. Dipte az akıntılı bölgelerde yığıldı. Dalga hareketiyle, akıntılarla daha derinlere sürükleniyor. Ancak 15 metreden itibaren dipteki süngerleri, mercanları, diğer hareketsiz organizmaları ne yazık ki halen etkilemeye devam ediyor. Bir taraftan da parçalanma başladı. Bu olmasını arzu ettiğimiz, doğal bir süreç.”

Ancak Sarı bu parçalanma sürecinin yeni bir müsilaj dalgasını tetikleyebileceğini anlattı: “Parçalanma esnasında, simsiyah bir ince dokulu çamura dönüştü. Pis kokulu, ince dokulu bir çamur. Bu aslında şu an dipteki oksijeni tüketiyor. Bir taraftan parçalanan müsilaj, bu parçalanma sonucu ortaya çıkan inorganik besin elementleri yeni bir müsilaj oluşumu için suda zemin hazırlıyor. Bunun için kasım ayına çok dikkat etmemiz gerekiyor. Çünkü geçtiğimiz yıllarda müsilaj oluşumu ekim sonu kasım başı gibi başladı. Geçen yılda ben ilk müsilaj uyarısını 21 Kasım’da yaptım. Bu sene de kasım ayında yeniden müsilaj oluşma ihtimali çok yüksek.”

Müsilajın bir sonuç olduğunu vurgulayan profesör nedenleri ortadan kaldırılmadan bitmeyeceğine dikkat çekti.

Sarı nedenleri de şöyle sıraladı: “Küresel iklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarındaki artış… Devam ediyor ediyor, çünkü buna müdahale edemiyoruz. Diğer nedeni Marmara Denizi’ndeki kirlilik yüküydü, azot ve fosfat gibi besin elementlerinin aşırı derece deşarj edilmesiydi. Marmara Denizi’ne deşarjlar devam ediyor mu? Üzgünüm, ediyor. 25 milyon insanın atıklarının, sayın çevre bakanının yaptığı açıklamaya binaen söylüyorum, en iyi ihtimalle yüzde 55’i temizleniyor, arıtılıyor. Yüzde 45’i arıtılmadan Marmara Denizi’ne deşarj edilmeye devam ediliyor. Endüstriyel atıkları daha saymadık bile. Gemicilik, tarım ve diğer atıkları da devam ediyor. Yani ikinci faktörü de tamam. Üçüncü faktörümüz neydi? Marmara Denizi’ndeki durağan şartlar, deniz şartlarının durağan olması. Deniz dibiyle yüzeyin arasındaki karışımların azlığı, yüzeydeki sirkülasyonların azlığı idi. Karadeniz’den gelen suyun etkisiyle hazirandan itibaren bu karışım yükseldiama ekim ayından itibaren tekrar azalacak ve Marmara Denizi’nde durağanlığa neden olacak. Yani geçen yıl müsilaj oluşması için gerekli olan şartlar şu anda da ne yazık ki müsilajın oluşmasına doğru bizi götürüyor.“

Son güncelleme: 16:18 20.09.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı