• Turkhane Logo

Polonya, Avrupa Birliği'nden ayrılacak mı?

Polonya Anayasa Mahkemesi'nin AB hukukunun ulusal mevzuata üstünlüğünü reddetmesinin ardından ülkede AB'den ayrılma tartışmaları alevlendi.

13:17 13 Ekim 2021 Çarşamba
Polonya, Avrupa Birliği'nden ayrılacak mı?
Polonya Anayasa Mahkemesi'nin AB hukukunun ulusal mevzuata üstünlüğünü reddetmesinin ardından ülkede AB'den ayrılma tartışmaları alevlendi.

Mahkemenin, AB yasalarının Polonya anayasasına kısmen uymadığı kararı nedeniyle birçok insan Polonyanın ABden ayrılmasından endişeli.  Mahkemenin kararını protesto etmek isteyen on binlerce insan sokağa çıktı. 

Avrupa Birliğinden de karara tepkiler gelmeye devam ediyor .  AB Komiseri Vera Jourova, ABde eşit kurallara Avrupanın her yerinde aynı şekilde saygı gösterilmesi ilkesini desteklemezsek, tüm Avrupa çökmeye başlayacak uyarısında bulundu. 
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, ABden ayrılma planları olduğu iddialarını yalanladı 
Avrupa basınında da  protestoların etkisi ve Avrupa Birliğinin geleceği tartışılıyor. 
Deutschlandfunk- Almanya 

Hala çok az
Sokakta direniş eksik olmasa da Donald Tuskun çevresinde toplanan muhalefetin hala etkili bir gücü yok, diyor Deutschlandfunk:
“Bunun sebeplerinden ... biri de Tuskun bizzat kendisi. Tusk kısmen neoliberal kabul edilebilecek eski politikaları nedeniyle sadece PiS çevrelerinde rahatsızlık yaratmakla kalmıyor. Siyasete döndüğünden bu yana yeni, ikna edici bir programı da hala hayata geçirilebilmiş değil. Aynı durum Tuskun partisi olan Yurttaşlar Platformunun yeni kadrosu için de geçerli. Ancak kendi seçmen tabanının dışında da kabul görebilmek için Tuskun bunlara ihtiyacı var. AB taraftarı protestoların gücünün kısıtlı olmasının ikinci sebebi de bu. Göç ve Komünizm sonrası dönemde hiçbir zaman tam anlamıyla aşılamamış siyasi atalet, geniş çaplı şekilde harekete geçilmesini engelliyor.”

Tygodnik Powszechny - Polonya  

Muhalefete bir Avrupa vizyonu şart
Tygodnik Powszechnynin de muhalefetten talepleri var:
“Avrupa Birliği şu anda bir kimlik krizi yaşıyor ve birbirine zıt çıkarların karmaşasında derin bir kutuplaşma içinde. Kaczynski bunu görüyor ve ince hesaplarında bunu da dikkate alıyor. Kendi gibi egemenlikçilerin başka ülkelerde de kısa süre içinde iktidarı ele geçireceğini hesaplıyordur belki de. Polonyadaki muhalif siyasetçiler açısından, Polexit karşıtlarının kurduğu savunma cephesinin PiS hariç bütün siyasi yelpazeyi güçlü bir şekilde birleştirmiş olması şimdilik yeterli. Bu cephedeki siyasetçilerin seçimlere iki yıl kala AByle ilgili eşgüdümlü bir vizyon ortaya koymaları mümkün görünmüyor. ... Ama bu soruyla yüzleşmek zorunda kalacağımız günler de gelecek.”

15min- Litvanya 

Vilniusa lazım olan, güvenebileceği bir Varşova
Siyaset bilimci Ramunas Vilpišauskas, 15mindeki yazısında, Polonyanın tutumunun ABnin genişlemesine zarar verdiğini söylüyor:
“Polonya ile AB kurumları arasında bu tür çatışmalar ne kadar büyükse, ABli komşularındaki önemli siyasi ve kurumsal reformlar söz konusu olduğunda Polonyanın sesine o kadar az güvenilecektir. ... Litvanyanın endişelenmesini gerektiren nedenlerden biri de bu. Doğudaki komşularında demokratik değerlerin ve Avrupa değerlerinin yaygınlaşması stratejik olarak Litvanyanın da lehine. ... Son gelişmeler bir taraftan da Fransa gibi AB ülkelerine, Balkan ülkelerinin hızlı entegrasyonuna karşı durmak ve Ukraynaya AB içinde bir gelecek için umut vermemek konusunda gerekçe sunuyor.”

Les Echos- Fransa 

Küçül, hayatta kal
Üst düzey devlet görevlisi Etienne Keroyant, Les Echostaki yazısında, ABnin artık isteksiz üye devletlerle boğuşmayı bir kenara bırakması gerektiğini söylüyor:
“AB önündeki handikapları göz önünde bulundurarak ve üyelerinden biri tarafından sırtından bıçaklanmak riskine girmeden çok daha yüksek perdeden konuşmalı. ... Avrupa projesinin geliştirilmesi için, hatta salt varlığını sürdürebilmesini sağlamak ve kıtayı önümüzdeki yıllarda küresel ağırlığı olan bir güç merkezine dönüştürmek için, benzer ekonomik gelişme ve kültüre sahip tarihi üyeleriyle -12 ya da 15 üyeyle ve Orta ve Doğu Avrupadan kapsamlı bir entegrasyon isteyen devletlerle- birlikte ABye yeni bir yön tayin edilmesi kaçınılmaz görünüyor.”

Gazeta Wyborcza- Polonya 

İkinci sınıf vatandaşlık mı? Bir daha asla!2000lerin başında Polonyadan Fransaya göç edip temizlikçi olarak kaçak çalışan Natalia Waloch, Gazeta Wyborczada o zamanki umutlarını hatırlıyor:
“2002 yılında Pariste Polonyalı bir kadın olmak kolay değildi. Fransızlar Polonya hakkında çok az şey biliyordu. ... Polonyada araba, bilgisayar var mı diye sık sık sorarlardı. İnsanların kafasında Polonya Urallara yakın bir yerlerdeydi. ... İkinci sınıf vatandaş olacağım bir yere bir daha asla gitmemeye karar verdim. Gerçek anlamda bir Avrupalı olmak istiyordum, zaman zaman bulduğum ve beni tüketen işlerde çalışmak değil, üniversiteye girmek, yurtdışında okuyabilmek istiyordum. Son 17 yıl kendimi işte böyle hissetmiştim. [Şimdi] hiç kimsenin elimdekileri almasına izin vermeyeceğim.”

Son güncelleme: 13:17 13.10.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı