• Turkhane Logo

O isim de İlker Başbuğ'a cevap verdi

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, askeri şahısların sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan kanun teklifini veren isimlerin araştırılması gerektiğine yönelik sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan akabinde bir itiraz da dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den geldi.

14:23 10 Şubat 2020 Pazartesi
O isim de İlker Başbuğ'a cevap verdi
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, askeri şahısların sivil mahkemelerde yargılanmasının önünü açan kanun teklifini veren isimlerin araştırılması gerektiğine yönelik sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan akabinde bir itiraz da dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’den geldi.

Adalet ve Kalkınma Partisinden istifa ederek, eski başbakan yardımcısı Ali Babacan liderliğinde kurulacak yeni parti içinde yer almaya hazırlanan Sadullah Ergin, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğun terör örgütü üyeliği ile irtibatlandırmaya çalıştığı düzenlemenin Avrupa Birliği müktesebatı ve talepleri gereği Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildiğini söyledi. 
Bugün yazılı açıklama yapan Ergin, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dahil siyasi parti gruplarının da sabaha karşı verilen önerge ile yapılan değişiklikten önceden haberdar olduklarını, değişikliğe onay verdiklerini belirtti. 
Ergin, AKP’lilerin Erdoğan’ın çağrısıyla hakkında suç duyurusunda bulunarak, dava açılmasını istedikleri Başbuğ’a şu sözlerle tepki gösterdi: “Parlamento çatısı altında, üstelik Avrupa Birliği ile yürütülen müzakere sürecinde ilerleme sağlamak maksadıyla yapılan şeffaf bir yasama faaliyetinin kriminalize edilmek istenmesinin asla kabul edilemez.” 
Ergin, “Asker kişilerin askerlik görevi ile ilgili olmayan fiillerinden dolayı sivil mahkemelerde yargılanmalarına yönelik 2009 yılında yapılan yasa çalışmaları hakkındaki tartışmalarda ismimin zikredilmesi sebebiyle aşağıdaki açıklamaların yapılması gereksinimi doğmuştur.” ifadelerini kullandı.
Ergin, Avrupa Toplulukları Komisyonu’nun 26 Şubat 2008 günlü Katılım Ortaklığı Belgesi’nde Konseyin Türkiye’den kısa vadede şu düzenlemeleri yapmasını istediğini belirtti:
Ordu üzerindeki sivil kontrolün AB üye ülkelerindeki uygulamalarla uyumlu hale getirilmesine devam edilmesi.
Ordunun siyasi konulara müdahale etmemesinin ve sivil idarenin ulusal güvenlik stratejisinin oluşturulması ve uygulanması da dahil olmak üzere güvenlikle ilgili mevzularda denetim işlevlerini tam olarak kullanmasının sağlanması.
Askeri mahkemelerin yargı yetkisinin askeri personelin askeri görevleriyle sınırlandırılması.
Ergin, hükûmetin iradesi doğrultusunda, Avrupa Birliği ile uyum süreci nedeniyle ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye’nin aleyhine sonuçlanan yargı kararları da göz önüne alınarak, 25 Haziran 2009 günü 5918 sayılı yasanın TBMM’de yapılan görüşmeleri sırasında, önerge ile şu konuların getirildiğini aktardı:

Sivillerin hiçbir koşulda askeri mahkemelerde yargılanmaması,
Asker kişilerin sadece askerlik hizmetiyle ilgili fiillerinin askeri mahkemelerde yargılanması ile ilgili maddeler.
SADULLAH ERGİN: İSTİSNAİ BİR DURUM YOK
Teklif ile tasarı veya tekliflere ekleme ya da çıkarma yapılmasının Meclis çalışma usulünün parçası olduğunu belirten Ergin, bu yöntemin sıklıkla kullanıldığını, Genel Kurul’un sabahlara kadar çalışmasının da istisnai bir hal olmadığını vurguladı. 
Müzakerelerin bitimine kadar sürdürülmesinin dönemin parti gruplarının ittifakı ile alınmış karar olduğunu kaydeden Ergin, danışma kurulunun da bu yönde karar aldığını vurguladı.
“BÜTÜN PARTİLER ZİYARET EDİLDİ, HEPSİ DESTEK VERDİ”
Kanun teklifinin genel kurula sunulmadan önce parti gruplarının ziyaret edildiğini, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) dahil nöbetçi grup başkan vekillerinin değişikliğe prensipte onay verdiğini belirten Ergin, hazırlanan metnin saatler önce gruplara verildiğini, mutabakat üzerine imzalanarak Başkanlık Divanı’na sunulduğunu kaydetti. 
Ergin, müzakereler esnasında yasa tasarısının 9. Maddesinin tasarı metninden çıkarılmasının da bu mutabakat bağlamında, CHP grubunun talebi ve verdikleri önergenin kabulü ile gerçekleştiğini kaydetti.
KONUŞMA BİLE YAPILMADI
Ergin, mutabakat gereği, tasarının maddeleri üzerinde görüşmelerde konuşma yapılmadığını, yasama faaliyetinin tartışma olmadan bittiğini belirterek, bu sürecin TBMM zabıtları ve tarafların basında yer alan beyanlarıyla sabit olduğunu dile getirdi, 
Ergin, maddeler düzenlenirken, parti grupları ve meclis bürokrasinin de anayasaya aykırılık iddiasında bulunmadığına da dikkati çekti.
Yasanın, Cumhurbaşkanı onayıyla 8 Temmuz 2009’da yürürlüğe girdiğini belirten Ergin, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onama açıklamasında düzenlemenin AB müktesebatı gereği yapıldığını vurguladığını hatırlattı.
TÜRKİYE İLERLEME RAPORUNDA ÖVGÜYLE BAHSEDİLDİ
Ergin, şöyle devam etti: “Bu husus, Avrupa Toplulukları Komisyonu’nun “2009 Yılı Türkiye İlerleme Raporu”nda Güvenlik Güçlerinin Sivil Denetimi başlıklı bölümde bildirilen olumlu görüşüyle de teyit edilmiştir. İlgili bölümde, ‘Haziran 2009’da, TBMM, askeri personelin barış zamanında, askeri darbe teşebbüsü, milli güvenlikle ilgili suçlar ve organize suçlar da dâhil olmak üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun 250’nci maddesine göre ağır ceza mahkemelerinin yargı yetkisindeki suçlardan, sivil mahkemelerce yargılanmasını öngören bir Kanun çıkarmıştır. Bunun yanında, yeni Kanun, askeri mahkemelerin barış zamanında sivilleri yargılayabilmesine yönelik kalan yetkilerini de kaldırmak suretiyle Türkiye’deki uygulamayı AB’dekiyle uyumlu hale getirmiştir’ denilmiştir.”

ANAYASA KURALI HÂLİNE GELDİ
Ergin, Anayasa Mahkemesi’nin 20 Ocak 2010 günü, bu düzenlemenin bir kısmını iptal ettiğini ancak 12 Eylül 2010 referandumuyla anayasanın 145. Maddesine aynı mahiyette bir düzenleme eklendiğini, bu düzenlemenin TBMM’de nitelikli çoğunlukla kabul edildiğini ve referandumda onaylandığını kaydetti. 
Ergin, “Nihayetinde 2017 yılında yapılan Anayasa değişikliğinde disiplin mahkemeleri dışında Askeri Mahkemeler tamamen kaldırılmıştır.” dedi.

“TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN ORTAK İRADESİDİR”    
Ergin, şunları ifade etti: “Tüm bu çalışmalar iktidar partisinin, hükûmetin, meclis grubunun ortak iradesini yansıtan çalışmalardır. Bireysel inisiyatifle yapılabilecek şeyler değildir. Önerge, Genel Kurul’da, büyük bir çoğunlukla ve reddi yönünde oy kullanılmaksızın kabulü ile TBMM’nin iradesi haline gelmiştir. Nitekim bu düzenlemenin dayanağı olan ortak irade bugüne kadar süregelmiştir.
KANUN YAPMA FAALİYETİ KRİMİNALİZE EDİLEMEZ
Ergin, Parlamento, halkın iradesinin en geniş biçimde temsil edildiği mercidir. Parlamento çatısı altında (üstelik Avrupa Birliği ile yürütülen müzakere sürecinde ilerleme sağlamak maksadıyla) yapılan şeffaf bir yasama faaliyetinin kriminalize edilmek istenmesinin asla kabul edilemeyeceğini saygıyla bildiririm.” dedi.

Son güncelleme: 14:23 10.02.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı