Hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı kaldırılan Gezen, “Dünyada en tehlikeli şey önyargı ve peşin hükümdür. Zehirdir. Bakın bu okulu yakan çocuk beş yıl dört ay hapse mahkûm oldu, dört tane de çocuğu var. Kitapta da yazdım, onlara da çok üzülüyorum. Toplumu böyle ikilere, üçlere bölmenin anlaşılır yanı yok” diyor.
Cumhuriyet’ten Gamze Akdemir’in sorularını yanıtlayan Müjdat Gezen, “Bugünkü demokrasi adı altında diktatörlük” ifadesini kullanıyor.
Son kitabı “Haddini bil!”in Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından misliyle söylendiğini belirten sanatçı, “Benim söylediklerim onun söylediklerinin kelimesi kelimesine tekrarı. Eksiği var fazlası yok. Eksiği şu; ‘ulan’ diyor bize, ‘imansız’ diyor, ‘müsvedde’ diyor. Benim söylediklerimde onlar yok. Bu kelimeleri hayatımda hiç kimseye kullanmadım, kullanmam. Maalesef Cumhurbaşkanı bonkörce kullanıyor. Öyle ki artık havada uçuşuyor” ifadesini kullanıyor.
“Bu lafı Cumhurbaşkanı’ndan daha sık kullanan da duymadık yani” diyen Gezen, “Eğer bu suçsa kendisi kaç kere suç işledi” vurgusunu yapıyor.
Müjdat Gezen, yaşananlara tepkili. “60 yıl emek vermiş bir sanatçıyı hiçbir günahı yokken evinden polisle alıp götürüp, yurtdışına çıkma yasağı, her hafta gidip imza verme zorunluluğu ayıptır, ayıp” diyor ve ekliyor:
“Bence heyecanlı o (Erdoğan). ‘Biz Müjdat Gezen ile Metin Akpınar’ı da gözaltına alabiliriz icabında, dikkatli olun’ tavrı ters tepti. Ben o programı izlediği kanısında değilim; üç saat seyretmez. Ona bazı cümleler cımbızla alıp veriliyor bence.”
12 Eylül’de mahkemelerin bir bölümünün bağımsız olduğunu söyleyen Gezen, “Kenan Evren devrinde cezaevinde yattım. Beş sene ne kitap yazdım ne ondan söz ettim ama bu başka. Her ikisinde de açık bir haksızlık var ama o haksızlık bir diktatörlük eliyle yapılmıştı. Bugünkü ise demokrasi adı altındaki diktatörlük” diye konuşuyor.
