Başbakanın başdanışmanlarından Muhsin Kızılkaya’nın asistanı Harun Bayhan, Hakkari’de dairesini DBP’ye kiraya veren Recep Akar’ı tehdit etti. HDP’yi de “terör örgütü” olarak itham eden Bayhan, Akar ile yaptığı telefon görüşmesinde sürekli devletin gücünü kullanmakla baskılıyor.
ÖNCE AİLESİNİ DAĞITTILAR
Hakkari’de Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) dairesini kiraya veren Recep Akar isimli yurttaş, Başbakanlıkta başdanışman olarak çalışan Muhsin Kızılkaya’nın asistanı Harun Bayhan tarafından tehdit edildi. Bulunduğu makamın arkasına sığınan Bayhan, Akar ile yaptığı telefon görüşmesi boyunca devletin gücünü baskı altına alma aracı olarak kullanıyor. Savcılığa şikayet başvurusunda bulunan ve Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) yardım talep eden Akar, Bayhan ile yaptığı telefon görüşmelerin kayıtlarını paylaştı.
Akar ile Kızılkaya ailesi arasında yaşananların öncesi şöyle gelişiyor:
Bir yıl önce Akar’ın eşi olan Şükran Kızılkaya Akar, muhasebe uzmanı olarak çalıştığı defterdarlıktaki işinden önce “FETÖ” ardından da “PKK’li” olduğu gerekçesiyle ihraç edildi. Bunun üzerine aile ve eşi Recep Akar’ı suçlamaya başladı. Hakkari Belediyesi’ne kayyum yardımcısı olarak atanan Şükran Akar’ın amcası Mehmet Kızılkaya da bir süre sonra olaya müdahil oluyor ve Akar üzerinde baskıyı arttırıyor. Tartışmalar üzerine Recep Akar, eşinden ayrılıyor. DBP’ye dairesini kiraya verdiği için “terörist” ilan edilen Akar, Kızılkaya ailesi tarafından tehdit edildiğini belirterek, savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Akar, bu süre içerisinde Kızılkaya ailesi ve Harun Bayhan ile yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarını savcılığa teslim etti. Harun Bayhan’ın HDP’yi “terörist” ilan edip Akar’ı baskıladığı telefon tapelerinin bir kısmı şöyle:
‘HDP TERÖR ÖRGÜTÜNE KİM VERDİ O BİNAYI?’
Harun Bayhan: Bakın bakın siz şuan Başbakanlık Makamını arıyorsunuz, Başbakanlık Başmüşavirlik makamını sürekli tehdit ediyorsunuz… Siz PKK terör örgütüne çalışıyorsunuz.
Recep Akar: Hayır hayır…
(Başka bir görüşme)
Recep Akar: (…) Şuan karakolda ifade veriyorum…
Harun Bayhan: Bak Recep kendine gel, bak pişman ettirme gerçekten kendine gel yaptıklarını biliyoruz.
Recep Akar: (…) Sen daha Recep Akar’ın kim olduğunu, devletine ne kadar bağlı olduğunu bilmiyorsun…
Harun Bayhan: Recep sen devletine bağlı olsan HDP’ye binanı vermezdin…
Recep Akar: Beni tehdit ediyorsunuz, terörist diye suçluyorsunuz…
Harun Bayhan: Peki sen söyle HDP terör örgütüne kim verdi o binayı. O binanın sahibi sen değil misin?
Recep Akar: Herkes benim kiracım olabilir.
Harun Bayhan: O binanın sahibi sen değil misin?
ŞİKAYETİNİ GERİ AL OPERASYONU
Akar, savcılığa suç duyurusunda bulunması üzerine bu kez devreye Muhsin Kızılkaya’nın asistanı olan Harun Bayhanın babası Kemal Bayhan devreye giriyor. Akar ile baba Bayhan arasında geçen görüşme ise şöyle gerçekleşiyor:
Recep Akar: Bana savcı tarafından özel bir evrak verildi. Ben KOM’a gittim, orada bir polis ile tartıştık. Bilmiyorum Harun mu talimat vermiş…
Bayhan: Yok yok olur mu…
Akar: Amca o zaman Harunluk bir durum yok. Muhsin’i ara, Vali Bey’i arasın yanlış bir anlaşılma olmuş, benim damadım yakalanmış durumu bundan bundan ibaret desin. Ben şuan karakoldayım.
Bayhan: Sen de ifadeni geri al...
Recep Akar: Amca şimdi ifade verecektim demek ki her şeyin bir hayrı var…
Bayhan: Hayır hayır Muhsin de kızmış Harun’a neden bunları söyledin diye. Şimdi Muhsin aradı beni, Recep’i ara benim hatırım için… O savcılığa verdiğin tutanağı geri al…
AKAR HDP’YE BAŞVURDU
Kızılkaya ailesinin devlet gücüyle kendisini baskı altına almaya çalıştığını ileri süren Akar, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) başvurarak, sesinin duyurulmasını istedi. Akar ile görüşen HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, şunları söyledi: “Akar, Hakkari’de bilinen bir esnaf. DBP’ye binasını kiraya verdiği için tehdit ediliyor. ‘DBP’ye yer verirsen, aileni de seni de perişan ederiz’ diyorlar. Olayın kaynağı Muhsin Kızılkaya’ya dayanıyor. Bu aile şuanda devletin gücüyle vatandaşın can ve mal güvenliklerini tehdit ediyor. Bizim partimize de başvuru yaptılar. Kızılkayalar Hakkari’de kayyım, valilikte patron, Ankara’da bilirkişiler. İnsanlarımızdan elinizi çekin çağrı yapıyoruz.”
