Gazeteci Tolga Şardan hakkında, 31 Ekim 2023 tarihinde T24te yayınlanan MİTin Cumhurbaşkanlığına sunduğu yargı raporunda neler var? başlıklı yazısı nedeniyle, yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama suçlarından 1.5 yıldan 5 yıla kadar hapis istemiyle açılan sansür yasası davası, bugün İstanbul 2. Aliye Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya, Tolga Şardan ile avukatları katıldı.
HABERİMİN ARKASINDAYIM
Tolga Şardan, mahkemedeki savunmasında, gazeteciliğe 1988 yılında başladığını belirterek, mesleki kariyerinin tamamında kamu güvenliği ile alakalı haber çalışmaları yaptığını kaydetti. Şardan, yanıltıcı bilgiyi alenen yayma iddiasına ilişkin, Ben tecrübeli bir gazeteciyim ve haberimin arkasındayım. Yalan haber yazdığımı düşünmüyorum. Yalan olması için öncelikle bu haberin yalan olduğuna kendim inanmalı ve bu şekilde halka sunmam lazım. Hiçbir gazeteci yalan bilgiye imza atmaz dedi.
KURUMLARIN ŞİKAYETİ YOK
Tolga Şardan savunmasının devamında, Dava konusu yazımda taraflardan biri Cumhurbaşkanlığı diğeri ise MİT başkanlığıdır. Benimle ilgili gözaltı kararı, yazı yayınladıktan günler sonra çıkarıldı. Bu konuyla ilgili ne Cumhurbaşkanlığının ne de MİTin bir şikayeti söz konusudur. Başsavcılığın hakkımda resen başlattığı soruşturma nedeniyle bu dava açılmıştır diye konuştu.
HABERİM YALANLANMADI
Şardan, kaleme aldığı yazıyla ilgili olarak ne Cumhurbaşkanlığı ne de MİT tarafından bir açıklama veya yalanlanma yapılmadığını, dolayısıyla haberinin doğru olduğunu savundu. Tolga Şardan, Her ne kadar savcılığın MİTe yazdığı müzekkerede böyle bir rapor olup olmadığı sorusuna, böyle bir rapor olmadığı şeklinde cevap gelmişse de, ne emniyet istihbaratı, ne MİT, ne de jandarma istihbaratında belli konularla ilgili bilgiler yerine ulaştırılmaz. Dolayısıyla hukuk müşavirleri de bunu bilmez dedi.
BİLGİ NOTU ŞEKLİNDEKİ NOTLAMALAR
Yazıyı kaleme alırken haber kaynaklarını korumak için küçük değişiklikler yaptığını kaydeden Şardan, Yazımdaki rapor kelimesini kullandım ama bu rapor cinsi bir şey değildir. Kişiler üzerinden yapılan bir notlamadır. Ben haber kaynağımı korumak adına rapor kelimesini kullandım. Bilgi notu şeklindedir dedi. Şardan, yargı içindeki sıkıntıların uzun zamandır kamuoyu tarafından zaten bilindiğini belirterek, Halen Yargıtay Üyesi olan eski Başsavcı İsmail Uçarın, Hakimler ve Savcılar Kuruluna (HSK) yazdığı mektup da yargı içindeki sorunları yansıtıyor. İsmail Uçarın şikayet mektubuyla ilgili incelemesini tamamlayan HSKnın, Uçarın mektubunda bahsettiği kişi hakkında iki kez ihraç kararı verdiği ortaya çıktı. Ben de bunu yazdım.
BİR İNFİAL OLDUYSA TUTUKLANDIĞIM İÇİN OLMUŞTUR
MİTin, Cumhurbaşkanlığına bilgi verdiğini, kendisinin de bunu kulis bilgisi şeklinde kaleme aldığını belirten Şardan, Ben kişiler üzerinden değil, kurumlar arasında geçen bir süreci kaleme aldım. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı da bu konuyla ilgili bir dönüş yapmamıştır. Bunu yazmamdan dolayı herhangi bir sokak olayı olmamıştır, bir sorun olmamıştır. Aksine ben tutukladığım için kamuoyu tepkisi olmuştur. Bir infial oldu ise bu yazdığım yazı nedeniyle değil, tutuklanmam nedeniyle olmuştur. Ben gazeteci olarak yaptığım haberin doğru olduğunu düşünüyorum. Kurumlardaki kişiler yazımdan dolayı herhangi bir sıkıntı yaşamamıştır. Bu hadisede bir kamu yararı vardır diye konuştu.
YARGI ORGANLARININ AŞAĞILANDIĞIYLA İLGİLİ BİR ŞEY YOK
Tolga Şardan, yargı organlarının aşağılandığı suçlamasına yönelik ise, Ben tecrübeli bir gazeteciyim, söz konusu yazının içeriğine bakarsak organizasyonun aşağılandığıyla ilgili bir şey yoktur. Öyle olsaydı ilk önce Cumhurbaşkanlığı ve MİT devreye girerdi. Onların devreye girmedikleri nedeniyle böyle bir şey de söz konu değildir. Beraatımı talep ediyorum dedi.
SAVCI CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Tolga Şardanın avukatlarının da beyanda bulunmasının ardından duruşma savcısı esasa ilişkin mütalaasını açıkladı. Savcı, mütalaasında Tolga Şardanın iddianamedeki istem gibi cezalandırılmasını talep etti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Şardanın avukatları, mütalaayı kabul etmediklerini söyleyerek, savunmalarını hazırlamak için süre talep etti. Mahkeme, mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için Şardanın avukatlarına süre vererek duruşmayı 17 Aralıka ertelendi.