• Turkhane Logo

Mithat Sancar: Yola devam edecek haritamız da imkânımız da var

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP’nin kapatılması durumunda takip edilecek yol haritasını belirlemek üzere Türkiye’deki en yetkin hukukçularla bir araya geleceklerini kaydetti.

14:18 29 Mart 2021 Pazartesi
Mithat Sancar: Yola devam edecek haritamız da imkânımız da var
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP’nin kapatılması durumunda takip edilecek yol haritasını belirlemek üzere Türkiye’deki en yetkin hukukçularla bir araya geleceklerini kaydetti.



Anayasa Mahkemesi raportörünün iddianameye dair ön inceleme raporunu bugün sunması bekleniyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Parti Meclisi (PM) toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Sancar, Newroz’da halkın HDP’nin kapatılmasına karşı cevabını verdiğini kaydederek, “HDP ülkenin aydınlık geleceğidir, kapatamazlar.” dedi.


HDP’e kapatılma davası açılması için hazırlanan iddianameyi eleştiren Sancar, “Bu iddianameyi saçma siyasi bildiriler hazırlamaya alışmış olan kişilerdir.” ifadelerini kullandı.

Mithat Sancar’ın Parti Meclisi’nde verdiği mesajlardan bazı önemli satırbaşları şöyle:

“YOLUMUZUN HARİTASINI ÇIKARACAĞIZ”

“Peki bu yolu nasıl yürüyeceğiz? Bu yolu yürüyecek haritalarımız da, imkanlarımız da vardır. Hangi imkanı, hangi seçenekte, hangi ihtimale göre kullanacağımızı da öncelikle parti organlarımıza göre belirleyeceğiz. Parti organlarımızda en başta PM’de tartışarak yolumuzun haritasını da çıkaracağız. Ama sadece parti organları ile tartışmakla yetinmeyeceğiz. Halkla buluşacağız. Önümüzdeki hafta Mardin’de bölge toplantısı yapıyoruz. Bütün önemli sivil toplum kuruluşlarını, meslek örgütlerini, kanaat önderlerini davet ediyoruz, onların önerilerini dinleyeceğiz ve not edeceğiz.

“NASIL HAREKET EDECEĞİMİZİ DÜNYA KAMUOYUYLA PAYLAŞACAĞIZ”

“En kısada sürede ülkenin önde gelen saygın hukukçuları ile toplantı gerçekleştireceğiz. Onların da fikirlerini ve önerilerini dinleyeceğiz. Demokrasi güçleriyle tabanımızla buluşmaları kesintisiz yapacağız. Buradan çıkacak önerileri en son yine parti kurullarımızda masaya yatıracağız. Hangi seçenekte nasıl hareket edeceğimizi, hangi ihtimale nasıl cevap vereceğimizi netleştirip bu sürecin sonunda Türkiye ve dünya kamuoyuyla paylaşacağız. Ama bir şey açık ve nettir. HDP’yi savunacağız ve yaşatacağız. Bu bizim bu yolda ışığımız, bu yolu aydınlatan parolamızdır. Diğer bütün seçeneklerin bu ışığın altında, bu ışığın çerçevesinde değerlendirmesini istiyoruz herkesin. Yürüyüşümüzün rotası ve hedefini bu ışık belirleyecektir. HDP yaşayacaktır. HDP büyüyerek yoluna devam edecektir.”

“MEYDANLARDAKİ COŞKU KARARLILIĞIMIZI PEKİŞTİRMİŞTİR”

“Meydanlardaki coşku bizim haklılığımızı ve kararlılığımızı pekiştirmiştir. Artvin’de Hopa’da arkadaşlarımızın ekonomi, iş, aş, yoksulluk. Eşitsizlik gündemi ile yaptıkları toplantılardan da aynı mesajlar çıktı. İnsanlar aşına, ekmeğine, özgürlüğüne, onuruna sahip çıkmakta kararlı. İktidar tükeniyor, tükendikçe elinde kalan tek imkanı devreye sokuyor. Bu imkan da devletin çıplak zor aygıtıdır. Polisi ile yargısı ile demokrasi güçlerini sindirmek istiyor. Böylece iktidarını sürdürebileceği inanıyor. Oysa bu halka verebilecekleri bir şey kalmadığını herkes görüyor, kendileri de biliyor.”

“HDP ÜLKENİN AYDINLIK GELECEĞİDİR, KAPATAMAZLAR”

“HDP’yi kapatmaya çalışmak nafile bir çabadır. Çünkü HDP bir bina değildir, HDP şahıslardan ibaret değildir. HDP güçlü bir fikriyattır. HDP bu ülkenin aydınlık geleceğidir. O nedenle HDP’yi kapatamazlar. HDP’yi kapatma çabası sadece kendi iktidarlarının artık bitmekte olduğunun açık itirafı anlamını taşır. Daha fazlasını değil.”

“Newroz meydanlarından aldığımız güçle, parti çalışanlarımızın inancı ve kararlılığı ile arkamızdaki 10 yılların birikimi ile HDP’yi sonuna kadar savunacağız. HDP’yi fikriyat olarak da teşkilat olarak da savunacağız. HDP’yi mutlaka yaşatacağız. Bunu herkes böyle bilsin ve hesabını herkes buna göre yapsın.”

“HER TÜRLÜ ZULMÜ YAPIYOR, FAKAT DOYMUYORLAR”

“Bu iktidar baskıyı bir yöntem olarak kullanıyor. Yasak bu iktidarın mayasında var. Her türlü zulmü yapıyorlar, fakat doymuyorlar. Bu onları tatmin etmiyor. Kötülük adı hukuksuzluklar en dibe varana kadar yalan ve keyfilik demektir. Sadece baskı ile yetinmemek aynı zamanda insanlara eziyet etmek anlamına gelir kötülük. İşte Ömer Faruk Gergerlioğlu kardeşimizi sabah namazı için abdest alırken o panikle, o telaşla derdest edip götürmeleri tam da bu kötülüğün açık belgesidir. Bu onların alınlarına kara bir leke olarak yazılmıştır. Bunu silmeleri mümkün değildir. Bizler için de onur belgesidir.”

Son güncelleme: 14:18 29.03.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı