• Turkhane Logo

Metin Akpınar, Uğur Dündar, kayıp anne ve dört çocuk: Müge Anlı’ya düşen ‘babalık’ davası

18:00 18 Nisan 2024 Perşembe
Metin Akpınar, Uğur Dündar, kayıp anne ve dört çocuk: Müge Anlı’ya düşen ‘babalık’ davası





Metin Akpınar’ın yıllar sonra ortaya çıkan kızı ve kardeşlerinin dramı magazin dünyasını karıştırdı. Uğur Dündar’a açılan babalık davasıyla büyüyen olay, Müge Anlı’nın programına kadar uzandı. İşte kayıp anne ve dört çocuğun hikâyesi…



Hikâye, “Varlıklarından haberdar olmadığım çocuklarımın çektiği acılardan dolayı çok üzgünüm. Ne yazık ki hayat geriye doğru yaşanmıyor…” ifadeleriyle kamuoyuna yansımıştı. Bir neslin filmleriyle büyüdüğü, Türkiye’nin en ünlü komedyenlerinden, usta oyuncu Metin Akpınar’a ait 35 yıllık sır böyle kabul görmüştü…



Velev news’in haberine göre, Antalya’da, iddiaya göre “tek gecelik bir ilişki” sonrası doğan Duygu Nebioğlu, yıllarca süren babalık davasını kazandı ve magazin dünyasını karıştıran birbirine bağlı olaylar dizisi böyle başladı.



Gelin Müge Anlı’ya kadar uzanan hikâyenin başına dönelim önce…



1989 yılında doğan, annesi tarafından terk edilince de çocuk esirgeme kurumunda büyüyen ve evlatlık edinilen Duygu Nebioğlu, gerçek ailesinin kim olduğunu öğrenmek istedi. Babasının Metin Akpınar olduğunu öğrenince önce ünlü oyuncuyla iletişime geçmeye çalıştı, onu görmek için programlarını izlemeye gitti. Menajeri aracılığıyla mesajlar yolladı. Ancak bir sonuca ulaşamayınca babalık davası açmaya karar verdi.




Automatisch generierte Beschreibung/>



‘ÖNCE SOY KÜTÜĞÜME ULAŞTIM, ORADAN DAYIMA…’



Peki, Duygu Nebioğlu, Metin Akpınar’ın babası olduğunu nasıl öğrendi?



“Gerçek ailemi 18 yaşıma geldiğimde öğrendim. Gidip Çocuk Esirgeme Kurumu’ndan soy kütüğümü aldım. Öyle bir hakkım var. Dayımı buldum, görüşmeye başladım. Öz dayımla, Cumhur Ormancı! Dayım, bana ‘senin baban bir komedyen’ dedi. Ben de ‘Metin Akpınar mı?’ dedim. ‘Sen bunu nasıl biliyorsun’ diye sordu. Ben de ‘kardeşimle aramızda boy farkı var birbirimize ‘Metin ile Zeki’ diye takılırız o yüzden aklıma direk Metin Akpınar geldi’ cevabını verdim. Sonra Metin Akpınar’a ulaşmaya çalıştım…”



Bu çaba yıllar boyu sürdü… Korumalarını aşamadı, gittiği programlarda babasını görmeye çalıştı. İnat etti ve bu kez de vaatlerle oyalandığını düşündü. En sonunda da Metin Akpınar hakkında babalık davası açtı.



BABALIK DAVASINI KAZANDI



Gizlilik kararı bulunan dava geçtiğimiz ekim ayında sonuçlandı. DNA testlerini de dikkate alan mahkeme Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’ın kızı olduğuna karar verdi. Duygu Nebioğlu’nun bir de ikiz kardeşi olduğu ortaya çıktı.



Yani Göksel Özdoğdu ile 62 yıldır evli olan Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkisinden iki çocuğu vardı.



Davanın sonucu basına yansıyınca Metin Akpınar açıklama yapmak zorunda kaldı.



‘SARSILDIM, ÇEKTİKLERİ ACILAR İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜM’



“Varlıklarından haberdar olmadığım çocuklarımın çektiği acılardan dolayı çok üzgünüm. Ayrıca eşim Göksel Akpınar’ı üzdüğüm için özür diliyorum. Ne yazık ki hayat geriye doğru yaşanmıyor” diyordu Akpınar…



“36 yıl önce Antalya’da bir sanatsal etkinlikte tanıştığım kişiyle sadece bir gecelik beraberliğim oldu. Bu olaydan sonra bir daha ne görüştük ne de haberleştik. 24 yıl sonra, bir gün ikiz kardeşler bana ulaşıp babalarının ben olduğumu söylediler. Elbette çok şaşırdım ve sarsıldım. Kendilerini ilk tanıdığımdan itibaren çocuklarım olarak kabul ettim. Hepimiz açısından en sağlıklı şekilde ilişkimizi sürdürmek için karşılıklı çaba sarf ettik. Bu şekilde yolumuz kesiştikten sonra onlara, eşim Göksel ile birlikte elimizden geldiğince maddi ve manevi destek olmaya çalıştık. Bunca yıldan sonra gelen bu haberin ardından onların beklediği ve umduğu baba olmam kolay değildi” diyerek devam etti açıklamasına.



Metin Akpınar çocuklarının varlığını kabul etse de hikâye bununla sınırlı kalmadı. Duygu Nebioğlu’nun ikiz kardeşi dışında iki ablası daha vardı. Ya onların babaları?



‘BİR ABLAMIN BABASI DA ÜNLÜ BİR İSİM’



Duygu Nebioğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı “Bir ablamın da babası medya dünyasından çok ünlü bir isim” şeklindeki açıklaması ortalığı karıştırdı.



Duygu Nebioğlu’nun bahsettiği ablası Dilara G. idi.



Herkes bu kişinin medya dünyasındaki hangi ünlü isim olduğunu merak ederken gazeteci Uğur Dündar’ın adı patlak verdi.



Sabah gazetesi, Duygu Nebioğlu’nun kastettiği kişinin gazeteci Uğur Dündar olduğunu iddia etti. Dündar hakkında yıllardır süren babalık davası da delil olarak gösterildi.



Ancak Uğur Dündar bu iddiaları yalanladı. Dündar, açılan babalık davasında Adli Tıp Kurumu’ndan DNA raporu geldiğini ve biyolojik baba olmadığının tespit edildiğini açıkladı.




Automatisch generierte Beschreibung/>



Dündar sosyal medya hesabından, “Bugünkü bir gazetede hakkımda babalık davası açıldığı ve haziran ayında karara bağlanacağı açıklanmış. Bugüne kadar mahkemenin aldığı gizlilik kararına titizlikle uyduk ve hep sustuk. Ama mademki karşı taraftan biri konuştu; kısaca net bir cevap vereyim: Mahkemenin her iki tarafı sevk ettiği ve SON SÖZÜ SÖYLEYECEK KURUM OLAN ADLİ TIP KURUMU DNA İNCELEMESİNİ BİTİRDİ VE BİYOLOJİK BABALIK İDDİASINI REDDETTİ. Benim ve Avukatım Murat Ergün için konu kapanmıştır…” ifadeleriyle açıklama yaptı.



MÜGE ANLI’YA ÇIKTI: ANNEMİ BULUN



Uğur Dündar iddiası medyayı karıştırırken bu kez Duygu Nebioğlu kayıp biyolojik annesini bulabilmek için ünlü televizyoncu Müge Anlı’nın kapısını çaldı. Dizi filmleri aratmayan dram bu kez Müge Anlı’nın ATV’de yayınlanan “Tatlı Sert” programı üzerinden devam etti.



Kim olduğu merak edilen anne Suphiye Orancı’nın fotoğrafı da böylece ortaya çıktı. Dört küçük çocuğunu yıllar önce bırakıp Almanya’ya kaçan Suphiye Orancı’nın ismini “Sofi” olarak değiştirdiği öğrenildi.



Almanya’da yaşayan Suphiye Orancı’nın toplamda altı çocuğu olduğunu söyleyen Duygu Nebioğlu, “İkisi Almanya’daki evliliğinden. Evlilik dışı ilişkiden dört çocuğu var. Diğer dört kardeşim benimle aynı kaderi yaşadı” dedi.



Nebioğlu, annesiyle 2007 yılında iletişime geçtiğini açıkladı. “3 yıl boyunca Skype üzerinden görüştük, 2010 yılında benimle son konuşmasını yaptı.” Kendisine “Babanı bulursan beni kaybedersin” diyen annesiyle 14 yıldır görüşmediğini belirten Nebioğlu, annesinin hayatta olduğunu söyledi.



1989 YILINDA HÜRRİYET GAZETESİNE HABER OLMUŞLAR



Şu an nerede olduğu bilinmeyen anne ise meğer 1989 yılında Hürriyet Gazetesi’ne haber olmuş.



16 Ocak 1989 tarihli Hürriyet Gazetesi haberinde Suphiye Orancı’nın dört çocuğunun yaşadığı dram konu edilmiş. “Vicdansız anne” başlıklı haberde Orancı’nın çocukların isimleri Tanya, Fulya, Clara ve Songül olarak verilmiş.



Oktay Koltan imzasıyla yayımlanan haberde, anne Orancı’nın adından “Sofi” olarak bahsediliyor. Habere göre anne, dört çocuğunu para karşılığında bakmak için anlaştıkları Şener çiftine bıraktıktan sonra ortadan kayboluyor: “Antalya’nın Tekirova Köyü’nde oturan Adile Şener’le Emin Şener, ayda 400 bin lira karşılığında Sofi adlı bir kadınla dört çocuğuna bakmak üzere anlaştılar. Sofi isimli kadın, dört çocuğunu Şener Ailesi’ne bıraktıktan sonra ortadan kayboldu. Şener Ailesi şimdi bu ağır yükün altından nasıl kalkacağını düşünüyor.”



Habere imzasını atan Oktay Koltan’a göre ise o dönem ikiz bebeklerin babasının Metin Akpınar olduğu biliniyordu.



ANNESİ İBRAHİM TATLISES’İN FİLMİNDE OYNAMIŞ



Müge Anlı’nın programında konuşan Duygu Nebioğlu, annesi Suphiye Orancı’nın geçmişte ünlü isimlerle arkadaşlık yaptığını anlattı. Annesinin geçmişte anneannesi tarafından ajanslara götürüldüğünü, hatta İbrahim Tatlıses’in bir filminde de oynadığını söyledi.



Uğur Dündar tartışması ise sürüyordu…



Tartışma Müge Anlı’nın programına da sirayet etti. Uğur Dündar bu kez Müge Anlı’ya mesaj atarak Suphiye Orancı’yı tanımadığını söyledi: “Bu kadını ilk kez görüyorum. Dava dilekçesine göre güya 1985’te İzmir’de tanışmışız ve birlikte yaşamışız. Oysa o yıllarda benim İzmir’le hiçbir ilgim yok. Kaldı ki Adli Tıp raporu çok ayrıntılı ve hiçbir kuşkuya yer vermeyecek kadar net. Ayrıca o yıllarda bekarım.”



Anlı’ya bir mesaj daha yollayan Dündar, “Duygu’ya sevgilerimi ilet. Onu çok sevdim. Telefonuna ulaşabilirsem konuşur ve yardımcı olmaya çalışırım” dedi.



‘ANNEM BABASI UĞUR DÜNDAR DEMEDİ AMA SEVGİLİYDİK DEDİ’



Nebioğlu, Uğur Dündar’a babalık davası açılmasına giden sürecin nasıl geliştiğini, “Annem bana ‘Ablanın babası Uğur Dündar’ demedi. Sadece ‘O dönem biz sevgiliydik’ dedi. Ben de ablamı Uğur Dündar’a benzettim. Olaylar böyle gelişti.” sözleriyle anlattı.



Daha sonra Sözcü TV’ye konuşan Uğur Dündar, dava sürenin 2022 yılında başladığını söyledi.



“Dava dilekçesine baktığımda güya 1985 yılında İzmir’de tanışmışız. Ben o zaman bekarım. Bir süre beraber yaşamışız ve 1986 yılında da benden bir çocuğu olmuş. Davayı açan kişi de benden olduğunu iddia eden hanımefendi. Kendimden o kadar emindim ki… Metin Akpınar ‘Bir gecelik hikâye’ diyor ama bizim bir süre birlikteliğimiz olmuş. İnsan muhakkak hatırlar, ben böyle bir isimle asla birlikte olmadım. Kendimden çok eminim. Anadolu’da bir şehirde oturuyorlar ben o eve gidip ben sizin babanız değilim diyebilirdim. Hanımefendi evli, 2 çocuğu var. İkna da ederdim. Yetiştirme yurdunda büyüyen çocukların yaşadıkları travmaları çok iyi bilirim, onlara böyle hikayeler anlatılır. Anladığım kadarıyla da kızın sarı saçlı olduğunu gören bir kişi ‘Senin baban Uğur Dündar’ demiş ve onu inandırmış. Bu duruma kızmadım, içerlemedim ve empati yaptım. Kız çocuğunun ne kadar ıstırap çektiğini düşünebiliyorum.”



O kız çocuklarından Duygu Nebioğlu ise annesine Müge Anlı’nın programından şöyle seslendi:



“45 gün sonra 36 yaşına gireceğim. Yıllardır sessiz kaldın. Biz bunlarla uğraşırken, sen bunları yok saydın. Neden korktun, neden karşılaşmak istemedin bilmiyorum ama bunları anlatmanı istiyorum. Ben 36 yaşında bütün bu hikâyeyi geride bırakmak istiyorum. Torunların var, onları artık benimsemen gerekiyor. Bizimle iletişime geçmeni istiyorum. Ablalarıma babalarının kim olduğunu açıklamanı istiyorum…”

Son güncelleme: 18:00 18.04.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı