• Turkhane Logo

Meksika sınırındaki güzel insanlar

Samanyoluhaber.com yazarı Faruk Mercan 'ABD'nin Meksika sınırındaki El Paso şehri' izlenimlerini kaleme aldı

16:52 07 Kasım 2022 Pazartesi
Meksika sınırındaki güzel insanlar
Samanyoluhaber.com yazarı Faruk Mercan 'ABD'nin Meksika sınırındaki El Paso şehri' izlenimlerini kaleme aldı

FARUK MERCAN
Bir davet üzerine, geçtiğimiz hafta Meksika sınırındaki El Paso şehrine gittim. Şehrine Kültür Merkezi’nde aralarında öğretmen, doktor, mühendislerin olduğu iki grupla bir araya geldik. Kimisi Türkiye’den gelmiş. Kimisi Orta Asya’dan, kimisi ta Moğolistan’dan… Kimisi uzun seneler Afrika kıtasında eğitimci olarak çalıştıktan sonra buraya gelmiş, kimisi Mısır’dan… Bazı öğretmenler uzun müddet Orta Asya’da vazife yapmış. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Kamboçya’dan Tanzanya’ya, Tayland’dan Mısır’a kadar uzanıyor bu hikayeler…
Şimdi Amerika’nın Meksika sınırında, yüzyıllardır güneyden kuzeye doğru akan insan göçünün geçiş noktası olan El Paso şehrindeler. Şehir, ismini buradan alıyor: Kuzeye geçiş noktası… Göç ve hicret insanlık tarihi ile beraber başlamış. Bir yazar, çok şahane bir metaforla, “Ergun dünyayı etrafında döndüren güç, hayalleri uğruna dünyanın dört bir tarafına göç eden insanların ayak seslerinin çıkardığı enerjidir” diyor.
El Paso şehrinde bir araya geldiğimiz bu güzel insanların da hayalleri var. Türkiye’de mağduriyet yasayan kardeşlerinin bir an evvel bu eziyetten kurtulmalarını hayal ediyorlar. Oraya gelenlere sahip çekiyorlar. Bir dertleşme, hasbihal buluşmasıydı bizimkisi…
Burada çocuklarımıza daha nasıl güzel sahip çıkabiliriz, bulunduğumuz yerlerde gönül verdiğimiz değerleri en güzel şekilde nasıl temsil edebiliriz ve mağduriyetlerimizi telafi etme gayretlerinde nasıl yerimizi alabiliriz dertleşmesi… Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ziyaretlerimde, sık sık ifade ettiği cümlelerden biri söyle: “Her bir vadide yüzebil geda eyler nida…” Evet El Paso Vadisi’nden de yükselen nidalar var. Kadınıyla, erkeğiyle belki 40-50 insan bu iyilik ve güzellik korosunda yerlerini almışlar. Bu büyük bestede, bir de El Paso nağmesi var. Fethullah Gülen Hocaefendi, yeni yayınlanan “Işık Karanlığı Boğarken” eserinde söyle diyor: “Her şey dar bir dairede başlar, merkezde çok küçük bir acı seklinde kendini hissettirir, fakat muhit (çevre) hattında çok büyük bir mesafeye dönüşür. Siz eli kişiyle bir işe başlarsınız. Bir süre sonra bakarsınız ki o eli kişi bin kişiye ulaşmış…”

Aynı eserinde “yabancılaşma” ve “başkalaşma” tehlikesinden de bahsediyor Hocaefendi ve çaresini anlatıyor: “Kendi kaynaklarınızı özümsediyseniz yeni fikirler karsısında sarsıntı yasamazsınız.”
El Paso ’da bu gayrete şahit oldum. Kültür merkezine cuma günü El Pasolu bir yazar ziyarete geldi. Kültür merkezinin güzel atmosferinde birlikte yemek yedik, çay içtik. Hizmet insanları ile nasıl tanıştığını anlattı. Yeni yayınlanan bir kitabinin tanıtım toplantısı için mekân ihtiyacı olmuş, bu ihtiyacına hemen cevap verilmiş. California’daki bir kültür merkezinde bu program yapılmış. Sonra bizim arkadaşların diyalog toplantısı icra etmek istedikleri bir makin için kendisi devreye girmiş. 
Göç hareketlerinden semavi dinlere, uzun bir sohbet yaptık bu yazarla. Hizmet insanlarından bahsederken yüzünde ayrı bir memnuniyet ifadesi beliriyordu. Her yerde böyle nice dostlarımız var gerek onların gerekse şu anda bulunduğumuz demokratik ülkelerdeki fırsatların kıymetini bilmek önem kazanıyor. Yeniden, Kırık Testi serisinin on dokuzuncu itabı olan “Işık Karanlığı Boğarken” eserine başvuralım: “İçinde yaşadığınız toplumun bir parçası haline gelmeniz, bünyenin içine girip onunla bütünleşmeniz gerekir. İçinde yaşadığınız toplumda bünyenin içine girmiş yabancı bir cisim gibi kalır. Ona entegre olmazsanız. Bir gün oradan sokulup atılırsınız. Onlar size benimsemeli ve kendilerinden biri olarak kabul etmelidir ki, size tepki göstermesinler ve mesainizin doğruluğundan şüphe duymasınlar… Siz hiçbir şey anlatmasanız bile mana köklerinden tevarüs ettiğiniz değerleri mükemmel bir şekilde temsil ediyorsanız ve bu temsiliniz süreklilik ahzediyorsa fıtri bir etkilenme ve kabullenme gerçekleşecektir.
Ayni eserden bir bölüm daha: “Biz başkalarıyla aramızda diyalog köprüleri kurmak suretiyle onlardan da alacağımız değerler olduğuna inanıyoruz ve kendimizi bundan mahrum bırakmak istemiyoruz…”
Evet her bir vadide, bu değerlere gönül veren insanların nidaları yükseliyor. Herkes imkânları ve takati ölçüsünde bir gayret içinde… Bediüzzaman Hazretleri’nin vurguladığı gibi, bizler çok büyük bir “Şirket-i Maneviye “in azaları hükmündeyiz. Her bir vadideki arkadaşımızın, kardeşimizin ortaya koyduğu bir hayra ortak olmaya mazharız. El Paşa’dan Moğolistan’a kadar…

Son güncelleme: 16:52 07.11.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı