• Turkhane Logo

Medyascope'un kurucusu Ruşen Çakır sessizliğini bozdu: Fon aldığımı saklamadım!

Chrest Foundation isimli ABD merkezli bir vakıftan fonlandığı söylenen Medyascope kurucusu Ruşen Çakır, konuyla ilgili sessizliğini bozdu. Sözcü'den Aytunç Erkin'e açıklama yapan Çakır,

21:17 24 Temmuz 2021 Cumartesi
Medyascope'un kurucusu Ruşen Çakır sessizliğini bozdu: Fon aldığımı saklamadım!
Chrest Foundation isimli ABD merkezli bir vakıftan fonlandığı söylenen Medyascope kurucusu Ruşen Çakır, konuyla ilgili sessizliğini bozdu. Sözcü'den Aytunç Erkin'e açıklama yapan Çakır,

Chrest Foundation isimli ABD merkezli bir vakıftan fonlandığı söylenen Medyascope kurucusu Ruşen Çakır, konuyla ilgili sessizliğini bozdu. Sözcüden Aytunç Erkine açıklama yapan Çakır, Fon aldığımı hiçbir zaman saklamadım. dedi.
Türkiye’deki bazı medya kuruluşları ve derneklerin ABD merkezli Chrest Foundation’dan  hibe alması medyada “fonlanma etik mi?” tartışmalarını da beraberinde getirmişti.
Medyascope’un hibe almasını Odatv’nin haberleştirmesi üzerine, “Künyemizde yazıyor zaten gizli ve yeni bir şey değil” diyen Medyascope’un sahibi Ruşen Çakır, sosyal medyada eleştirilerin hedefi olmuştu. 
Sözcü yazarı Aytunç Erkin, Ruşen Çakır ile olan görüşmesini bugünkü köşesinden şöyle aktardı:
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) merkezli bir vakıf olan Chrest Foundationın Türkiyedeki bazı medya ve sivil toplum kuruluşlarına yaptığı hibe yardımlarını açıklamasının yankıları Türkiyede devam ediyor. Bu konuda en fazla desteği, toplam 476 bin 720 dolarla Ruşen Çakırın kurucusu olduğu Medyascopeun aldığı yazıldı, çizildi.
Dün Ruşen Çakırı aradım.
2005 yılında Vatan Gazetesinde manşet olan “Basın Skandalı” haberini sordum. O habere gelmeden önce Çakır son tartışmalarla ilgili şu cümleleri kurdu: “Teksaslı bir karı-kocadan aldığım fonu saklamadım. Bunu sitemizde duyurdum. Zaten anonim şirketiz ve devlet hesaplarımızı yıllardır inceliyor.” Çakıra, “2005 yılında Pentagondan para alan gazeteciler haberiniz var” dediğimde şöyle konuştu: “Bugün yaşananlarla farklı bir haber. Elma ile armut diyebiliriz. Bir tarafta Pentagondan para alanlar var diğer tarafta sivil bir vakıftan alınan fon. Elma ile armut bu!”
O zaman 16 yıl önceye dönelim…
Tarih 7  Şubat 2005… Vatan Gazetesinin birinci sayfa sından duyurulan haberin başlığı şöyle: Basın skandalı… O dönem Vatan Gazetesinde çalışan Ruşen Çakırın haberini okuyalım: “… Pentagonun 50 gazeteciyi maaşa bağlayıp Amerika lehine yazılar yazdırdığı ortaya çıktı. Aralarında 4 de Türk gazeteci var… ABD Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen ve Amerikan politikalarını destekler nitelikte yayınlarıyla dikkat çeken bir haber sitesi büyük tartışmalara yol açtı. Southeast European Times adlı sitede 1i Amerikalı 50 gazetecinin Pentagondan aldıkları maaşla çalıştığı ortaya çıkınca Bush hükümeti eleştiri bombardımanına tutuldu. Aralarında Türkçenin de bulunduğu 10 dilde yayın yapan sitede çalışan gazetecilerden 4ü Türk. CNNe göre, site ‘enformasyon savaşı konusunda eğitilmiş askerler tarafından yönetiliyor.”
Haberin ayrıntısında Ruşen Çakır, gazetecilerin isimlerini ve nerede çalıştıklarını da yazıyor! Aynı gün ismi geçen bir gazeteci Vatana tekzip yolluyor. (Bu gazetecinin adını 16 yıl sonra tekrar yazmadım…)
Ancak… Ruşen Çakır ısrar ediyor…
Ruşen Çakırın ağırına giden!8 Şubat 2005te de Vatanda haberine devam ediyor. Başlık şöyle: “Gazetecilere haberi nasıl yazacaklarını biz söylemedik.” Okuyalım: “…CNNin Late Edition programına konuk olan Savunma Bakanı Donald Rumsfeld eleştirileri, ‘Bu kişilerden Avrupa ile ilgili konular seçmelerini ve bunun hakkında yazı yazmalarını istedik. Haberi nasıl yazmaları gerektiğini söylemedik diye yanıtladı. Rumsfeld, 50 gazeteciye ödenen paraları ise inkar etmedi.”
ÇAKIR: PSİKOLOJİK SAVAŞ
Ruşen Çakır, “Amerikan basını kendi ordusunun psikolojik savaş için yabancı gazetecilere telif ödemesini yerden yere vururken ve Pentagon olayla ilgili soruşturma açarken, başta bu sitede para karşılığı yazanlar olmak üzere Türkiyede bazı gazeteciler, ‘Ne olmuş yani? diyebiliyorlar” değerlendirmesi yapıyor ve şu can alıcı cümleyi kuruyor: “Söz konusu olan, gazetecilik kisvesi altında psikolojik savaştır. 20 yıllık gazeteciyim, bunun nerdeyse yarısı ‘serbest gazeteci olarak geçti. Bu dönemde gazetecilik kaygılarından emin olmadığım hiçbir yere para karşılığı yazı yazmadım, görüş vermedim. Bazı meslektaşlarımın enerjilerini, hem de çok ucuza, Amerikan ordusu için seferber etmiş olmaları ağırıma gidiyor. Bu arkadaşlar, dünyada birçok örneği görüldüğü gibi, özür dileyip gazeteciliği bırakmalıdırlar. Kendilerini acındırmaya çalışmayı bırakıp böyle onurlu bir yol seçerlerse Türkiyeye bir yararları olur.”
16 yıl önce gazeteci Ruşen Çakır, “Pentagondan para alan gazetecilerin enerjilerini, hem de çok ucuza, Amerikan ordusu için seferber etmiş olmaları ağırıma gidiyor” cümlesini kuruyor! Peki… ABD merkezli bir fondan destek almak ne anlama geliyor? O kuruluşun ‘sivil olması mı? Ve bugün… ABDden fon almak ‘bağımsız gazetecilik diye nitelendiriliyor! Hatta bazı ‘solcularımız bile böyle düşünüyor! ‘Psikolojik savaş sivil olursa kabul mü edilmeli? Ruşen Çakır bugün yaşananlarla o gün yazdığı haberi “elma ile armut” diye karşılaştırdı. Yorum sizin… Ancak…
Ne yandaş ne de fondaşSon dönemde gazetecinin, ‘Ya Cumhur İttifakı ya da ‘Millet İttifakını desteklemesi gerektiği yönünde ‘baskı ve algı var! Gerçeği yazmak, halkı aydınlatmak değil, AKP veya CHP karşıtlığı üzerinden sanki politik öndermiş gibi davranmaları isteniyor. Oysa ‘muhalif gazeteci olmaz, gerçeğin peşinde koşan gazeteci vardır. Eleştirel bakar gazeteci… İktidara da muhalefete de… Sandığa gider, oyunu kullanır ama kalemini halkın tarafında tutar!
Evet… Kamu kaynaklarının iktidar gazetelerine, televizyonlarına dağıtılması ne kadar yanlışsa, bana göre ABD veya ABden para alarak gazetecilik yapmak da yanlış!
Evet… Yandaş olmak, iktidarın gücüyle kılıç sallamak ne kadar yanlışsa, başka bir devletin -ki o devlet ABD ise daha da önemli- ‘sivil kurumundan destek almak da yanlış… Çünkü… Herkes bilir ki, ABDde ‘resmi-sivil uçlar bir noktada buluşur!
Bağımsız bir çizgide yayın yapmak o kadar zor mu? Evet, zor! Önemli olan zor günleri ayakta durarak geçirmek! Örneğin… Kriptoların operasyonuyla ceza alan ama inandığı yoldan yürüyen, vazgeçmeyen SÖZCÜ Gazetesi gibi…
SON SÖZ: Ne yandaş ne de fondaş olmak gerekiyor. Liberallerin fişlemelerine de en az iktidarın fişlemesi kadar karşı çıkmak bugün daha anlamlı!
SON NOT: “Beşinci kol” diyen iktidarın da “mal bulmuş mağribi gibi” ‘linç kampanyasına başlamasına izin vermemeliyiz! Çünkü… Bugün iktidarın içinde ABDyle birlikte hareket etmek isteyenlerin sesi daha gür ve güçlü!

Son güncelleme: 21:17 24.07.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı