• Turkhane Logo

"Masum biri, iki yıl içeride kaldı, muhaliflerden kimse itiraz etmedi"

Türkiye ve ABD arasında krize neden olan ABD'li rahip Andrew Craig Brunson, Türkiye hükûmetinin masum olduğunu bildiğini söyledi.

11:05 03 Şubat 2022 Perşembe
Türkiye ve ABD arasında krize neden olan ABD'li rahip Andrew Craig Brunson, Türkiye hükûmetinin masum olduğunu bildiğini söyledi.

T24teki röportaja göre, Başta uzun vadeli tutmayı düşünmüyorlardı. Gittikçe başka şeyler eklendi. Bakalım, kullanabilir miyiz? diye diyen Brunson, Recep Tayyip Erdoğanın Papazımızı verin, biz de papazınızı... ifadesini hatırlatarak, Birkaç defa anlaşmış hükümetler. Sonra Türkiye çekiliyor. Hayır, daha fazla istiyoruz. Amerikanın veremeyeceği bir şey istediler dedi.

Muhalefeti de eleştiren Brunson, Muhalif partiler Adalet bağımsız değil, talimat geldi, bıraktınız dediler. Gitmeme izin vermelerini eleştiriyorlar. Tersini yapmaları gerekiyordu. Gerçekten kanıt yoktu. Niye iki yıl içeride kaldım? Bu utanç verici bir şey. Masum bir adam, iki yıl içeride kalıyor. Kimse itiraz etmedi muhaliflerden diye konuştu.

Eylül 2016’da ikamet izni almak için gittiği karakolda “Milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunmak” suçundan gözaltına alına alınarak hakkında casusluk davası açılan ABDli rahip Andrew Craig Brunson, Halk TVden gazeteci İsmail Saymaz’a konuştu. Brunsonın yanıtları şöyle:

Türkiyeye ne zaman geldiniz?

1993te İstanbula geldik. Eşimle Marmara Üniversitesine başladık Türkçeyi daha iyi öğrenmek için. 2000 yılında İzmire geldik. Yeni Doğuş Kilisesini ve Diriliş Kilisesini açtık. Türkiyeden gitmeyi düşünmüyorduk. 23 yıl oturduk.

Neden geldiniz?

İsayı anlatmak istedik.

Hükûmet masum olduğumu biliyordu
Kasım 2016da karakola çağrıldığınızda ne düşündünüz?

Biz süresiz ikamet için başvurmuştuk. İkamet vereceklerini düşünerek karakola gittik, bambaşka şeyle karşılaştık. Sınır dışı kararı vardı. Cuma günü gözaltına aldılar. Pazartesi zaten gidecektik. Biletimiz vardı, Londraya. Madem gönderiyorsunuz, bırakın, gidelim dedik. Bizi Işıkkent Geri Gönderme Merkezine götürdüler. Eşimle beraber 13 gün kaldık. Işıkkentte IŞİDli yabancı erkekler vardı. 13 gün sonra eşimi bıraktılar. Beni Harmandalı Geri Gönderme Merkezine götürdüler. 50 gün kaldım.

Hükümet masum olduğumu biliyordu. 2016nın Kasım ayının sonunda Amerikalı 17 senatör mektup gönderdi Başkana. (Cumhurbaşkanı Erdoğanı kastediyor) Beni bırakmasını istediler. O zamana kadar idari gözaltındaydım. Mektuptan sonra adli gözaltına aldılar. Savcı dedi ki, F***yü övdün, PKKyı destekledin. Seni tutukluyoruz.

O zamana kadar bir Fetullahçı ile tanışmamıştım, yalan olduğunu biliyorlardı
Amerika Neden bırakmıyorsunuz? diye soruyor. Suriyeye geldi, İnsan ticareti yapıyor ya da Gülenin konferansına katıldı deniliyordu. Beni cezaevine göndermek için F*** dediler. O zamana kadar bir Fetullahçı ile tanışmamıştım. Yalan olduğunu biliyorlardı.

Size göre tutuklanmanızın asıl gerekçesi neydi?

Birini örnek yapmak istediler. Beni seçtiler.

Niçin?

Benim gibi misyonerler ve dinini paylaşmak isteyen yabancılar kendiliğinden gitsin diye. Ve giden oldu. Bazı kardeşler korktu ve gitti. Bir de Türk kardeşlerimiz... Amerikalıya bunu yapabilirsek, size her şeyi yaparız mesajı vermek istediler. Başta uzun vadeli tutmayı düşünmüyorlardı. Gittikçe başka şeyler eklendi. Bakalım, kullanabilir miyiz? diye.

Ne için kullanmak?

Uzun bir talep listesi vardı. Güleni istediler. Erdoğan, söyledi televizyonda. Papazımızı verin, biz de papazınızı... Birkaç defa anlaşmış hükümetler. Sonra Türkiye çekiliyor. Hayır, daha fazla istiyoruz. (diye) Amerikanın veremeyeceği bir şey istediler.

Ne gibi?

Birçok şey. Halk Bankası meselesini çözelim gibi. Suriyede bazı şeyler. Trump ise Verebileceğim bir şey isteyin dedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bu bir yargı süreci, Amerikanın bırakılmasını istemesi hakarettir diyordu. Bunları söylerken, biliyordum ki, perde arkasından pazarlığımı yapıyorlar. Hep karşılık olarak bir şey istediler. Bırakırız ama şunu verin. (gibi) Beni öyle kullandılar.

Dört duruşma oldu. Her duruşmayla bir mesaj veriliyordu. Duruşma tarihleri Hakan Atillanın mahkemesine (ABDdeki Halk Bank Davası) göre alındı. Üçüncü duruşmada anlaşmaya vardı hükümetler. Bırakmaları gerekiyordu. Bir daha cezaevine gönderdiler. Trump çok kızdı. Çünkü İsrailde Türk bir kadın gözaltına alınmıştı. (Haziran 2018de tutuklanan Ebru Özkan) Trump araya girdi. Onu bıraktılar. Beni de bırakmaları gerekiyordu. Trump tehdit etmeye başladı.

21 ay içeride kalmıştım. Son iki ay ev hapsinde kaldım. Erdoğan, Burada olduğum sürece o çıkmayacak dedi. O zaman kim karar veriyor, yargıç mı, başkan mı?

Casuslukla suçlandınız.

Biri casus olacaksa kilise önderi olmamalı. Herkes şüpheyle bakıyor. Casus olacaksa işadamı olsun. Kimse şüphelenmez. Devlet bizi takip ediyordu. Bana çok suç atıldı. Gülünç şeyler. Normal bir zamanda mahkeme kabul etmezdi. Çünkü hiç tanışmadığım ve aynı yerde olmadığım kişiler suç atıyordu.

Örgüte yardımdan ceza aldınız? Hangi örgüt?

Belli değil. Bence hem PKK, hem F***... Ben mahkemede tekrar tekrar söyledim: Polis bizi takip ediyordu. 2011de biri kiliseye saldırdı ve bana ateş etti. Devlet koruma verdi. 23 yıl sorun yaşamadık polisle. Ama mahkemede Toplantılarında PKKyı övüyorlardı, PKK bayrakları vardı, onların şarkılarını söylüyorlardı dediler. Toplantılarımız halka açık. Kilisemizin pencereleri sokağa açık. Tanımadığımız kişiler de giriyor. Bir fotoğraf yok, mesaj yok, video yok, ses kaydı yok. Gizli tanıklar vardı, onları destekleyen bir şey yoktu.

Fakat ceza aldınız.

Suçlu bulundum. Gitmemi istiyorlardı. Türkiyenin ekonomisi çok etkilendi. Özellikle muhalifler hakkında konuşmak istiyorum. Muhalif partiler Adalet bağımsız değil, talimat geldi, bıraktınız dediler. Gitmeme izin vermelerini eleştiriyorlar. Tersini yapmaları gerekiyordu. Gerçekten kanıt yoktu. Niye iki yıl içeride kaldım? Bu utanç verici bir şey. Masum bir adam, iki yıl içeride kalıyor. Kimse itiraz etmedi muhaliflerden.

Sezgin Baran Korkmazın adını duydunuz mu? Tahliyenizde etkili oldu mu?

Duydum. Ama tanışmadım. O da kendi çıkarını arıyordu. Trump, yaptırım uyguladığında dolar 7 TLyi geçti. İşadamları bu sorunu çözmek istiyordu. Dediğiniz adam da o grubun içindeydi. Amerikadan bir işadamı yanında bir papazla evimize geldi. Korkmazın avukatı onlarlaydı. Bize Erdoğan ile buluşmak istiyoruz. Umudumuz, bir iki gün sonra seni Amerikaya götürmek dediler. Ama olmadı.

Yaşadıklarınızı nasıl yorumluyorsunuz?

Çok zor oldu. Her açıdan kırıldım. Ancak Türkiyede yaşadığıma pişman değilim. Biz ayrılırken son sözlerimiz şuydu: Türkiyeyi seviyoruz. Yürekten söylüyorum.

Son güncelleme: 11:05 03.02.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı