• Turkhane Logo

Mandela’nın arkadaşları Gazze’de insanlığın onurunu koruyor

İşte Samanyoluhaber.com yazarı Türkmen Terzi'nin Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail ile ilgili açtığı davanın analizi

20:13 17 Ocak 2024 Çarşamba
Mandela’nın arkadaşları Gazze’de insanlığın onurunu koruyor
İşte Samanyoluhaber.com yazarı Türkmen Terzi'nin Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail ile ilgili açtığı davanın analizi

TÜRKMEN TERZİ - GÜNEY AFRİKA

İsrail devleti Gazze’de büyük bir soykırım işlemeye devam ederken, Arap ve Türk dünyası farklı çıkar hesaplarıyla bu mezalime karşı herhangi bir eyleme geçebilmiş değil. Amerika, İngiltere ve Almanya gibi Batı’nın süper güçleri  Binyamin Netanyahu hükümetini açıktan desteklerken, hiç beklenmedik bir girişimle Güney Afrika hükümeti, İsrail devletini Lahey’deki Barış Sarayı’nda sanık sandalyesine oturttu.
Güney Afrikanın Birleşmiş Milletlerin ana yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsraile karşı açtığı soykırım davası, Filistin davasıyla dayanışmanın ötesinde, başkent Pretorianın iç ve dış politika çıkar hesaplarının ötesine geçen uzun vadeli bir adalet arama girişimidir. Beyaz azınlığın ırkçı rejimi olan “Apartheid Sistemine” karşı uzun yıllar mücadelelerinin neticesinde 1994’te Güney Afrika Cumhuriyetini kurmayı başaran iktidardaki Afrika Ulusal Kongresinin (ANC) liderleri, gelişmiş Batılı güçlerin lehine olan mevcut uluslararası kurumları dönüştürmeye çalışıyor.
13 Ocak’ta Mpumalanga eyaletinde 112’nci kuruluş yıldönümünü kutlayan ANC, Afrika kıtasının en eski kurtuluş hareketi. ANC, yalnızca Afrika kıtasında değil, dünyanın birçok yerindeki sol örgütler arasında, Latin Amerikada, Orta Doğuda ve özellikle de beyazların üstünlüğüne karşı beraber mücadele ettikleri Afrika kökenli Amerikalılar arasında oldukça popüler bir örgüt. Güney Afrika, G-20, BRICS gibi uluslararası kuruluşlarda Afrika kıtasının doğal bir temsilcisi olarak yer alıyor ve tarihsel olarak dezavantajlı durumda olan Afrikalıların ve geçmişte Batılı sömürgeci güçlerin idaresi altında acı çeken diğer toplulukların sesi oluyor. ANC liderleri sadece Filistinliler için sesini yükseltmiyor. Güney Afrikanın eski başkanları Thabo Mbeki ve Jacob Zuma, Batılı güçlerin Libya lideri Muammer Kaddafiyi ve Irakta Saddam Hüseyini öldürmesinin haksızlığını her platformda dile getiriyor. Halihazırdaki Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa da 23 Haziran 2023 tarihinde Fransada düzenlenen Yeni Küresel Mali Pakt Zirvesinde yaptığı konuşmasında Avrupalı liderlere Afrikalılar dilenci değil dedi ve eşitlik talep etti. Ramaphosa ayrıca yedi Afrika ülkesinden oluşan barış koalisyonu girişimine de öncülük etti ve Afrikalı liderlerle beraber Ukrayna-Rusya çatışmalarını sona erdirmek için Haziran 2023te Kiev’de Vladimir Zelensky ve Moskova’da Vladimir Putin ile görüştü.
İsrail, Güney Afrika hükümetini “Hamasın yasal kolu” olmakla suçluyor ancak Güney Afrika, Hamasın 7 Ekim saldırısını kınadı. Ve ANC liderleri, Güney Afrikanın apartheid sonrası ilk başkanı olan efsanevi lider Nelson Mandela hapisteyken, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile uzun süredir yakın ilişkiler kurmuştu. Mandela, FKÖyü ve lideri Yaser Arafatı destekledi. ANC 2006’dan beri Gazze Şeridini yöneten örgüt olarak Hamasla iletişim kurmak zorunda olduğunu ifade ediyor. Aksi takdirde ANC liderinin Hamas liderleriyle Türkiyenin İslamcı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Hamas liderliğini barındıran Katar hükümeti gibi stratejik ilişkileri yok.
Batı müttefiki olarak bilinen mevcut Başkan Cyril Ramaphosa da dahil olmak üzere birçok ANC lideri, İsrailin soykırım eylemlerini kanıtlamanın o kadar kolay olmadığının ve UAD’nin Güney Afrika lehine karar vermesi durumunda dahi, İsrailin sivilleri hedef almaya devam edeceğinin fazlasıyla farkında. Ancak İsraili Uluslararası Adalet Divanındaki sanık kürsüsüne sürüklemek, dünya çapındaki mazlumlar açısından büyük sembolik önem taşıyor. Güney Afrikanın hukuk ekibi de mahkemeden sivillerin hayatlarını kurtarmak için ateşkes de dahil olmak üzere ihtiyati tedbir kararları almasını talep etti.
ANC liderlerinin Mayıs’ta düzenlenecek seçim öncesi ekonomik desteğe ihtiyaç duyuyorken Filistin’e yardım etmeleri samimi olduklarının göstergesi. Güney Afrikanın özellikle ABD ve güçlü Avrupa ülkelerinden gelecek yatırımlara ihtiyacı var ve başkent Pretoria Batılı ülkelerle ekonomik ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor. ABDnin Pretoria Büyükelçisi’nin geçtiğimiz aylarda Güney Afrikayı Rusyaya silah ve mühimmat sağlamakla suçlaması olayının ardından Pretoria, ABD ile yakın ilişkilerini sürdürmek için büyük çaba gösteriyor. Pretoria ile Washington arasındaki gerilimin ardından, Güney Afrika Ticaret, Sanayi ve Rekabet Bakanı Ebrahim Patel, 32 Afrika ülkesinin ABD pazarına erişiminde tercihli (gümrüksüz) işlem görmesini sağlayan Afrika Büyüme ve Fırsat Yasası (AGOA) anlaşmasını genişletmek üzere ABDye giden üst düzey delegasyona liderlik etti. Güney Afrika ayrıca ABD ile iş bağlarını güçlendirmek amacıyla Kasım ayında Johannesburgda AGOA forumuna ev sahipliği yaptı.
Güney Afrika liderleri İsrail aleyhine soykırım davası açarak Batılı geleneksel ticaret ortaklarıyla olan ilişkilerini riske atmış oldu. Washington, Güney Afrikanın İsraili resmi olarak soykırımla suçlama kararını kınadı. İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Cameron, Güney Afrikanın İsraili soykırımla suçlamasının saçmalık olduğunu söyledi ve Almanya, Laheye İsrail adına müdahil olmaya karar verdi. Bu Batılı ülkeler Güney Afrikanın en önemli ticaret ortaklarından. Güney Afrika Maliye Bakanı Enoch Godongwana Pazartesi günü Davosta CNBCye verdiği demeçte, Pretorianın İsraile karşı soykırım davasının küresel desteğe sahip olduğunu, çünkü Türkiye, Ürdün, Brezilya, Kolombiya, Bolivya, Pakistan, Malezya ve 57 üyeli İslam İşbirliği Teşkilatının Güney Afrikanın başvurusunu açıkça destekleyen devletler arasında yer aldığını söyledi. Ancak bu ülkeler Güney Afrikanın başlıca uluslararası ticaret ortakları değiller ve yakın gelecekte de Güney Afrika’da Batı ekonomilerinin yerini almaları pek mümkün değil.
ANC liderlerinin soykırım davasından ticari veya siyasi çıkar elde etmeye öncelik vermedikleri açık. ANC liderleri, Hamasın 7 Ekimdeki saldırılarına tepki olarak başlatılan askeri operasyonlarda İsrailin sivilleri hedef almasını şiddetle eleştirdi. ANC İcra Üyeleri (NEC), 14 Ekimde Filistin davasını desteklemek için siyah giyinmiş ve Filistin kefiyesi takmışlardı ve iktidar partisi, 20 Ekimde İsrail Büyükelçiliği önünde geniş katılımlı Filistin yanlısı protesto düzenledi. Ertesi gün, Güney Afrikalı milletvekilleri Pretoriadaki İsrail Büyükelçiliğinin kapatılması yönünde oy kullandı.
Arap ve Türk dünyası soykırımı canlı yayınlarda izlemeye devam ederken, çok uzaklarda yaşayan ANC liderleri, İsrailin 23 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü soykırıma sessiz kalmamayı tercih etti. Güney Afrikanın İsraile karşı yürüttüğü soykırım davası, ANCyi halihazırda küresel insan hakları savunucusu haline getirdi. ANC liderleri Nelson Mandela’nın Filistin özgür olmadıkça, Güney Afrikalıların özgürlüğü tamamlanmamıştır.” sözünü ilke edinerek Gazzeliler için de adalet mücadelesine giriştiler

Son güncelleme: 20:13 17.01.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı