• Turkhane Logo

Madımak Katliamı'nın üzerinden 26 yıl geçti, 'nefret söylemi' bitmedi

Sivas'ta 26 yıl önce aralarında yazar, şair, sanatçı ve birçok aydının bulunduğu 33 kişi Madımak Oteli’nde vahşice yakılarak katledildi.

12:36 01 Temmuz 2019 Pazartesi
Madımak Katliamı'nın üzerinden 26 yıl geçti, 'nefret söylemi' bitmedi
Sivas'ta 26 yıl önce aralarında yazar, şair, sanatçı ve birçok aydının bulunduğu 33 kişi Madımak Oteli’nde vahşice yakılarak katledildi.



Pir Sultan Abdal’ı anmak için Aziz Nesin, Asaf Koçak, Davut ve Edibe Sulari, Behçet Aysan, Metin Altıok, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Asım Bezirci ve daha pek çok şair, yazar, sanatçı ve düşünür Sivas’a gelmişlerdi.

Katliama giden provokasyon 1 Temmuz 1993te Buruciye Medresesi’nde yapılan imza-söyleşi etkinliğinde başladı. O gün “Allahın beytine ve kitabı Kurana alçakça küfredilmek ve müminlerin izzet ve namuslarına saldırmaktadır gibi tahrik dolu ilanlar basılıp evlere dağıtıldı. 2 Temmuz günü ise Cuma Namazından çıkan gruplar, Madımak Oteline saldırmaya başladı. Saatlerce süren saldırıya ne polis ne de asker müdahale etti.


Tam sekiz saat otelin içerisinde kalanlar yardım istedi. Devletin en üst kademelerine ulaşıldı ancak katliamı durdurmak için hiçbir girişimde bulunulmadı. 2 Temmuz akşamı 33 can ve iki otel görevlisi yaşamını yitirdi.

Sekiz saat boyunca olaylara müdahale etmeyen devlet, saldırganlar valiliğe yönelince gruba müdahale etmeye başladı ve bu müdahale sırasında iki saldırgan hayatını kaybetti.

Madımak katliamından bir gün sonra Sivas’ta yapılan operasyonlarda 190 kişi gözaltına alındı. 66’sı serbest bırakılırken 124 kişi hakkında “Laik anayasal düzeni değiştirip, din devleti kurmaya kalkışma” iddiasıyla dava açıldı.

Davanın ilk duruşması, Ankara 1 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinde 21 Ekim 1993 günü gerçekleşti. 26 Aralık 1994te karara bağlanan davada, 22 sanık hakkında 15er yıl, üç sanık hakkında 10ar yıl, 54 sanık hakkında üçer yıl, altı sanık hakkında ikişer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.

Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin (DGM) kararı “Taraflı, hukuka ve adalete aykırı” gerekçesiyle temyize götürüldü. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi katliamın “Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu” belirterek DGM’nin kararını esastan bozdu ve yargılama Ankara 1 No’lu DGM tarafından yeniden başladı.

Daha sonra 28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası’nın 146/1 maddesine göre idama, 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezalarına mahkum edildi. Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usulen ve noksanlıkları gerekçe gösterilerek bozdu.

Şubat 1999’a gelindiğinde ise, usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesince yeniden idam cezasına çarptırıldı. 2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi. Aradan geçen zaman diliminde sanık sayısı tahliyelerle 33’e düştü.

Olayın en önemli ismi olarak nitelendirilen, dönemin Sivas Belediye Meclisi üyesi Cafer Erçakmak ve Yargıtay’ın 1997’deki bozma kararından sonra firar eden sekiz sanık ise halen yakalanamadı. Davanın firari olan beş sanık ile ilgili kısmı, 13 Mart 2012 tarihinde zaman aşımından düşürüldü.

Katliama ilişkin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanan üç firari sanığa ilişkin dava ise halen Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam ederken, bir dahaki duruşma 26 Eylül 2019 tarihine ertelendi. Firari sanıkların 2023 tarihine dek yakalanamaması durumunda davanın zaman aşımına uğrayacağı ve düşürüleceği belirtildi.

2 Temmuz’da Madımak Otel’ine yapılan saldırıda yaralı olarak çıkarılan ancak kaldırıldığı hastanede 9 Temmuz 1993 günü hayatını kaybeden şair, yazar Metin Altıok’un kızı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) önceki dönem İzmir milletvekili Zeynep Altıok, 26 yıl önce yaşanan katliamı MAya anlattı.

Katliamı hazırlayan zeminin 80’li yıllardan itibaren oluşturulmaya çalışıldığını söyleyen Altıok, şöyle dedi:

“Türkiye’yi dönüştürme, karşı devrim projesi vardı. Cumhuriyetin devamlılığını değil, kimi zaman ılımlı İslam dedikleri İslam soslu bir sağ aklın yerleştirilmeye çalışıldığı bir dönemdi. Ne yazık ki bu ülkede geçmişimiz birçok benzer acıyla dolu. Hiçbir şey birdenbire olmadı. Geçmişten gelen bir birikimle şekillendiği bir dönemdi. Zaten gerici düşüncelerin yerleşmeye çalışıldığı yıllardı 1990’lı yıllar. 80 darbesi sonra giderek siyasal İslam’ın toplumun çeşitli katmanlara nüfuz etmek istenildiği aydınlık devrimlerini yok etmek isteyen daha karanlık daha çok sağ iktidarların şekillendirmek istedikleri bir toplum düzeni içerisindeydik.” 

Katliamın olduğu dönem 23 yaşında olduğunu sözlerine ekleyen Altıok, katliamın göz göre göre geldiğini belirterek, “Çok planlı ve programlı hazırlandıkları açıktı. Şenlikten aylar öncesinden belediye eliyle servis edilen bildiriler, bir belediye yayınında son derece hedef gösterilen içerikli yazılar, fısıltı gazetesi, kulaktan kulağa yaygınlaştırılan nefret söylemleri, yapılanın planlı olduğunu anlatmaya yetiyor” diye ifade etti.  

Üzerinden 26 yıl geçen katliamda açığa çıkan nefret söylemlerinin bugün de devam ettiğini vurgulan Altıok, şunları söyledi:

“AKP bugün varlığını toplumu ayrıştırarak ve nefret kültürünü yaygınlaştırarak devam ettiriyor. Ötekileştirici ve ayrıştırıcı dilin hiç kimseye faydası yok. İhtiyacımız olan şey bu ayrıştırmanın bir an önce bitmesi. Bir an önce ülkenin normalleşmesi ve geçmiş acıları ile yüzleşmesidir. Yeter artık bu nefretten kurtulalım. Daha toleranslı, daha vicdani yerden baktığımız bir toplumu inşa etmemiz gerekiyor.”

Son güncelleme: 12:36 01.07.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı