• Turkhane Logo

Lösemi tedavisi gören Hakan Dağdeviren'in dedesi: Anne ve babası yanında olmalı!

Lösemiye yakalanan 12 yaşındaki Hakan Dağdeviren'in annesi ve babası Gülen yapılanmasına mensup oldukları gerekçesiyle 2,5 yıldır tutuklu. Hakan'ı, yaşadıklarını ve talebini dedesi Ali Dağdeviren anlattı.

13:16 10 Nisan 2021 Cumartesi
Lösemi tedavisi gören Hakan Dağdeviren'in dedesi: Anne ve babası yanında olmalı!
Lösemiye yakalanan 12 yaşındaki Hakan Dağdeviren'in annesi ve babası Gülen yapılanmasına mensup oldukları gerekçesiyle 2,5 yıldır tutuklu. Hakan'ı, yaşadıklarını ve talebini dedesi Ali Dağdeviren anlattı.


Lösemiye yakalanan 12 yaşındaki Hakan Dağdevirenin hastanede, anne ve babasından uzakta tedavi görüyor. Hakanın annesi Sabriye Dağdeviren ve babası Gökhan Dağdeviren, Gülen cemaatine mensup oldukları gerekçesiyle 2018 yılında tutuklandı. Anne Sabriye Dağdevirenin terör örgütüne üye olma suçu nedeniyle aldığı 6 yıl 10 ay 15 günlük ceza onanırken, baba Gökhan Dağdevirenin örgüt yöneticiliği ile aldığı 19 yıl 6 ay hapis cezası Yargıtay aşamasında.

HAKAN HERKESİN YÜKÜNÜ ÜZERİNE ALMIŞ


Ebeveynleri tutuklandığında henüz 8 yaşında olan Hakan, babaannesi ve dedesiyle birlikte yaşamaya başladı. Aydından, anne ve babasının nakledildiği Eskişehire taşındılar. Dedesi Ali Dağdeviren bu süreçte Hakanın psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunu aktardı:

Normalde çok aktif bir çocuktu. Ancak bu olayların ardından içine kapandı. Psikoloğun söylediği, ‘Hakan ablasının, kendisinin, annesinin, babasının bütün yükünü üzerine almış, taşıyamıyor

OCAK AYINDA LÖSMEİ TEŞHİSİ KONDU

Hakan Dağdevirenin kamuoyunun gündemine girmesi ise geçen ocak ayında oldu. Sömestre tatilinde ablası ile anneannesinin evine, Afyon Sandıklıya giden Hakanda karın ağrısı ve cilt döküntüleri meydana geldi. Daha sonra Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine getirilen Hakana lösemi teşhisi kondu. Tedavi için babaannesiyle birlikte hastanede kalmaya başladı.

DW Türkçeden Batu Boztürkün haberine göre, dede Ali Dağdeviren bu durumu oğlu ile paylaştığı anları gözyaşları içerisinde anlattı. Tabii söylemek çok zor oldu. Üzüldü tabii, çok üzüldü. Kapalı görüşe gitmiştik diyen Dağdeviren, oğlunun tebessümle görüşmeye geldiğini, Hakanın olmadığını görünce endişelendiğini, hastalığı öğrenince çok üzüldüğünü aktardı.

AĞZINDA, BOĞAZINDA YARLAR ÇIKTI

Hakan ise süreç içerisinde üç kez kemoterapi tedavisi aldı. Özellikle ikincisi zor geçti diyen dede Dağdeviren bu dönemde Hakanın ağzında, boğazında yaralar çıktığını, solunum desteğine ihtiyaç duyduğunu söyledi. Ayrıca Hakanın tedavi nedeniyle dökülen saçları tamamen kazındı.

ABLASIYLA İLİKLERİ UYUŞTU

Dede Ali Dağdeviren bunların aksine iyi haberi de verdi. Ablasıyla Hakanın iliklerinin uyuştuğunu, mayıs ya da haziran ayı içerisinde ilik naklinin gerçekleşeceğini aktardı. Önümüzdeki hafta içinde Hakanın hastaneden eve çıkarılmasının da olası olduğu bilgisini verdi.

AİLESİNE EN ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞU ZAMAN DİLİMİ

Hakanın annesi ve babasıyla ilişkisi nasıldı? Onları özlüyor mu? sorusunu dedesi Ali Dağdeviren şöyle yanıtladı: İnsan özlemez mi, benim mesela rahmetli annem 1989 yılında vefat etti. Ben hâlâ annemi özlüyorum mesela. Babamı özlüyorum. O daha çocuk. Hastanede, hasta. Onlara en çok ihtiyaç duyduğu zaman dilimi

Sosyal medyada da Hakanın en azından tedavi sürecinde anne ve babasıyla birlikte olabilmesi için kampanyalar başlatıldı.

GERGERLİOĞLU DESTEK OLDU

Dede Ali Dağdeviren sanatçıların aksine siyasilerin desteğinin ise yetersiz olduğunu savundu. Ancak vekilliği düşürülen ve ardından tutuklanan HDPli Ömer Faruk Gergerlioğlu için ayrı bir parantez açtı: Gergerlioğlu bir insan olarak, bir vicdan sahibi olarak bize destek oldu. O mübarek insanı da aldılar içeri, döve döve, vura vura… Ya bir tek milletvekili dahi çıkıp, siyaset adamları çıkıp da konuşmadı ya. Konuşmadı.

BIRAKMAYACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM

Ali Dağdeviren son olarak talebini dile getirerek, Sadece Hakan değil, şu an gerçekten hasta olan, rahatsız olan, zor noktada olan insanlar, bebekler var. Bunların yanında ya annesi, ya babası, ya da ikisi de yok. Böyle olmaması gerekiyor dedi. Ancak bir ek de yaptı: Ha bırakacaklar mı, bırakmayacaklar. Ve inanıyorum, bırakmayacaklarına inanıyorum. İstemiyorlar çünkü

Son güncelleme: 13:16 10.04.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı