Eski TRT Haber Kanalı Koordinatörü Ahmet Bökenin Konya Akşehir kapalı cezaevinde çekirdekten yetiştirdiği limon ağacına yasak denilerek el konuldu.
Bu haberin sosyal medyada yayınlanmasının ardından bir arkadaşının kaleme aldığı düşünceler 
Limon ağacı..
Hayat bu hayretler kuşağı. Hapishane ve Ahmet Böken!Olur mu? Normalde olamaz amma uzun bir zamandır ülkemde normal olan ne kaldı ki..Şimdilerde vatan aşığı masumların, Milletin hizmetkarı eğitimlilerin, çalıp çırpmayan zenginlerin yolunun kesiştiği yer hapishaneler...Böyle olunca Ahmet Böken bey dışarda olursa bir yanlışlık olurdu. Yanlışlık olmadı O da yıllardır memleketimin masum evlatlarının çilehanelerinde.Ahmet Böken...Ahmet abim, sesin sözün kısacası özünde bahçıvanlık vardı. Vatan için toprağa düşüp fidan vermekti hayalin. Çalıştın çabaladın Trt Haberi markalaştırdın. Baştacı edilmen gerekiyordu belki ama devir yanlışla doğrunun yer değiştirdiği bir zaman dilimiydi. Ailenden uzak olman için kilometrelerce uzaklarda hapislere atıldın.Hapishanede özgürlüğe hasretini yine tohum ekip yetiştirdiğin limon ağacıyla gideriyordun. O çekirdeğin toprağın bağrından dirilişiyle daracık koğuşun genişliyor, birgün o çekirdek gibi hapishane toprağından sevdiklerine doğru çiçeklerle dal vermeyi hayal ediyordun. Dün sürgün Üstadını Afyonun dağlarında çiçeklerle konuşturmayanlar bugün senin sürgün vermiş limon ağacıyla hasbihaline izin vermezlerdi... adamların yeşile dünden beri 1000 yıl sürecek düşmanlığını bilemezdin! Belki de bildin...Bilsen ne fayda; sen busun, onlar bu.Sen yapacaksın onlar yıkacakYine yapacaksın yine yıkacaklar yılmayacaklarYine yapacaksın ve yine yıkacaklarDilerim bu sefer yıkıntılarının altında kalsınlar...Bilirim hür olsan yine yardımlarına koşarsın...O zalim ama çaresiz güruha yardım etmek için yıldırım hızıyla yola koyulursun. Dilerim çıktığın yolda arabanın benzini biter.Benzini bulursan lastiğin patlar.Lastiği tamir ettirirsen marşın basmaz. Onu da halledersen motor arıza verir...Dilerim o zulümkeşlerin biçare feryatlarını duyanların kulakları duymaz olsun, gözleri görmez olsun inim inim inlesin susuzluktan çölvari seraplarda su sesleri dinlesinler...Susuzluklarında çare olarak limon ağacının suyuna kalsınlar o limonlar seraplarını kabuslara çevirsin gram suları çıkmasın...
Üstad Mahsuni gibi derim
Köşkün sarayın yıkılsınErim erim eriyesinUmudun suya dökülsün
Erim erim eriyesinSürüm sürüm sürünesin
Musa ile Tur-i SinanHaktan gelmiş idi İnanYesin seni yılan Çayan
Erim erim eriyesinSürüm sürüm sürünesin
Aslan pençesi vurulsunÇayın Denize kurulsunGözlerin yansın kör olsun
Erim erim eriyesinSürüm sürüm sürünesin
Mahzuniyi sever idinOna sevgilim der idinCandan başka ne yer idin
Erim erim eriyesinSürüm sürüm sürünesin.
