• Turkhane Logo

'Kuzu değiliz, gök kubbeyi başınıza yıkarız'

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye terör soruşturmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddialarına sert sözlerle cevap verdi.

15:49 28 Aralık 2022 Çarşamba
'Kuzu değiliz, gök kubbeyi başınıza yıkarız'
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye terör soruşturmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun iddialarına sert sözlerle cevap verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın İBBye başlattığı terör soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İmamoğlunun açıkalamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

*Tüm bu yalın gerçeğe rağmen kamu oyunun tanık olduğu üzere bir yıldan fazladır Türkiye Cumhuriyetinin İçişleri Bakanı devlet adamı kavramı ile bağdaşmayacak iddialar üzerinden İBBye 86 bin çalışanımıza ve hatta ailelerine, bana terör ile ilişkili suçlamalarda bulunmaktadır. İlk olarak 9 Aralık 2021 günü TBMMde İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken hezeyana kapılan bakan sayı ve örgüt listesi vererek, 557 teröristin çalıştığını iddia etmiştir. Aradan geçen zamanda terörist olduğunu iddia ettiği kişilere karşı herhangi bir yasal girişimde de bulunmamıştır. Oysa biz görevimizin gereği söylenen bu sözü kıymetli bularak girişimde bulunmak istedik. Bu 557 teröristin isimlerini bize verin işlem başlatalım dedik. Aldığımız yanıt Siz bizim muhatabımız değilsiniz oldu.

BU KİŞİ ADİL VE TARAFSIZ BİR MÜFETTİŞ DEĞİLDİR*Bir amaca matuf yapıldığı çok belli olan soruşturmanın önemli bir ayrıntısı daha var. Mülkiye müfettişleri İBBye geldiklerinde 8 kişilik ekibin başında bir başka baş müfettiş vardı. Heyet bir süre incelemeyi bu baş müfettiş başkanlığında yaptı. Her nedense, siz nedenlerini iyi biliyorsunuz yaza doğru bu müfettiş heyet başkanlığından alındı. Ankaraya çekildi. Sağlık sebepleri bu konuda sık kullanılan bir gerekçedir. Görevden alınan baş müfettiş yerine kim getirildi? Bir dönem AK Partiden milletvekili adayı olan bir kişi. Ben İBB Başkanı adayı olduktan sonra Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemimle ilgili 28 ayrı özel soruşturmayı açan bir kişi. Seçim zamanında. Arif Yıldırım adında militan AK Partili bir zatı muhterem heyet başkanı oldu. Bu zatın sicili belgelidir. Bu kişi 20 Mayıs 2019da Beylikdüzü Belediyesine bir işlemle ilgili yine bir soruşturma açıyor. Belediye Başkanı olarak beni suçlayarak ifademi almak istedi. Oysaki o işlemin tarihi 31 Mart 2019 tarihinden sonra, yani Beylikdüzü Belediyesi yeni başkanını seçmiş, ben ise mazbatası iptal edilmiş İBB Başkanıyken gözü bu kadar kör, İmamoğlu konusunda bu kadar gönül gözü dönmüş bir insan. Aslında aklında hep olan benim. Bu kişi adil ve tarafsız bir müfettiş değildir.

BU İNSANLARDA ORTADAN YOK EDİLİYOR*Ahmak davasında Bu davadan ceza çıkmaz diyen hakim başka bir kente sürülüyor. Terör soruşturmasında da müfettiş grubunun lideri merkeze çekiliyor yerine malum zihniyette biri getiriliyor. Bize dönük saldırıların belirli bir takvim ve disiplin içinde yürüdüğünü net olarak söylüyorum. Bunlar sıradan olaylar değil. Bu süreçlere karşı çıkanlar da ister hakim ister baş müfettiş olsun bu insanlarda ortadan yok ediliyor.
*26 Kasım 2022 günü bakan bey yine medyanın karşısına çıktı ve aralarında İBBnin de olduğu bazı belediyelerle ilgili müfettiş raporundan bir kısım iddiaları gerçekmiş gibi kamuoyuna sundu. Bu bakan kendisini çok akıllı herkesi aptal sanıyor. CHPli belediyelerle ilgili 1107 soruşturma açtık ama AK Partili belediyelerine de 885 soruşturma başlattık diyerek ne kadar da adaletli olduğunu anlatmaya çalışıyor. Sen terör örgütü üyeliği suçlamalarıyla sadece CHPli belediyelere soruşturma açtın. Yasal olarak belediyelerin hiçbir güvenlik soruşturması yapamayacağı bir döneme ilişkin soruşturma açıyorsun. Eğer adil bir bakansan 19 AK Partili ve kayyumun yönettiği büyükşehir belediyelerine de İBBye yaptığın personel soruşturmasını yap. Eğer adaletli olduğunu iddia ediyorsan CHPli belediyelere gösterdiğin sertliği, yüzlerce AKPli ve MHPli ilçe belediyesine de göster. Bir de çıkmış yüzdeler vererek, grafikler göstererek Ben adil birisiyim demeye çalışıyor. Ne adalet, ne hukuk, ne ahlak, ne vicdan senin ruhunda yer bulmuyor.
*Gördük ki bakan geçen yıl 557 adet dediği terörist sayısını, ülkedeki enflasyon oranını da artırmış ve sayıyı alelacele 1668e çıkartmıştı. İBB olarak terörle mücadelenin neresinde olacaksak, orada olduğumuz için yine dosyalarda göreceğiniz üzere bakanlığımıza bilgi sorduk ama şaşırmayın ki cevap alamadık. Bir yıldır İBBde var olduğu iddia edilen teröristlere ulaşmak ve yasal işlemleri yapmak için mücadele ediyoruz ama bakan beyin engeline takılıyoruz. İBBde olduğu iddia edilen teröristleri birisi saklıyor ve işlem yapmıyor ama iddiaları ortaya atan birisi, Ekrem İmamoğlu ya da İBB değil. Bakanlık bize hiçbir bilgi vermediği gibi, bakanlık verileri arasında ciddi farklar olduğunu da görüyoruz.
*Soruşturma tarihlerinde 1 Ocak 2019-27 Haziran 2019 tarihleri arasında biz görevde değildik. Öncesinde eski başkan Mevlüt Uysal ve kayyum döneminde de İstanbul Valimiz Sayın Ali Yerlikaya görevdeydi. İçişleri Bakanı olan kişi yaptığı basın toplantısında iddia ettiği 1668 teröristi isim isim, reklamını da yaparak 8 terör örgütüne böldü. 51 kişiyi diğer terör örgütleri klasmanına soktu.
MADDE MADDE ANLATTI*İçişleri Bakanının yaptığı açıklamaya göre 9 Aralık 2022de Cumhuriyet Savcılığına gönderilmiş durumda. Şimdi savcılık raporu inceleyecek ve karar verecek. Gelinen süreçte madde madde elimizdeki veriler ve bakanın iddiaları odaklı bir sunum gerçekleştireceğim.
*İçişleri Bakanı 23 Aralık Cuma günü attığı son tweeti inceleyin. Bu tweet ile belediye ve terör arasındaki iltisakı sözüm ona tekrar iddia etti. Konu yargıya taşınmışken yargıyı tehdit etmeye yönelik faaliyetlerini sürdürdü. Bu iddialara sessiz kalmamız beklenemezdi.
*Bakan ‘Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmadan belediyeye personel aldılar’ diyorlar. Biz 27 Haziran 2019 günü mazbatamızı aldık. Bakan Bey’in bilerek istismar ettiği şu: Anayasa Mahkemesi biz göreve geldikten 5 ay sonra 28 Kasım 2019 tarihinde bir karar aldı. Buna göre kamu kurumlarında işe alınacak personel için güvenlik soruşturması, arşiv araştırması talebini yasal bulmadı ve kaldırdı. Yeni yasa çıkana kadar işe alınan personel için bu evrakı talep etmek en yüksek yargı makamınca yasaklanmıştır. Bu yasak kararı 81 il valiliğine bizzat İçişleri Bakanı Soylu tarafından resmi yazıyla ve imzasıyla iletilmiştir. Biz İBB olarak İstanbul Valiliğine Kasım 2019da bünyemize alacağımız bir memurumuz için arşiv araştırması talep etmişiz. Valilik de 30 Aralık 2019 tarihinde AYM kararına göre bu evrakı istemeyezsiniz demiş. Yazıyı bize iade etmiş. Arkadaşlar size bunun gibi birkaç yazışmayı daha kitlerinize koyduk. AYM, 28 Kasım 2019dan, yani yasa çıkan 18 Nisan 2021e kadar Bakanın Yapmamışlar dediği araştırmanın yapılmasını zaten yasaklamıştı. AYMnin yasak kararı olan 17 ayda, İBBnin iştirak şirketlerine 11 bin kişi işe alındı. İBB, İSKİ ve İETTde alınanları da sayarsınız 13 bin civarında çalışanın işe girdiğini görüyorsunuz. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasaktı. Ocak 2021 tarihli sizin elinizde. Bizzat kendisi, bu evrakları istemeyin diye resmi yazı yazmıştı.

BİZ KUZU DEĞİLİZ*Buradan Bakana söylüyorum. Biz kuzu değiliz. Bu ülkede adaletin yerini bulacağına inanan ve bunun mücadelesini kararlılıkla veren insanlarız. Peki yeni yasa çıkınca İBB, arşiv ve güvenlik araştırmaları konusunda üzerine düşeni yapmış mıdır? Evet yapmıştır. Yasak kararı öncesi beş aylık ve yeni yasa sonrası 8 aylık, toplam 13 ayda işe giren 7 bin 500 kişi için arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması talep ettik. Eski İBB yönetiminde işe alınan 4 bin 116 çalışandan eksik olduğunu gördüklerimizi de arşiv ve güvenlik soruşturmalarını talep ettik. Bu talebimizin 9 bin 617sine cevap aldık. 660 kişinin arşiv araştırması içinse bir yıldır cevap bekliyoruz. 30 günde cevaplaması gereken 660 kişi için, müfettiş 25 bin 365 kişinin sorgusuna 5-6 ayda ulaşabiliyor. Demek ki isteyince olabiliyormuş.
HÜLLE YÖNTEMİNİ KULLANDILAR*Eski başkan Mevlüt Uysal ve Sayın Vali Ali Yerlikayanın sorumluğu olduğu dönemde. 4 bin 116 kişiden 1800ü için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması istenmemiş. Hem de o dönemde AYMnin yasak kararı yokken. Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi de bizim gibi hileci mi oluyor? İşe alınacak personelin adli sicil kaydı... Yani bildiğimiz adıyla sabıka kaydı e-devletten alınırken kamu seçeneceği seçilmeliydi. Bakan böyle söylüyor. Ama çoğu özel sektör olarak kayıt aldı, hülle yöntemini kullandılar.
*Bakan Bey yine saçmalamaya devam ediyor. Bizim hülle yöntemi kullandığımızı, işe alımla ilgili kamuyu seçmediğimizi, özel sektör seçeniğinden işe alım yaptığımızı iddia ediyor. Eğer dediği gibi hülle yöntemi kullanılmışsa, bizden önceki altı ayda, yani Mevlüt Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde işe alınan 1400 kişinin de adli sicil kaydının özel sektör seçeneğinden alınmış olmasını nasıl yorumluyorsunuz? Yani siz partinizin eski belediye başkanına da mı hülleci diyorsunuz?
*Belediyemiz İSKİ ve İETT’de değerlendirme komisyonları başından beri görevlerini yapmaktadır. Bakan beyin geçen günkü hezeyanlarının ardından iştirak şirketlerimizde de değerlendirme komisyonlarını kurduk. Arşiv araştırmaları da bu komisyonlarda değerlendirilerek işlem yapıldı.
*Bu zamana kadar çeşitli kayıtlardan 1105 dosya ele alındı. 974 dosyaya işlem yapılma gereği görülmedi.
*46 terör ilişiği ve iltisakı içeren kişi işten çıkarıldı. 53 kişi de farklı suç ilgileri ve arşiv araştırmalarıyla nedeniyle iş akdi feshedildi.
*Bakan Bey, siz değil arşiv araştırması, adli sicil kaydında silahlı terör örgütü üyeliği, bombalı terör eylemi gibi suçları olanları istihdam etmişsiniz. 2017de işe aldığınız A.T., Temmuz 2018de işe aldığınız R.A. bunlardan birkaçı. 2018 kasım ve aralık ayında işe alınan IBDA-C üyesi çalışanların iş akitlerini de biz feshettik. Bize yaptığı suçlamaların bir mantısı var ise, aynı suçu eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da işlemiştir. Aslında pandoranın kutusu açılmıştır.
GÖK KUBBEYİ BAŞINIZA YIKARIZ*Uysal döneminde işe alınan Y.Y. ve ikinci kez işe aldığınız O.Ç. nasıl oldu da hassas gözlerinizden kaçtı? Bakın arşiv araştırması demiyorum, sabıka kaydı diyorum. Ne yazıyor? Silahlı terör örgütüne üyelik, silahlı terör örgütü yöneticiliği yazıyor sabıka kaydında. Bu iki kişinin de işten çıkarılışı bizim dönemimizde yapılmıştır. 6 Mayıs ve 29 Mayıs 2019da işe alınan ve biz işe başlayınca fark ettiğimiz 6 çalışanın F... iltisaklı çıkmasını nasıl değerlendireceklerdir?
*Medyaya yansıyan 500 küsur sayfalık rapor henüz bizde yok. Duyumlarımıza göre bu raporda hakkında işlem yapılması istenen kişiler sadece ve sadece ben ve benim dönemimde eski / yeni yönetici arkadaşlarım. Eğer savcılığa sunulan raporda eski başkan Mevlüt Uysal, İstanbul Valisi ve onların yöneticileri hakkında da işlem talep edilmişse bir lafım yok. Unutmayın, altını tekrar çiziyorum. O raporda sadece İmamoğlu ve onun yöneticileri suçlanırsa gök kubbeyi başınıza yıkarız.
*Bakan Bey, kendi arkadaşlarını da yaktın haberin olsun.

ERDOĞANA SESLENDİ
*Devletin güvenliğinin emanet edildiği kişi daha burnunun ucundakini görmüyorsa devletimizin güvenlik zafiyeti var mıdır? Daha önce bu bakanın bir milli güvenlik sorunu olduğunu söylemiştim. Şimdi ortaya çıkan tablo devletimizin kıymetli valileri ve AK Parti siyasileri için ciddi bir tehlike olduğunu net olarak ortaya koymuştur. Bu kişiyi göreve getiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğandır. Görev ihmalleri zincirinin de sorumlusu da doğal olarak odur. Sayın Cumhurbaşkanı ya ortaya koyduğumuz bu fotoğrafı yaratacağı kaosa razı geleceksiniz ya da İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan yüzünü kızartmayacak birini göreve atayacaksın. Artık aleni bir şekilde ortaya çıkmıştır ki Sayın Soylu olmamıştır. Olamamıştır. Olmamış bu adam net. İçişleri Bakanlığı kapasitesi yok. Onlarca kez AK Partiyi hem de iktidarı rezil etmiştir. Üstelik bizim bildiklerimizin sizin bildiklerinizin yanında da esamesi okunmaz. Aklını ve kalbini günaha teslim etmiş, hırsı ve öfkesi tarafından kontrol edilen ve bu tümüyle yüzü davranışlarına yansımış bu bakan Türkiye Cumhuriyetinin çok kıymetli kurumlarını istismar etmektedir. Umarım bir bakanın yarattığı dezenformasyon ve doğmasına sebep olduğu bu kaotik durum devletimizin akli selim, sorumluluk sahibi yetkilileri tarafından bir an evvel ele alınır. Çünkü bu devlet bu hepimizin, milletimizindir. Türkiyenin bu akli selimliğe acilen ihtiyacı vardır. Bir bakanın karanlıklar içerisindeki ruh hali ne İBBnin ne valilerimizi ne de seçilmiş ya da atanmış yöneticilerimizi de bu yoluna feda etmeyelim.
İmamoğlu açıklamalarının ardından soruları yanıtladı.
BEŞTEPE’DE TOPLANTI İDDİASI*Ben de bir bakan olduğunu duydum. Eğer varsa böyle bir bakan o masada, bu bakan kimdir? Aklınıza kim gelir?
*Bazıları İBB Başkanı niçin Cumhurbaşkanı’na ithafen konuştu diye ses çıkarabilir. Tabii ki diyeceğim, ben kendilerinin 25 yıl önce oturduğu belediyenin makamında oturuyorum. Kendisine yapılan hukuksuzlukla  görevden alındığı sürecin misli misli fazlasını yaşıyorum. Kendisine görevdeyken yapıldığını iddia ettikleri engellemenin bin mislini yaşatıyorlar bana. Ben bunları ifade etmek zorundayım.
*Aynı zamanda 40 haneli köyde doğmuş, cumhuriyetin okullarında okumuş, dünyanın en önemli kentlerinden birine belediye başkanı olmuş kişiye siz terör soruşturması açarsanız ben kıyameti koparırım.
*Soylu’nun iş tutuşuyla ilgili, MOBESE kamerasından, daha önce açtığı soruşturmalara, ifade biçiminden, diline, seçimlerde evet 700 terörist tespit ettik deyip açıklama yapıp yargılamadan sonra 0 ceza ala kişinin olduğu bir sürece baktığımızda muhatabımızla ilgili söylenecek sözlerin çok azını söylediğimizi anlayabilirsiniz. Kendisini şikayet edeceğim tek merci sayın Cumhurbaşkanı’dır. Ben de onu yapıyorum. 
*Ekrem İmamoğlu hedeftir. Ekrem İmamoğlu onların iktidar anlayışlarının, rant kaynaklarının merkezini söküp almıştır.

Son güncelleme: 15:49 28.12.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı