• Turkhane Logo

Kutlu Adalı cinayeti soruşturmasında hukuki süreç nasıl işleyecek?

Sedat Peker'in iddialarının ardından Kıbrıs'ta Kutlu Adalı cinayeti soruşturması yeniden başlayacak mı?

18:29 27 Mayıs 2021 Perşembe
Kutlu Adalı cinayeti soruşturmasında hukuki süreç nasıl işleyecek?
Sedat Peker'in iddialarının ardından Kıbrıs'ta Kutlu Adalı cinayeti soruşturması yeniden başlayacak mı?

Hakkında organize suç örgütü yöneticisi ve üyesi olmak suçlamasıyla soruşturma başlatılan ve yakalama kararı çıkarılan Sedat Pekerin iddialarının ardından Kuzey Kıbrısta Kutlu Adalı cinayetinin yeniden soruşturulması talep ediliyor. Sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda, Türkiyedeki makamların atacağı adımlar belirleyici rol oynayacak.
Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ersan Saner, ortaya atılan yeni iddialar hakkında Polis Genel Müdürü ve Başsavcı ile görüştüğünü açıkladı.
Kuzey Kıbrıs Cumhuriyet Meclisindeki siyasi partiler, iddiaların ihbar olarak kabul edilmesini istiyor. Süreci takip etmek için Meclis Araştırma Komitesi kurulması, Mecliste oy birliğiyle kabul edildi.
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs arasındaki Adli Yardımlaşma Protokolü gereğince, Kuzey Kıbrısta açılan bir davayla ilgili Türk vatandaşları sorgulanabiliyor. Ancak Ankara ile Lefkoşa arasında nasıl bir eşgüdüm kurulacağı henüz belirsiz.
BBC Türkçeye konuşan Kıbrıslı siyasetçi ve yazarlar, cinayetle ilgili soruşturmada yol alabilmek için Türkiyenin aktif bir rol alması gerektiğini söylüyor.
Gazeteci-yazar Kutlu Adalı, 6 Temmuz 1996da Kıbrısta öldürüldü. Sedat Peker, yayımladığı videolarda eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağarın Adalıyı öldürtmek için kendisinden tetikçi talep ettiğini öne sürdü.

Peker, bu talep üzerine kardeşi Atilla Pekeri Kıbrısa gönderdiğini ancak sonradan Korkut Eken ile görüştüğünde başka bir ekibin Adalıyı öldürdüğünün söylendiğini iddia etti.
Korkut Eken, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürke yaptığı açıklamada Atilla Peker ile o dönem Kıbrısta bulunduğunu kabul etti ancak Kutlu Adalıyı tanımadığını, öldürülmesiyle alakası olmadığını ileri sürdü.
Kıbrıstaki PKK faaliyetlerini takip etmek için adaya gittik diyen Korkut Eken, şunları ifade etti:
Kutlu Adalıyı tanımıyorum ki hakkında bir kelime konuşayım. Olayın araştırılması için suç duyurusunda bulunacağım. Kutlu Adalı olayının faillerini bilenler, benim de bir ilgim olmadığını biliyorlardır.
Kıbrıs kamuoyu, tüm bu iddiaların ardından, 25 yıl karanlıkta kalan cinayetin aydınlatılması için atılabilecek adımları tartışıyor.
Ana muhalefette Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Asım Akansoy, Kıbrısta dosyaların zaman aşımına uğramasının söz konusu olmadığını, kapanmış dosyanın yeniden açılabileceğini söyledi:
Şu ana kadar yaptığımız baskıyla, yetkililer dosyanın yeniden açılması noktasına geldi. Türkiye ile KKTC arasında Adli Yardımlaşma Protokolü var. Buna göre devletler, açtıkları herhangi bir dava ile ilgili karşı tarafın vatandaşını sorgulayabilirler.
KKTCnin bu kadar büyük bir soruşturmayı kendi başına çözebilmesi zordur. Konu çok derin. Türkiyenin şu anki İçişleri Bakanının ve Cumhurbaşkanının iradesi çok önemlidir. O irade Türkiyede gösterilmezse burada kendi başımıza sonuç alıcı bir sürece girebileceğimizi beklemiyorum.
İktidarın büyük ortağı Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da, Mecliste araştırma komisyonu kurulmasını desteklediklerini vurguladı:
Açıklamalar ışığında yeni bilgiler çıkarsa biz de üzerimize düşeni yaparız. Adli yardımlaşma, iki taraf arasında mutlaka sağlanacaktır.
Kıbrıstaki yasalara göre, soruşturmaları Başsavcılık değil, polis üstleniyor. Başsavcılık ise soruşturmalara refakat ediyor.
1996da cinayetle ilgili tahkikatı yapan polis Ahmet Soyalan, bugün Kuzey Kıbrısta Polis Genel Müdürü olarak görev yapıyor. O dönem yürütülen soruşturma, sonuç alınamadan kapanmıştı.
Adalı Ailesinin başvurusu sonucu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kutlu Adalı cinayeti hakkında yeterli ve inandırıcı araştırma yapılmadığı gerekçesi ile 31 Mart 2005te Türkiyeyi mahkum ederek 95 bin Euro para cezasına çarptırmıştı.
Kutlu Adalının yakın arkadaşlarından Kıbrıslı yazar Dr. Ahmet An, cinayetin aydınlatılması konusunda beklentilerinin düşük olduğunu ancak iddialarda adı geçen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağarın konuşabileceği görüşünde:
Belki Mehmet Ağar bilgi verebilir, Bu adamı şu nedenle öldürdük diyebilir. Ama ben bir şey çıkacağını zannetmiyorum. Türkiye demokratik bir ülke değil. Nasıl araştıracaklar? Demokratik bir ülke olsa zamanında veriler gelirdi. Türkiyedeki bataklık kurutulmadan buradaki su birikintisi zor temizlenir.

Son güncelleme: 18:29 27.05.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı