Konyanın Meram ilçesinde Dedeoğulları ailesinden 7 kişinin öldürüldüğü katliamla ilgili iddianamede, sanık Mehmet Altun için canavarca hisle tasarlayarak kasten öldürmeden 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi.
İddianamede, tutuklu sanık Mehmet Altunun katliamı tasarlayarak işlediğine dikkat çekildi. Altun hakkında, öldürme olayına ilişkin, canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürme suçlamasıyla 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
Ayrıca Altunun nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar ve yakarak mala zarar verme suçundan da 8 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
10 SANIK HAKKINDA AZMETTİRME SUÇLAMASI
Soruşturma kapsamında tutuklanan diğer sanıklar Yahya Çalık, İbrahim Keleş, Ramazan Çalık, Ali Çalık, Lütfi Keleş, Ali Keleş (Lütfi Keleşin oğlu), Veli Keleş, Ali Keleş (Veli Keleşin oğlu), Ayşe Keleş ve Ali Keleş (Harun Keleşin oğlu) hakkında ise canavarca hisle tasarlayarak 7 kişiyi kasten öldürmeye azmettirme suçundan 7şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, yakarak mala zarar vermeye azmettirme suçundan da 8er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.
Olayın asli faili Mehmet Altunun eşi Zehra Altun, babası İbrahim, annesi İsmahan Altun hakkında kuvvetli suç şüphesinin ortadan kalkması nedeniyle tahliyelerine karar verildi.
NE OLMUŞTU?
Konya’da yaşayan ve daha önce de saldırıya uğrayan Dedeoğlu ailesinden 7 kişi, 30 Temmuzda evlerinde öldürülmüş ve ev ateşe verilmişti. 4 Ağustosta yakalanan saldırgan Mehmet Altun, bir gün sonra tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Valilik ve savcılığın katliamın ırkçı saiklerle işlenmediğine söylemesine karşın ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, 12 Mayısta Dedeoğulları ailesine yönelik saldırının ardından şüphelilerin Whatsapp grubu kurduğunu ve ırkçı söylemlerde bulunduğunu belirtmişti. Karabulut, 15 Ekimde yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
WhatsApp grupları olsun ve ses kayıtları olsun, saldırgan ailenin artık ırkçı saiklerle bunu yaptıkları somutlaştı. 12 Mayıs’taki saldırıyı yapan aile mensuplarından Veli Keleş ve daha sonra tahliye olan oğlu Ali Keleş arasındaki diyalog açık şekilde anlaşılmaktadır. Telefon konuşmasında ‘Kürtler uslandı mı?’ söylemi net bir şekilde anlaşılmakta. Burada adeta dayakla, öldürmeyle Kürtleri öldürmeye yönelik söylenen şeyler ırkçı saik değildir de nedir? Bunlar savcılığın elinde olan ses kayıtları ve yazışmalardır. Katliamın ilk saatlerinde İçişleri Bakanı ve diğer yetkililer bunun ırkçı bir saldırı olmadığı ve komşular arasında bir kedi yüzünden çıkan bir husumet olduğunu söylediler. Böyle bir durumun sorumlu devlet adamları tarafından araştırmadan saldırganların avukatlığını yaparcasına açıklama yapmak ne kadar adil. Burada bu açıklamayı yapanlar başta müvekkillerimiz olmak üzere özür dilemeliler.
