Kocaeli Dilovası’nda parfüm deposunda ikisi çocuk 6 kadın işçi yaşamını yitirdi. Olayın ardından soruşturma başlatılırken işyeri sahibinin de aralarında olduğu 3 kişi gözaltına alındı.
Hemen her faciada olduğu gibi bu yangının da altından ihmaller zinciri çıktı. Uzmanlar yangının gerçekleştiği binada yangın söndürme sisteminin olmadığını, acil çıkış kapısı bulunmadığını ve duman tahliye alanının da olmadığını açıkladı.
Yanan işyerinin bulunduğu alanda Evrensel’e konuşan uzmanlar katliamın yolunu döşeyen taşları sıraladı.
“Acil çıkış kapısı yok”
Makina Mühendisleri Odası Gebze Temsilcisi Tanfer Yeşiltepe, Dilovası’nın yıllardır risk konusunda uyardıkları bir bölge olduğunu hatırlatarak, “Hemen yanı başında Solventaş gibi kimyasal depolama alanlarının bulunduğu bir yerde, hemen bitişiğinde benzin istasyonu varken, kâğıt depolama tesisi ve en önemlisi yerleşim alanlarına bitişik bir alanda bu yangın meydana geliyor” dedi.
Binaya dair eksiklikleri sıralayan Yeşiltepe şöyle konuştu: “Binada herhangi bir yangın söndürme sisteminin olmadığı gözüküyor. Bununla ilgili olarak içeride çalışan işçilerin, emekçilerin dışarıya kaçabilecekleri doğrultuda ne kaçış kapıları ne duman tahliye ne de havalandırma alanların var. Buna rağmen burada üretim devam ediyor.”
Parfüm üreten bir tesisin ‘kimyasal tesis’ olarak ele alınması gerektiğinin altını çizen Yeşiltepe, “B sınıfı tesis; yani yangına güvenli tesisler olması lazım. Biz de bilim ve tekniğe uygun olarak aslında bu tip tesislerin güvenilir bir şekilde insan yaşam alanlarının uzak bölgelerinde kurulması ve çalışanlarının da işçi sağlığı, iş güvenliği kapsamında önlemler alınacak şekilde üretime devam etmesi gerektiğini söylüyoruz” dedi.
“Binaya sadece giriş var”
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Mehmet Ali Elma ise, tesisin hemen yanında akaryakıt istasyonu olduğunu ifade ederek, “Zaten yerleşim yerinin içerisinde böyle bir tesisin kuruluyor olması, buna izin veriliyor olması başlı başına kabul edilemez bir durum. Bunun ne bilimle, ne teknikle, ne mühendislikle, ne de yaşam alanımızı korumakla ilgisi var. Binayı yakından incelediğimizde hemen karşısında bir kâğıt fabrika üretim alanının olduğunu görüyoruz. Yani buradan oraya bir sıçrama da olabilirdi. Yerleşim yerinin içerisindeki arka tarafta, patlamanın olduğu yerde binaların camlarının çatladığını ve hasar aldığını görüyoruz” diye konuştu.
Yaşanan patlamanın denetimsizliği gözler önüne serdiğinin altını çizen Elma, “Binanın çalışma ruhsatının olup olmadığını bilmiyoruz. İçeride çalışanların yangının başladığı esnada kaçış noktası olmadığı için kaçamadıklarını görüyoruz. Çünkü arka tarafta özellikle binaya sadece giriş var; çıkış için de yine aynı kapı kullanılıyor. Arka kısımda herhangi bir kaçış noktasının olmadığını, yangın merdiveninin bulunmadığını, içeride yangın tesisatına yönelik de hiçbir sistemin olmadığını gözle görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.







