Anadolu Ajansı tarafından duyurulan Mersin’de Kuran meali ve hadis ansiklopedisi ele geçirilmesi haberinin yankıları sürüyor. Aralarında Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an meali ve tefsiri, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, El-Kulûbu’d-Dâria adlı dua kitabı ve Kütübi Sitte adlı hadis ansiklopedisi KOM Şube’de sergilenmiş ve sert tepkilere nedene olmuştu.
Dünkü yazısının bir bölümünü Mersin’deki bu skandala ayıran Karar gazetesi yazarı Akif Beki, bugün de tartışmayı sürdürdü.
“KARANLIK DÖNEMİN HATIRALARI”
Beki, “Yasaklıymış o kitaplar, bakın siz!” ara başlığı kaleme aldığı yazıda, Mersin’deki Gülen Cemaatine yönelik operasyoda yakalanıp suç aleti olarak sergilenen kitapları yazdığını hatırlatarak, “Kötü, karanlık dönem hatıralarını çağrıştırıyordu.” sözünü tekrarladı.
Beki şunları söyledi:
“Haberlerdeki bir ifadeyi bulup gözüme sokanlar çıktı. “51 yasaklı yayın” diye geçiyormuş.
Oradaki fıkıh ve hadis ansiklopedileriyle Elmalılı tefsiri gibi temel dini kaynakları bile yasak yayın yapan ne miymiş? Zaman gazetesince basılmış nüsha olmaları.”
“KİTAPLAR YAZAN VE BASANIN KİMLİĞİNE GÖRE SUÇ OLABİLİYOR MU?”
Diğer yayınların suçunun ise Fethullah Gülen tarafından yazılmış olduklarına belirten Beki, sözlerine şöyle devam etti:
“Yazan ve basanın kimliğine göre suç olabiliyor demek ki bir kitabı bulundurmak. İçinde ne yazdığına göre değil.
Yasadışı eylem tarifi, talimatı, terör ve şiddet propagandası teşviki, övgüsü içermese bile mi?
Kriter buysa, kanun ne söylediğine değil kimin söylediğine bakıyorsa…Abdullah Öcalan’ın mektubuyla Osman Öcalan söyleşisini yayınlayan devlet ajansı ve televizyonu da suç mu işledi yani?
Bir kitabın kimce basıldığı, ancak korsan baskıysa onu suç materyali ve yasak yayın yapar. Telif hakları yasasına aykırılıktan…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözüdür: “Fikrine güvenen fikir hürriyetinden, inancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.”
Çok mu zor anlamak?”
