Modern ceza hukukunun amacının, sadece kişilerin cezalandırılmasını olmadığını hatırlatan Karanfil, Yargıtay’ın bilerek ve isteyerek suç işlediğini anlattı.Kemal Karanfil’in konuyla ilgili KaranlıktakiAydınlık’e yaptığı açıklama şöyle:
“Ağır hasta bir kişi (tüm kanser hastaları genelde bu kategoride değerlendirilmektedir) hakkındaki cezanın infazı kişinin yaşamını tehlikeye sokacaksa, 5275 sayılı İnfaz Kanunu uyarınca bu konuda Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor dikkate alınarak infaz, kişinin iyileşmesine kadar ertelenir. Zira modern ceza hukukunun amacı, sadece kişilerin cezalandırılması değil; ıslahı ve topluma yeniden sağlıklı bir şekilde kazandırılması, yaşam hakkının korunmasını esas alır.
YARGITAY, BİLEREK VE İSTEYEREK SUÇ İŞLİYOR
“İşin en acı tarafı, Ayşe Özdoğan’ın mahkum edildiği fiiller, yasalarımızda suç olarak tanımlanmış fiiller değil. Yargıtay, ‘fonksiyon gaspı yaparak, içtihat yoluyla, iktidara muhalefet, protesto, eleştiri, tebliğ ve irşad, yasal bir kurumda çalışma, internet olanaklarını kullanarak ucuz ve güvenli haberleşme, fakir talebeye yardım, sohbet, sendika üyeliği gibi, esasında Anayasa’nın başlangıç hükümlerinde hak olarak tanımlanan fiilleri terör suçu saymak suretiyle, büyük bir hukuk skandalına imza atmaktadır. Suç işlemektedir.
GÜNÜMÜZ YARGISI, SOYKIRIM SUÇU İŞLİYOR
Ne yazık ki bu suçları bilerek ve isteyerek yapmaktalar. Çünkü ‘Kanunsuz suç ve ceza olmaz, ceza hukukunda kıyas olmaz’ ilkeleri çok açık. Hukuk 1. sınıf öğrencilerinin bile bildiği çok temel kurallar. Aynı şekilde, terör suçu için cebir şiddet içeren matuf eylemlerin olması ve kişinin bu şiddet eylemlerine ‘bilerek ve isteyerek’ katılması gerekir. Somut olayda bunların hiçbiri yok. Hatta teröre karşı olma var. Aslında günümüz yargısı, hukuk yerine sair unsurları referans aarak bir kesime karşı terör ve soykırım suçunu işliyor! Siyasi konjektür değiştiğinde, İnsanlığa karşı suç işlemekten dolayı “Nazi Yargıçları” gibi mutlaka yargılanacaklardır.”
