• Turkhane Logo

"Kaşıkçı cinayetinde üzerimize düşeni yaptık, 3 yıl Suudi Arabistan'la ilişki kurmadık"

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Türkiye'de öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını iddia etti.

10:35 27 Haziran 2022 Pazartesi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Türkiye'de öldürülmesiyle ilgili yaptığı açıklamada Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını iddia etti.


Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçının İstanbu Başkonsolosluğunda öldürülmesi ve yargılamanın devredilmesine tepkiler sürerken Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, katıldığı televizyon programında cinayete ilişkin açıklama yaptı.

Kalın, Kaşıkçının öldürülmesine tepki olarak Türkiyenin üzerine düşeni yaptığını söyleyerek 3 yıl Suudi Arabistanla ilişki kurmadık. Türkiye sert tepki verdi, üzerine düşeni yaptı. Bazen hukukun verdiği bazı kararlar kamu vicdanını rahatlatmayabilir. Siyaseten ve vicdanen yeterli bulmayabilirsiniz dedi.


Yargılamanın Suudi Arabistana devrine ilişkin değerlendirmeler de yapan Kalın, Suudi Arabistanla Kaşıkçı cinayetine kadar çok ciddi sorunlarımız yoktu. Kaşıkçı cinayeti büyük bir travma yarattı. Türkiye o dönemde üzerine düşeni fazlası ile yaptı diye düşünüyorum ifadelerini kullandı.

BAZEN HUKUKUN VERDİĞİ KARARLAR VİCDANI RAHATLATMAYABİLİR

Mısır, Ermenistan, Suudi Arabistanla normalleşme döneminden geçildiğini söyleyen Kalın, şöyle konuştu:

Bu hadiseden dolayı Suudi Arabistanla ilişkilerimiz ciddi yara aldı. Türkiye Cumhuriyeti topraklarında böyle bir cinayete kurban gitmesi es geçilecek, üzeri örtülecek bir şey değildi. Trump açıktan çıkıp Bu konu bizim için bir sorun değildir mealinde konuştu. Avrupada benzer çıkışlar oldu. Bir zaman sonra geriye çekildiler. Hukuki süreçle ilgili birkaç aşamalı süreç yaşandı. Adli süreçlerde ilgili makamların birbiriyle konuşması gerekiyordu. Burada bir sürü hukuki olarak teknik detaylar var. 6706 sayılı Uluslararası Adli İşbirliği Kanunu işletildi. Bizim bir vatandaşımız falanca ülkede uyuşturucu suçundan idama mahkum ediliyor mesela. Bununla ilgili girişimde bulunuyoruz. Mümkünse imkan olmasın, gelsin Türkiyede cezasını çeksin gibi. Bazen hukukun verdiği bazı kararlar kamu vicdanını rahatlatmayabilir. Neticede mahkemenin verdiği karara hukuken saygı duymak zorundayız. Siyaseten ve vicdanen yeterli bulmayabilirsiniz.

BÜYÜK FOTOĞRAFI GÖRMEK ZORUNDAYIZ

Türkiye sert tepki verdi, üzerine düşeni yaptı. Kemal Beyin üç beş kuruş yapıldı ifadesi gerçekten sakil ifade. Son tahlilde Suudi Arabistan bölgenin önemli aktörü. Bu olaya kadar bizim belli konularda görüş ihtilaflarımız olsa bile, böyle bir çatışma dönemine girmedik. Zaman zaman görüş ayrılıkları elbette olabilir ama ülkemizin çıkarlarını da düşünmek zorundayız. Türkiyenin konumu, bölge ile ilişkileri, Suudi Arabistan ilişkilerini büyük fotoğrafı görmek zorundayız. Husumetle yönetemezsiniz dış politikaya.

TÜRKİYE FİLİSTİN DAVASINDAN VAZ MI GEÇİYOR?

Değerli yalnızlık ifadesi o dönem çok yanlış anlaşıldı. Belki benim hatam; daha farklı, net ifade etmeliydim. Değerli kısmı değerli, yalnızlık ismi tek başınalığı ifade eden bir şeydi. Onu Türkiye yalnızlaştı diye çekenler oldu. Türkiye hiçbir zaman yalnız olmadı. Türkiyenin Afrika, Uzakdoğu, Latin Amerikada Türkiyenin politikaları, duruşu her zaman takdir topladı.

İsraille normalleşme süreci başladı Türkiye Filistin davasından vaz mı geçiyor? Değil tabii ki. Dış politikada sıfır toplamlı oyunlar olmaz. Son tahlilde biz sıfır toplamlı bir oyun olmaktan ziyade, 360 derece perspektifinden dış politikaya bakabilmenin mümkün olduğunu söyledik. Biz Filistinin işgaline baştan beri karşıyız, karşı olduğumuzu söylüyoruz.

FİLİSTİN, İSRAİL İLE NORMALLEŞMENİZİ İSTİYORUZ DİYOR

Şu anda Ermenistanla hızlı bir normalleşme süreci yaşıyoruz. Sorunları çözerek ilerlemek zorundasınız. 3 yıl boyunca Suudi Arabistanla ilişki kurmadık. İsraille, ne zaman Filistin halkına saldırı olsa sesimizi yükselttik, büyükelçimizi çektik. Hepsindeki temel ilke hakkı, hukuku gözetmek. Ülkemizin çıkarlarını, konumunu düşünmek zorundayız. Türkiyenin güçlü olması mazlum halkların davalarında olmazsa olmaz şarttır. Türkiyenin siyasi, ekonomik, jeopolitik olarak sıkıştırıldığı, zayıflaştırıldığı dönemde Türkiyenin buralara olumlu etki etme şansı nedir?

Filistinli bunu söylüyor; İsrail ile normalleşmenizi en çok biz istiyoruz diye. Biz Kudüste, Gazzede, Ramallahta olmadığımızda o insanların hakkını kim savunacak?

Son güncelleme: 10:35 27.06.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı