• Turkhane Logo

Karadeniz'in stratejik önemi artıyor

Karadeniz uzun bir süre Avrupa'da jeopolitik önem açısından ilk sıralarda yer almadı. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından bu yana dengeler değişti. Bölgede birçok farklı çıkar çakışıyor.

00:54 15 Ağustos 2023 Salı
Karadeniz'in stratejik önemi artıyor
Karadeniz uzun bir süre Avrupa'da jeopolitik önem açısından ilk sıralarda yer almadı. Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmasından bu yana dengeler değişti. Bölgede birçok farklı çıkar çakışıyor.


Rusya ve Ukrayna arasındaki Tahıl Koridoru Anlaşmasının sona ermesinden bu yana her iki taraftan da ticari gemilere yönelik saldırılar arttı. Temmuz ortasından beri anlaşmayı bloke eden Rusya, Ukrayna limanlarına yönelik bombardımanı artırdı ve yük gemilerine saldırmakla tehdit etti. Ukrayna ise Rusyanın Karadeniz kıyısındaki altı limanını savaş riskli bölge ilan etti ve Rus yük gemilerine, tankerlerine ve liman tesislerine misilleme saldırılar düzenleme tehdidinde bulundu.
Her iki devlet için de Karadeniz bir anlamda dünyaya açılan kapı niteliğini taşıyor ve hem stratejik hem de ekonomik önemi çok büyük. Ancak başta NATO ülkeleri Türkiye, Bulgaristan ve Romanya olmak üzere Karadenize kıyısı olan diğer devletlerin de Avrupa ile Asya arasındaki bu denizde somut çıkarları var.
Rusya için öncelikli çıkar bölgesiRusya, Karadenizi her zaman kendi etki alanı olarak gördü ve görmeye devam ediyor. Çarlık ve daha sonra da Sovyetler Birliği döneminde Karadeniz bu dev gücün güney kanadını oluşturuyordu. Karadeniz günümüzde de bir yandan Rusyanın Akdeniz, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Avrupada etkisini gösterebilmesini sağlayan bir sıçrama tahtası olarak görülürken, aynı zamanda Rusyaya Suriye ve Libya gibi askeri olarak faal olduğu daha uzak ülkelere erişim imkânı da sağlıyor. Rusyanın halihazırda Suriyenin Tartus kentindeki limanda bir donanma üssü bulunuyor.
Rusyanın askerî açıdan bölgedeki en önemli ayağı, 1793ten bu yana karargâhı sürekli olarak Sivastopolda bulunan Rus Karadeniz Filosu. Ukraynaya bağlı olan ancak 2014ten bu yana Rusya tarafından ilhak edilmiş olan Kırım yarımadasındaki bu liman kenti Moskova için özel bir öneme sahip. Burası Rusyada kış aylarında bile askeri amaçlarla kullanılabilen çok nadir derin su limanlarından birine sahip.
Rusya tarafından geçtiğimiz yıllarda bölgede bilinçli olarak körüklenen krizler, Moskovanın Karadeniz ve çevresindeki hegemonyasını korumak için ne kadar istekli olduğunun birer göstergesi. Sonuç olarak, uluslararası hukuka göre Rusya tüm Karadeniz kıyı şeridinin sadece yüzde onuna sahip olsa da, etkisi altındaki alanları giderek genişlettiği için fiilen kıyı şeridinin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor. Rusya, 2008de Gürcistana müdahale ederek Karadenizin doğu kıyısında Abhazya da dahil olmak üzere kendisine bağlı ancak uluslararası alanda tanınmayan iki cumhuriyet kurdu; 2014te Kırım yarımadasını ilhak etti ve 2022de Ukraynaya saldırmasının ardından Karadenizde yer alan Güney Ukraynanın büyük bölümünü ele geçirdi ve işgal etti.
Karadeniz, ticaret açısından da Rusya için büyük önem taşıyor. Moskova tahıl, gübre ve diğer mal ihracatının büyük bir bölümünü bölgedeki limanlar üzerinden gerçekleştiriyor. Karadeniz üzerinden geçen ticaret yolu da Rusya için giderek önem kazanıyor zira Moskova Batının Rusyaya yönelik yaptırımlarına katılmayan ülkelere bu yoldan mal ulaştırabiliyor.
Ukrayna için hayati önem taşıyan ticaret yoluKaradeniz bir ticaret yolu olarak Ukrayna için de en az Rusya için olduğu kadar büyük önem taşıyor. Barış zamanında Ukraynanın toplam ihracatının yüzde 50sinden fazlası Karadenizdeki en büyük limanı olan Odessadan yapılıyordu. Özellikle dünya pazarı için tahıl sevkiyatı da Rusya ile yapılan Tahıl Koridoru Anlaşması Temmuz ortasında sona erene kadar buradan yapılıyordu zira Karadeniz bölgesi dünyanın en büyük tahıl ambarlarından biri olarak kabul ediliyor. Savaş patlak vermeden önce Rusya ve Ukrayna birlikte dünya ayçiçek yağı ihracatının yüzde 60ına, buğdayın yaklaşık yüzde 24üne ve arpanın da yüzde 19una sahipti.


Rusya ve Ukraynanın giderek artan bir şekilde karşı tarafın ticari gemilerini hedef alması bu tabloyla doğrudan bağlantılı. Her iki ülke de Karadenizdeki mal trafiğinin yavaşlamasından ekonomik olarak büyük zarar görecektir. Her ne kadar Ukrayna savaşın etkisiyle ihracat rotalarını çeşitlendirmiş olsa da (Ukrayna tahılının sadece yüzde 40ı Karadeniz üzerinden, geri kalanı Avrupa Birliği üzerinden kara yoluyla ihraç ediliyor), Kiev bir süre daha deniz yolu üzerinden yapılan mal ihracatına bağımlı kalmaya devam edecek.
Avrupa için siyasi rakipler arasından geçen bir koridor
Rusya ve Ukrayna kuzey-güney güzergâhındaki ticaret yolları için savaşırken, doğu-batı güzergâhı da Brüksel için giderek daha önemli hale geliyor. Romanya ve Bulgaristan ile birlikte ABnin Karadeniz kıyısında iki üye ülkesi var ve Gürcistan ve Ukrayna ile de ortaklık anlaşmaları imzalanmış durumda. Brüksel, Karadenizi, Asya ve Avrupa arasında mal ve enerji taşımacılığı için giderek daha önemli bir koridor olarak görüyor. Avrupa Rus petrol ve doğal gazından giderek daha bağımsız hale gelmek istedikçe, başta Azerbaycan olmak üzere Kafkasyadaki üretici ülkeler giderek daha fazla ilgi odağı haline geliyor. Bakü, Gürcistan ve Türkiye üzerinden Avrupaya petrol ve doğal gaz ihraç ediyor. Karadeniz üzerinden geçen bu güzergâh hem kuzeyde Rusyayı hem de güneyde İranı bypass ediyor ve bu nedenle bu iki ülkeye ağır ekonomik yaptırımlar uygulayan Avrupalılar için özel bir stratejik öneme sahip.
NATOnun da Karadenizde güçlü güvenlik çıkarları bulunuyor. İttifak, 1997den Ukrayna Savaşının patlak verdiği tarihe kadar her yıl burada büyük manevralar düzenliyordu. Ancak bu manevralar dışında NATO üyesi sadece Türkiye, Bulgaristan ve Romanyanın donanmaları sürekli olarak burada bulunuyor. Bu durum, 1936da imzalanan ve Türkiyenin Karadenizden Akdenize tek çıkış noktası olan İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde tam egemenliğini garanti eden Montrö Anlaşmasına dayanıyor. Şubat 2022de savaşın patlak vermesinden hemen sonra Türkiye Boğazları sadece Rus değil, tüm savaş gemilerine kapatmıştı. Böylece Karadenizdeki deniz kuvvetleri dengesi o zamandan beri korunuyor.
Türkiye için en önemli hedef dengeTürkiye, uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmış olsa da Karadenize erişimi kontrol ettiği için kilit bir jeostratejik konuma sahip. Ankara, Karadeniz bölgesindeki en önemli NATO ortağı ve kendisini Orta Asya, Kafkasya ve Orta Doğu arasındaki ticaretin merkezi olarak görüyor.
Türkiye, NATO karşısında bölgedeki lider rolünü güvence altına almaya büyük özen gösteriyor. Ankara için Rusya ile ilişkiler de bu bağlamda hayati önem taşıyor. Karadeniz, Moskovada olduğu kadar Ankarada da mutlak öncelikli bir ilgi alanı olarak görülüyor. Türkiye, Karadeniz bölgesinde on yıllar içinde oluşan güç dengesinin mümkün olduğunca korunmasını sağlamaya çalışıyor. Montrö Antlaşması Ankaraya NATO dahil diğer aktörleri Karadeniz bölgesinin dışında bırakma fırsatı veriyor. Bu da Moskovanın işine geliyor.

Son güncelleme: 00:54 15.08.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı