• Turkhane Logo

Kanal İstanbul, II. Abdülhamit'in ağaçlarını da yok edecek

AKP hükümetinin yapımında ısrar ettiği kanal İstanbul projesinin detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Çok sayıda ağacın da kesilmesinin öngörüldüğü projede Terkos Gölü ile Karadeniz arasında kalan ve 1880’den sonra Abdülhamit Han zamanında dikilen ağaçların da kesilmesi planlanıyor.

21:50 30 Ocak 2020 Perşembe
Kanal İstanbul, II. Abdülhamit'in ağaçlarını da yok edecek
AKP hükümetinin yapımında ısrar ettiği kanal İstanbul projesinin detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Çok sayıda ağacın da kesilmesinin öngörüldüğü projede Terkos Gölü ile Karadeniz arasında kalan ve 1880’den sonra Abdülhamit Han zamanında dikilen ağaçların da kesilmesi planlanıyor.

Kanal İstanbul için kesilecek ormanlar arasında Terkos Gölü ile Karadeniz arasında kalan ve 1880’den sonra Abdülhamit Han zamanında dikilen ağaçlar da yer alıyor.
Türkiye Ormancılar Derneği ve Kuzey Ormanları Savunması, “Kanal İstanbul” projesinin uygulamaya geçirilmesi halinde, 1880’den sonra dikilen ağaçların da yer aldığı 458 hektarlık ormanlık alanın yok olacağını açıkladı.
KORUMA DEĞERİ EN YÜKSEK ORMANLAR YOK OLACAK
İstanbul’un Kuzey Ormanları’nın, yapılan projelerle sürekli azaldığına dikkat çekilen açıklamada, Kanal İstanbul projesi ile İstanbul’daki orman varlığına büyük bir darbe vurulacağının altı çizildi. Açıklamada, yok olacak ormanların 287 hektarının Türkiye’deki koruma değeri en yüksek olan muhafaza ormanı statüsündeki Terkos Gölü Muhafaza Ormanı sınırları içinde kaldığı ifade edildi.
İSTANBUL’UN ORMAN VARLIĞI HIZLA GERİLİYOR
Türkiye Ormancılar Derneği ve Kuzey Ormanları Savunması tarafından yapılan “Kanal İstanbul’un Kuzey Ormanları Üzerindeki Etkisi” başlıklı açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul’un Kuzey Ormanları uzun yıllardır insan baskısı nedeniyle sürekli azalmaktadır. 1971 yılı orman envanterine göre yaklaşık 270 bin ha kadar olan İstanbul’un orman varlığı 2018 yılında 243 bin ha’a kadar gerilemiştir. 47 yılda kaybedilen orman alanı 27 bin ha kadardır. Orman alanlarındaki azalmanın en önemli nedeni Orman Kanunun 16. ve 17. Maddeleri kapsamında orman alanlarından verilen izinlerdir.
KÖPRÜ VE HAVALİMANI İÇİN DE ORMAN YOK EDİLMİŞTİ
Bu maddeler kapsamında verilen izinlerin yaklaşık üçte birine karşılık gelen 8.700 ha’ı 3. Havaalanı ve 3. Köprü bağlantı yollarının yapımı için son 8 yılda verilmiştir. Bunlara ek olarak maden, savunma, çöplük, su, eğitim ve enerji yatırımları gibi faaliyetler için de 20 bin ha’a yakın bir orman alanı vasfını yitirmiştir. Kanal İstanbul ile de 458 ha kadar bir orman alanı tamamen yok olacaktır. Üstelik yok olan bu orman alanlarının 287 ha’ı Türkiye’deki koruma değeri en yüksek olan Muhafaza Ormanı statüsündeki Terkos Gölü Muhafaza Ormanı sınırları içinde kalmaktadır. Özetle İstanbul ili özelinde kitlesel bir ormansızlaşma süreci daha yaşanacaktır.
ABDÜLHAMİT HAN ZAMANINDA DİKİLDİ
Terkos Gölü ile Karadeniz arasında kalan kumul üzerindeki ağaçlandırmalar tarihi öneme sahiptir. Şiddetli kuzey rüzgârları ile taşınarak gölün dolmasını engellemek için söz konusu kumul, 1880’den sonra ağaçlandırılmaya çalışılmış olup ülkemizdeki ilk ağaçlandırma örneklerindendir. Çok başarılı olmayan bu ağaçlandırmadan sonra 1950’lerde Terkos Kumulu özel tekniklerle yeniden ağaçlandırılmış ve gölün kumla dolması engellenerek İstanbul’un susuz kalması önlenmiştir.
1961’DE KORUMA ALTINA ALINDI
Bu ağaçlandırma 22.12.1961 tarihinde muhafaza ormanı olarak ilan edilmiştir. Çok sayıda araştırmanın yapıldığı aynı zamanda eğitim amaçlı olarak da kullanılan muhafaza ormanının bir bölümü kanaldan çıkacak hafriyatın dökülmesi için yapılacak yollarla ve kıyı dolgusuyla yok olacaktır. Bu ormanlar, dolgudan kaynaklanacak toz ve gemi ile araç trafiğinden kaynaklanacak hava kirliliğinden de olumsuz etkilenebilecektir. Bu kumul ağaçlandırmasının tamamen kaybedilmesi Terkos Gölünün de içme suyu özelliğinin yok olmasına yol açabilecektir.
EKOSİSTEME BÜYÜK ZARAR VERECEK
İstanbul’un Kuzey Ormanları ile kumul, mera, sulak alan ve fundalık gibi doğal ekosistemleri, sayısı 2500’ü bulan bitki çeşidine, 38 memeli hayvana, 35 kurbağa ve sürüngene ev sahipliği yapmaktadır. Sulak alanlarla birlikte bu doğal karasal ekosistemler 350 kadar kuş türünü de barındırmaktadır. ÇED raporunda da canlıların habitat parçalanmasından zarar göreceği kabul edilmiş olup bitkilerin korunması için endemik olanlarından sadece 5’inin tohumlarının taşınacağı açıklanmıştır.”

Son güncelleme: 21:50 30.01.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı