• Turkhane Logo

'Kanal İstanbul deprem oluşturabilir, depremde de büyük felaket getirebilir'

TMMOB’nin hazırladığı Kanal İstanbul raporunda, yaşamsal bir yıkım ve felaket projesi olarak nitelenen

19:09 07 Mart 2019 Perşembe
'Kanal İstanbul deprem oluşturabilir, depremde de büyük felaket getirebilir'
TMMOB’nin hazırladığı Kanal İstanbul raporunda, yaşamsal bir yıkım ve felaket projesi olarak nitelenen

Sözcü Gazetesinden Özlem Güvemlinin haberine göre Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı meslek örgütleri tarafından kurulan “Kanal İstanbul Çalışma Grubu” bir rapor hazırladı. Rapor, yerel seçimler yaklaşırken bu “çılgın projenin” gündemden düşürülmesi talebiyle Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz tarafından açıklanan raporda, Marmara Bölgesinin coğrafi, ekolojik ve jeolojik olarak en hassas korunması gereken bölgesinde yaklaşık 45 km uzunluğunda, 25 metre derinliğinde 250 metre genişlikte yapılması öngörülen kanalın Karadenizden Marmara Denizine kadar tüm coğrafyayı onarılamaz bir biçimde etkileyecek hasar meydana getireceği belirtildi.

“DİRİ FAYLAR ORTA BÜYÜKLÜKTE DEPREM ÜRETEBİLİR”

Raporun depremle ilgili bölümünde de ürkütücü veriler yer aldı. Kanal İstanbul güzergahında bulunan Küçükçekmece Gölünde aktif faylar olduğuna dikkat çekilerek bu fayların Kuzey Marmara Fayının hareketine bağlı olarak orta kuvvette depremler oluşturabileceği vurgulandı. Raporda şu uyarılar yapıldı: “Kanalı şiddetle etkileyecek en önemli deprem kaynağı, projenin güney bölgesinden 10-12 km uzaklıktaki deniz tabanında yatan Kuzey Marmara Fayında beklenen büyük depremlerdir. Küçükçekmece Gölü içindeki diri faylar ve bu fayların çevredeki diğer jeolojik olgularla ilişkisi tetiklenmiş depremsellik ihtimalini arttırmaktadır. Kanalın depremler sırasında nasıl tepki vereceği hayati bir araştırma konusudur. Kanalın deprem sırasında kayması, kırılması veya burulması çok büyük felaketlere neden olabilecektir. Kanal İstanbul ve çevresindeki yeni yerleşim alanları nedeniyle olası bir depremin neden olacağı can ve mal kaybı riski de yükselecektir. Kanal kazısı sırasında kaldırılacak 4.5 milyar tona yakın hafriyat nedeniyle alandaki doğal gerilme ve yeraltı gözenek basıncı dengeleri bozulacağından çeşitli büyüklüklerde tetiklenmiş depremsellik görülebilecektir.”
3. HAVALİMANI İÇİN RİSK 
Kanal İstanbul projesinin bitişiğinde yakıt kullanımı ve kaza riski açısından büyük tehlikeler taşıyan ve uluslararası havacılık güvenlik kurallarına göre 6 km içerisinde yakıt depolaması yapılamayacağı bilinen 3. Havalimanının bulunduğuna dikkat çekilerek “Seyir, can, mal ve çevre güvenliği açısından Kanalda seyreden son derece kısıtlı ve sınırlı manevra imkan sahip tankerler, kanal çevresinde yapılması planlanan yaşam alanları üzerinde öngörülemeyecek tehditler oluşturacaktır” denildi.
İNŞAAT VE YIKIM PROJESİ
Kanal İstanbulun 45 kmlik güzergahının orman, tarım gibi yerleşme alanlarını, dünyada örneği nadir kalmış coğrafi varlıklardan olan Küçükçekmece lagün ve kumul alanlarını, İstanbulun içme suyu ihtiyacının bir kısmını karşılayan Sazlıdere Barajı ve havza alanlarını yok ettiği vurgulandı. Bölgenin İstanbulun en önemli ekolojik koridoru olduğuna dikkat çekilerek “Terkos havzası da dahil 3. Havalimanı ve 3.Köprüden geriye kalan bütün orman alanları, tarım alanları, meralar, yer altı ve yer üstü su toplama havzaları, Karadeniz ve Marmara kıyıları dahil olmak üzere bütün coğrafyanın inşaat ve yıkım alanı olarak tasarlandığı anlaşılmaktadır” denildi.

Son güncelleme: 19:09 07.03.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı