• Turkhane Logo

[Kadir Gürcan] Gün ağardığında ne olur?

Rusya-Ukrayna krizi, milenyumun ikinci çeyreği için önemli işaret taşı, dönüm noktası oldu

15:00 06 Haziran 2022 Pazartesi
[Kadir Gürcan] Gün ağardığında ne olur?
Rusya-Ukrayna krizi, milenyumun ikinci çeyreği için önemli işaret taşı, dönüm noktası oldu

Kadir Gürcan
Sarayın iç-dış gündemi takip ve duruma göre vaziyet alma konusunda altında ezildiği ekonomi kadar aşılmaz sorunları var. “Dediğim dedik çaldığım düdük!” kibrinin ülkeye verdiği zararın telafi imkânı yok. “Telafisi zor!” diyemiyorum! O bile bir umut ama, heyhat! Hazretin kontrolünü kaybedip zıvanadan çıktığı zamanlarda ne söylediğini bilememesi kronik sorunların dışa vuran derin semptomları.
Rusya-Ukrayna krizi, milenyumun ikinci çeyreği için önemli işaret taşı, dönüm noktası oldu. Bundan sonraki bölgesel ya da global krizlere karşı oluşturulacak konsensuslar için iyi bir model de sayılabilir. Bulunduğu coğrafyada saldırgan tavırları ile terör estiren imparatorluk döküntüleri ders alır mı? Hiç zannetmiyoruz!
Putinin saldırı hazırlıkları konuşulmaya başladığında, iki ülke arasındaki ilişkileri yakından takip edenler, işin savaşa gidip dayanacağını çok önceden tahmin etmişlerdi. Kremlin bu kez de kimseyi şaşırtmadı. Meğer Putinin mehter yürüyüşü ile iki ileri bir geri manevralarının tamamı, Rus yayılmacılığı için zaman kazanma gayretleri değil miymiş?
Ukrayna meselesi Putin için 2014 yılında yarım kalmış bir hesabın, kimvurduya getirilme telaşıydı. Sekiz senelik hesap çarşıya uymadı. Putinin şahsi takıntısı, Ukrayna işgalini Rus halkının değil Putinin savaşı haline dönüştürdü. Geçtiğimiz üç ay içinde A Takımı içindeki kumandan kadrosunda verdiği fireler, yakın çevresini dahi kendi ajandası için ikna edemediğini gösteriyor. Daha geçen hafta muvazzaf beş generalini kapının önüne koyuverdi. Ölümüne muhafazakâr Rus halkı, umulur ki, Rusyanın Putinden daha büyük olduğu gerçeğini bir kez daha düşünmeye başlar. Ülkenin tekrar inşası ise ayrı bir çile.
Birkaç gün önce Zelensky, Trump taraftarı ABDli gazetecinin “Trump olsaydı bu savaş olmazdı!” şeklindeki provokatif yorumuna cevap verme ihtiyacı bile duymadı. 2019 yılında, Eski Başkan Trumpın, Putinin elini güçlendirmek için Ukraynaya yapılacak silah yardımını geciktirmesinin asıl sebebini Zelensky bilmeyecek de kim bilecek. Bağnaz Trump medyasının ürettiği bitpazarı hikâyelerine, o hikâyelerin bizzat içinde yer alan Zelensky gülmesin ve tavır koymasın da ne yapsın? O günlerde Beyaz Sarayı kendi ajandası için kullanan ve başkan olmaktan çok gayr-ı menkul komisyoncusu gibi davranan Trump, Zelenskyyi Putinin kucağına atmakta bir an tereddüt etmemişti. Gerçekten bugün Trump ABD Başkanı olsaydı, Ukraynanın akibeti, Rusyanın Kırım işgali ya da İkinci Dünya Savaşındaki Çekoslavakyanın kendini Nazi Almanyası merhametine teslim etmesi kadar trajik olacaktı.
İktidar ve Sarayın, 2018de derin dondurucuya kaldırdığı Suriye Meselesini tekrar ısıtıp kısa günün karı fırsatçılığına dökmesi, Putininki kadar olmasa da ciddi bir hesap hatasına benziyor. 2018in son günlerinde, ABD Başkanı Trumpın Twitterı üzerinden duyurduğu, Suriyeden çekilme kararı bizzat kendi komutanları tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştı. Başkan Trump, Saray ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, “Biz çekiliyoruz, siz birbirinizi yiyin!” umursamazlığı ile bizim devletlileri Suriye bataklığına itmiş. Trump için bu alışılmış bir patavatsızlık ama, iş Amerikanın sinir uçlarına dokununca Suriyeden çekilme kararı ülke içinde ciddi reaksiyon uyarmış. Hatta ABD ordusunun efsane askerlerinden biri kabul edilen ve o günlerde Trump kabinesinde Savunma Bakanı olan James N. Mattis, başkanın Suriye kararını protesto etmek için görevinden istifa etmiş.
İlginçtir, Trumpın sosyal medya üzerinden paylaştığı sürpriz Suriye kararı, ABD askerlerinin Suriyedeki petrol kaynaklarını koruması gerektiği bahanesi ile bypass edilmiş ve göstermelik bir tasfiye ile Trumpın sazan hafızasına gömülmüş. Suriyede, her türlü operasyona karşı hazırlıklı, hatırı sayılır askerî yığınağın olduğunu herkes biliyor. Anlaşılan o ki, Başkan Trump şahsi ajandası konusunda kendi komutanlarını ikna edememiş. Tecrübeli askeri kanat ve anasının gözü Amerikan diplomasisi, ülkenin kaderini budala Trumpın keyfine terketmeye yanaşmamış.
Saray ve iktidar Rusya-Ukrayna krizi konusundaki performansını fazla ciddiye aldı. Daha düne kadar NATOnun varlık sebebini tartışmaya açan Türkiyenin Finlandiya ve İsveçin üyeliğini yavaşlatma teşebbüsleri, Rusyanın telkinleri olarak okunuyor. Hatta Saraya “NATO içinde, Putin hesabına çalışan Truva Atı!” diyenler bile var. Cumhurbaşkanının “Suriye konusunu Putin ile görüştük!” itirafı, NATOya üye diğer ülkelerin kafasını iyice karıştırdı. Eğer “Bir gece ansızın gelebiliriz!” şımarıklığı Putinin verdiği desteğe dayanıyorsa, Türkiye için yeni bir krize hazır olmak gerekiyor.
Ukrayna macerasının Rusya halkına günlük maliyeti 20 milyar dolar. İşgal yüzüncü gününü tamamladı. Savaşın ne zaman biteceğini kimse bilmiyor. Rus halkı yok yere yitirdiği insani kaybın yanında, adreslerine postalanacak önü açık faturayı da ödemek zorunda kalacak.
Türkiyenin Ocak 2022 itibarıyla yıllık bütçe tahmini 150 milyar idi. Yani Rusya Türkiyenin yıllık bütçesini bir hafta içinde harcamış. Merkez rezervlerindeki erimelerin tahminlerden çok hızlı olduğu artık sır değil. Sarayın seçim yatırımı için başlatacağı Suriye hedefli yeni maceranın ekonomik iflası getireceğinde şüpheniz olmasın.
Bidenlı ABDnin “Türkiyenin Suriye stratejisi konusunda endişeliyiz!” uyarısı Ukrayna krizi öncesi Putine yapılan uyarıları hatırlatıyor. Sarayın “Bir gece ansızın gelebiliriz!” taşkınlığı, Rus Ordusunun askerî zayiatları dünya medyasından gizlemek için sabaha karşı vagonlarla Rusyaya kaçırma hezimetine dönüşebilir. Başkasının yumruğunu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz zannedermiş. Zelenskynin döner tekmesi ile karşılaşan Putinin haline bir bakın. Siz siz olun gecenin şehvetine sakın yenik düşmeyin! Gün ağardığında göreceğiniz manzarayı mideniz kaldırmayabilir.

Son güncelleme: 15:00 06.06.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı