• Turkhane Logo

İstanbul'da yaşayan Filistinli kadın: Buradaki ırkçılığı ve ayrımcılığı Gazze'de görmedim

Türkiye'deki Suriyeli göçmenlere yönelik ırkçı söylemler son dönemde yükselişte. Bu söylem, Suriyeli göçmenleri de aşarak ülkede bulunan bütün Arapları hedef alan bir biçime bürünmüş durumda. İstanbul'da yaşayan bir Filistinli göçmen, bu durumu

16:17 15 July 2019 Monday
İstanbul'da yaşayan Filistinli kadın: Buradaki ırkçılığı ve ayrımcılığı Gazze'de görmedim
Türkiye'deki Suriyeli göçmenlere yönelik ırkçı söylemler son dönemde yükselişte. Bu söylem, Suriyeli göçmenleri de aşarak ülkede bulunan bütün Arapları hedef alan bir biçime bürünmüş durumda. İstanbul'da yaşayan bir Filistinli göçmen, bu durumu

Suriyede uzun süredir yaşanan çatışmaların tetiklediği olayların en önemlilerinden biri göç olgusu ve savaştan kaçan milyonlarca Suriyelinin en büyük uğrak noktalarından biri ise Türkiye. Yaşanan bu göç dalgası, Türkiye toplumunda ırkçılık tartışmalarını beraberinde getiriyor. 
Göçmenler, Türkiye açısından bölge siyasetinin bir konusu olmakla birlikte, artan ırkçılık olaylarıyla birlikte ülkenin önemli iç gündem maddelerinden biri haline geldi.
Özellikle İstanbulda yaşanan ırkçı saldırıların hedefinin de yalnızca Suriyelilere değil, bir bütün olarak Arap göçmenlere yöneldiği tespiti yapılıyor.
İstanbula iki yıl önce gelen 20li yaşlarındaki Nasreen Amirah (gerçek ismi değil), Haaretzten Esther Solomona yaptığı açıklamalarda Türkiyede Araplara yönelik ırkçı söylem ve saldırıları değerlendirdi. 
Sputnikte yer alan çeviri haberde Amirah, dünyaya açılan bir anahtar olarak değerlendirdiği İstanbulu başlarda kökenine göre değil, yeteneklerine göre değerlendirileceği bir yer olarak hayal etse de, gerçeğin çok farklı olduğu görüşünde. 
İNSANLAR DÜŞMANCA BAKIYOR
Ülkedeki Arap karşıtlığına dikkat çeken Amirah, Irkçılık yer yerde. Metrobüste insanlar düşmanca bakıyor. Neden bu kadar incitici olmak istediklerini merak ediyorum dedi. İstanbulda Suriyelilere yönelik ırkçılığın Araplara yönelik ırkçılığa evrildiğini söyleyen genç kadın, derin bir hayal kırıklığı içerisinde bulunduğunu belirterek şunları söyledi: 
Gazzedeki arkadaşlar dışarıda işlerin kolay olduğunu düşünüyor. Ancak, burada hayata sıfırdan, yeni doğmuş bir bebek gibi başlıyorsunuz. Bu sorunlar arasında birinci sırada da ırkçılık bulunuyor. Aşırı, Gazzede bile görmediğim türden bir ırkçılık.
ASIL TEHDİT ARAPLAR
İstanbula yaptığım ziyaretlerde, bu ırkçılığın ne kadar yaygın olduğunu gördüğüm çok sayıda örnek yaşadım. İlk akşamlarından birinde, 40lı yaşlarındaki bir turizmci bana Türklerin bir konuda ortaklaştığını söyledi: Asıl tehdit unsuru olanlar Araplar.
Ülkede iki tür Arap karşıtlığı var. Bunlardan birincisi, doğrudan Körfez ülkelerinden gelenlere yönelik. Onlar zengin, lüks içinde yaşamak ve saç ektirmek için Türkiyeye gelenler olarak değerlendiriliyor. Muhafazakar bir başörtülü Türk komşum, onların Türkiyede Mercedesli bedevi olarak adlandırıldıklarını söyledi.
Amiraha göre Türkler, özellikle Arap erkeklerin Körfez ülkelerinde var olan kısıtlamalardan kurtularak İstanbula geldiklerinde sergiledikleri davranışları ikiyüzlülük olarak değerlendiriyor. 
Amirah ayrıca, Türkiyede iktidar partisi başta olmak üzere yaygın bir şekilde gözlemlenebilen Filistine destek söylemlerinin günlük yaşantısında etkisinin olmadığını söyledi. 
Günlük yaşantısında Filistinli olduğu ayırt edilemeyeceği için Amirah Suriyeli olarak değerlendiriliyor ve Türkçe biliyor olması bile durumu değiştirmeye yetmiyor. 
AİLEMİN BUNLARI YAŞAMASINA KATLANAMAM
İstanbulda yaşadıklarının kendisini olgunlaştırdığını söyleyen Amirah, Türkiyeye geldiği için pişman olmasa da burada kalmak istemediğini belirtti. Amirah, İstanbul’un aşırı önyargısı ve Türkiyedeki yaygın ve artan milliyetçiliğin olmadığı, çeşitliliğe değer veren ve daha kapsayıcı bir toplumda yaşamak istediğini söyledi:
Aileme de söyledim, buraya gelmeyi düşünmeyin bile. Onların burada hakaretlere ve bakışlara maruz kalmalarına katlanamam. İstanbul ancak son seçenek olabilir.
Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye, 3.6 milyondan fazla Suriyeliyle en fazla göçmen alan ülke konumunda. Resmi verilere göre, bu rakamın yaklaşık yarısı ise İstanbulda yaşıyor ve şehrin nüfusunun 3.4ünü oluşturuyor. Bu verilere göre İstanbul, dünyadaki en büyük üçüncü Suriyeli şehri. 
Solomona göre şehirde geçici misafirler olarak değerlendirilen göçmenlerin en büyük gerilimi ise işçi sınıfıyla yaşanıyor. Kayıt dışı ve aylık 100 dolar ücret ortalamasıyla çok kötü koşullarda çalışan Arap göçmenler, Türkiye’nin aylık asgari ücretinin üçte birinden daha az bir ücrete çalışıyor olsalar da, ucuz işgücü olarak değerlendirildikleri için daha çok tercih ediliyorlar ve bu sebeple Türk çalışan sınıf tarafından işlerini ellerinden almakla suçlanıyor. 
Genellikle verilmeyen çalışma izinleri ise, kayıt dışı işçilik pazarını günden güne büyütüyor. 
Öte yandan, bu olguları dengeleyen bir diğer unsur olarak, İstanbulda yaşayan Suriyelilerin 15 binden fazla iş kurarak yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sundukları da biliniyor.
Ancak, ekonomik kriz yükseldikçe ve Türk lirasının değeri düştükçe, Türkler ortaya çıkan işsizlikten ötürü Suriyelileri suçlamaya devam ediyor.  
SURİYELİLER ŞEHRİN KÜLTÜRÜNÜ DEĞİŞTİRMEKLE SUÇLANIYOR
Ayrıca, İstanbuldaki Suriyeliler kalabalık, şiddet eğilimli ve pis olarak nitelendiriliyor ve dilleri ve kültürleri ile şehrin karakterini değiştirmekle suçlanıyorlar. 

Filistinli eleştirmen Muhammed Shehada da, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Gazzeli popüler bir restoran zinciri olan Al-Taboonun İstanbulda Türk müşterilere hitap eden bir şube açtığını ancak kısa sürede battığını hatırlattı. Shehada, konuştuğu restoranın eski müdürünün kendisine Türkler bir Arap restoranından bir şey almak istemiyor dediğini aktardı. 
Bilgi Üniversitesinde 2017de yapılan bir ankette ise, İstanbulun yüzde 86ının Suriyelilerin savaştan sonra ülkelerine dönmeleri gerektiğini düşündükleri sonucuna ulaşılmıştı.
Öte yandan, Suriyeliler, ülkedeki siyasi parti ve figürlerin de siyasi argümanlarından biri. 
GÖÇMENLER ŞEHRİN RENGİNİ DEĞİŞTİREMEZLER
Muhalefetin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen adayı Ekrem İmamoğlu dahi, Bazı mahallelere girildiğinde dükkan isimlerini bile okuyamıyorsunuz. Burası Türkiye, burası İstanbul. Onlar (göçmenler) şehrin rengini değiştiremezler. Irkçı adımlar atan bir yönetim olmayacağız, ancak bu durum böyle devam edemez. Eğer gerekiyorsa, göçmenler kamplarda eğitimden geçirilmeli demişti. 
Bunların yanında, ülkede yükselen ırkçı söylemler, yer yer ortaya çıkan söylentilerin Suriyelilere yönelik çeşitli şiddet eylemleriyle sonuçlanmasına neden oluyor. 
Suriyelilerin karıştıkları suçlar ve suç oranlarının dışında, göçmenlere yönelik söylentiler bile kısa süre içerisinde ırkçı saldırılara yol açabiliyor. 
Artan ırkçılıkla birlikte, ülkedeki Suriyelilere destek olanlar da var.
Haaretze konuşan Rakel Sezer, daha önce gönüllü olduğu Yunan adalarında bulunan mülteci kamplarında göçmenlerin yaşadığı travmaları ve umutlarının yavaşça ölmesini izlediğini söylüyor. 
Koç Üniversitesi Göç Araştırmaları Merkezinden Doğuş Şimşeke göre ise, Türkiyedeki Suriyeli göçmenlerin genellikle suçlu, dilenci, soyguncu, sömürücü, fahişe, siyaset oyuncağı olarak görüldüklerini, ancak birey olarak görülmediklerini söylüyor. 
ARAP KARŞITLIĞI EĞİTİM SİSTEMİNDE BAŞLIYOR
Suriyeli göçmenler konusundaki tartışmalar, rakamlarla desteklendiğinde ise daha kompleks bir hale bürünüyor. Örneğin, birkaç yıl önce İstanbula yerleşen Suriyelilerin çocukları şimdi Türkiyede okula gidiyor. İstanbulda yerleşik düzene geçen Suriyeli ailelerden 346 bin 330 bebeğin dünyaya geldiği biliniyor. 
Öte yandan, Solomonun haberinde Türkiyedeki Arap karşıtlığının çocuklara verilen eğitimle başladığı bilgisi veriliyor. Tarih kitaplarında Arapların 1. Dünya Savaşı yıllarında Türklere ihanet ettiğinin aktardığını hatırlatan Solomon, Türklük kavramının yalnızca Araplara değil, Kürtler, Ermeniler ve Rumlar gibi diğer etnik unsurları ayrıştırmak için kullanıldığını vurguluyor. 
Bu diskurun siyasi alanda da kendisini gösterdiğini belirten Solomon, yerel seçimler döneminde İmamoğluna yöneltilen Pontus suçlamalarını bu durumun bir örneği olarak açıklıyor.

Son güncelleme: 16:17 15.07.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı