Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde meşaleli insan zinciri oluşturarak Kanal İstanbul projesini protesto etti. Yoğun yağmura rağmen gerçekleşen protestoya polis müdahale etti.
Bahariye Caddesinde “Kanala değil depreme bütçe”, “Kanala değil yaşamı savun”, Ya kanal ya İstanbul sloganlarıyla insan zinciri oluştrumaya çalışan öğrencilere polis müdahele ederek kalabalığı dağıtmaya çalıştı.
“Kanal Değil İstanbul”, “Kanala Değil Depreme Bütçe” ve “Bu Kanal İstanbul’u Yakar” dövizlerinin açıldığı eylemde sık sık, “Ormanlar, nehirler sermaye değildir”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
Eylemin başlaması ile kitle ile polisler arasında kısa süreli arbede yaşandı. İnsan zincirinin oluşturulmasının ardından Koordinasyon adına açıklama yapan Melis Akyürek, Kanal İstanbul projesini yıkım, talan ve rant projesi olarak nitelendirdi.
Olası deprem tehlikesinin kent için büyük tehlike oluşturduğunu ifade eden Akyürek, “Hepimizin hayatı tehlikedeyken, 110 milyar lira neden yıkılacağı kesin 50 bin belki de daha fazla konutun yenilenmesine değil de bir avuç zenginden başka hiç kimseye fayda sağlamayacak bir rant projesine gidiyor” dedi.
Projenin akla, bilime hukuka ve halkın iradesine karşı olduğunu vurgulayan Akyürek, projenin gerçekleşmesi halinde yaşanacak sorunları şu şekilde açıkladı:
“Proje gerçekleşirse, İstanbullular susuz kalacak. Terkos Gölüne tuz karışacak, Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak, Küçükçekmece Lagünü ve yeraltı suları tuzlanacak. Vatandaşın evine, arazisine el konulacak. Marmara Denizi ölü deniz haline gelecek proje Marmara Denizinin oksijensiz kalmasına, balık türlerinin yok olmasına, kanalizasyon sisteminin zarar görmesine neden olacak. Kuzey Ormanları tamamen yok olacak. Kanal inşaatıyla, 23 milyon metrekare orman alanı, 136 milyon metrekarelik tarım alanı ve sulak alan ortadan kalkacak. Göçmen kuşlar, hayvanlar, endemik bitki türleri yok olacak. Bir avuç zengin daha zengin olacak Kanal İstanbul Projesi bir avuç inşaat sermayesine milyonlarca dolar kar sağlarken, projenin maliyeti vergilerimizle finanse edilecek. Hafriyat kamyonları zehir saçacak. 7 yıl boyunca İstanbul trafiğine günlük 10 bin hafriyat kamyonu katılacak. Yıllarca toz, zehir soluyacağız. Sevdiklerimiz her gün hafriyat kamyonu tehdidi ile karşı karşıya kalacak. Binlerce yıllık kent belleği yok olacak. Bathenoa Antik Kenti ve İstanbul’daki ilk yerleşmelerden biri olan Yarımburgaz Mağaralarını yutacak.”
