• Turkhane Logo

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Danıştay Başsavcılığı'ndan görüş

Danıştay Başsavcılığı, TBMM kararı olmadan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilemeyeceğini belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararının iptal edilmesini istedi.

14:06 03 Mart 2022 Perşembe
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Danıştay Başsavcılığı'ndan  görüş
Danıştay Başsavcılığı, TBMM kararı olmadan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilemeyeceğini belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararının iptal edilmesini istedi.

Danıştay Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın imzasıyla İstanbul Sözleşmesinden çıkırılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davada mütalaasını Danıştay 10. Daireye verdi. İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirten Başsavcılık, sözleşmeden ancak TBMMde kabul edilecek yeni bir yasayla çıkılabileceğini kaydetti. Danıştay Başsavcılığı, Kanun hükmünde sayılan ve usulüne göre yürürlüğe girmiş temel hak ve özgürlüklerle ilgili İstanbul Sözleşmesi korunmalıdır dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğanın 19 Mart 2021 tarihinde imzaladığı ve 20 Mart 2021de Resmi Gazetede yayımlanan kararla, Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmişti.
Devlete, kadınları her türlü şiddetten koruma görevi veren İstanbul Sözleşmesinin fehsedilmesi kararına karşı birçok dava açılmıştı. Ancak Danıştay 10. Dairesi, bu davaları reddetmiş, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK) da bu kararı onamıştı. Danıştay İDDK, 5 üyenin muhalefetine karşılık 8 oyla aldığı kararda Anayasaya göre yürütme yetkisinin Cumhurbaşkanında olduğu, milletlerarası antlaşmaları sona erdirilmesinin de yürütme yetkisine ilişkin olduğunu savunmuştu.   
Ancak süreç içerisinde İstanbul Sözleşmesinin iptali kararına karşı Danıştaya birçok yeni başvuru yapıldı. Bu davalardan birini de Diyarbakır Barosu Başkanlığı yaptı. Danıştay 10. Daire, davaya ilişkin Danıştay Başsavcılığından görüş talep etti. Danıştay Savcısı Aytaç Kurt tarafından hazırlanan mütalaa, daireye sunuldu.
İstanbul Sözleşmesi korunmalıMütalaada, İstanbul Sözleşmesinin TBMMde 24 Kasım 2011 tarihinde kabul edilen kanunla onaylanıp bağlayıcı hale geldiği anımsatılarak Anayasanın 90. maddesinin 5. fıkrası uyarınca; kanun hükmünde sayılan ve usulüne göre yürürlüğe girmiş temel hak ve özgürlüklerle ilgili İstanbul Sözleşmesi korunmalıdır denildi. Ulusalararası sözleşmenin TBMMnin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olduğu ve hangisinin bağlı olmadığının, Anayasanın 90. maddesinin ilk dört maddesinde sayıldığı belirtilen mütalaada, şu değerlendirme yapıldı:
TBMMnin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olan sözleşme, onay kanunu olmadan yürürlüğe giremez ve kanun hükmünde sayılımaz. Sözleşmelerin yürürlüğe girmesinde benimsenen bu yöntem, usulde paralelik ilkesi gereğince kaldırılmasında da aynı şekilde uygulanır. TBMMnin onayına bağlı bir uluslararası sözleşmenin kaldırılması da yine TBMMnin tasarrufu ile mümkün olabilir.
Yetkide ve usülde paralellik ilkesine aykırıMütalaada, Cumhurbaşkanlığı kararının hukuka aykırı olduğu belirtilerek görüşünün gerekçesini de Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilen sözleşmenin onaylanmasına ilişkin 6251 sayılı Kanunun TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmamış olması veya dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı alınmadan önce sözleşmenin sona erdirilmesinin uygun bulunduğuna ilişkin yeni bir kanun çıkarılmamış olması nedeniyle, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu edilen düzenlemenin iptali gerektiği düşünülmektedir şeklinde açıkladı.

Son güncelleme: 14:06 03.03.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı