Irkçılığın en çok arttığı Avrupa ülkeleri Almanya ve Avusturya

Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın, Avrupa’da Siyah Olmak’ adlı raporu, siyahilere yönelik ırkçılığın Avrupa ülkelerinde artışta olduğunu gözler önüne serdi. Yeni araştırma Almanya’da bir önceki araştırmaya göre, siyahilere yönelik ırkçılığın neredeyse 2 kat arttığını ortaya çıkardı.



Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı’nın (FRA), Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Polonya, Portekiz, İspanya ve İsveç gibi 13 AB üyesi ülkede, birinci ve ikinci nesil siyah göçmenler arasında yapmış olduğu, ‘Being Black in the EU’ (AB’de Siyah Olmak) anketi, siyahilere yönelik ırkçılığın zirveye ulaştığını gösterdi.



6 bin 750 kişinin katıldığı ankete göre, katılımcıların üçte biri son bir yılda ırkçılığa maruz kaldığını iddia ediyor.



Rapora göre Almanya ve Avusturya siyahilerin en çok ırkçılığa maruz kaldığı ülkeler oldu.



ALMANYA’DA SON BİR YILDA HER 3 KİŞİDEN 2’Sİ IRKÇILIĞA MARUZ KALIYOR



Almanya’da ankete katılan her üç kişiden yaklaşık ikisi (yüzde 65) son 12 ayda ırkçılığa maruz kaldığını ifade ediyor.



Bu oran bir önceki çalışmada sadece yüzde 33’tü. Yeni araştırma ülkede ırkçılığı neredeyse iki kat arttığına dikkat çekiyor.



Almanya’da son 5 yıllık süre içinde ırkçılığa maruz kaldığını ifade eden siyahilerin oranı ise yüzde 76.



AB Temel Haklar Ajansı’nın raporuna göre Almanya ve Avusturya’dan sonra siyahi karşıtı ırkçılığın en çok yaşandığı ülke Finlandiya olurken en az ırkçılığa maruz kalınan ülkeler ise Portekiz, Polonya ve İsveç oldu.



Irkçılığa en çok maruz kalan kitlenin, genç kadınlar, eğitimli insanlar ve dini kıyafet giyen kişiler olduğu belirtilirken insanların özellikle ev ve iş bulma sürecinde ten renkleri sebebiyle ayrımcılığa uğradığına dikkat çekiliyor.



FRA direktörü Michael O’Flaherty, hazırlanan raporda “İş başvurusunda bulunduğunuzu ama asla geri dönüş alamadığınızı düşünün. Aileniz için bir ev aradığınızı ama asla başarılı olamadığınızı düşünün. Sizi derinden travmatize eden taciz veya şiddete maruz kaldığınızı hayal edin” notunu düştü.



Raporda ırkçılığın ten rengi nedeniyle birçok insanın tecrübe ettiği AB gerçeği olduğu ifade edilirken pek çok ırkçılık vakasının görünür olmadığına ve fark edilmediğine dikkat çekildi.



O’Flaherty, raporun ortaya koyduğu verilerin şok edici ve utanç verici olduğunu dile getirirken “ırkçılığın Avrupa’da yeri yoktur. Bu bulgular, eşitlik ve kapsayıcılık konusunda harekete geçilmesi için bir uyandırma çağrısı olmalıdır” dedi.