Bağımsız Milletvekili Ahmet Şıkın isim vermeden bahsettiği üst düzey bir yargı mensubu hakkında yaptığı paylaşımlar gündem oldu.
Gazete Duvarın haberine göre, Şıkın paylaşımlarından yapılan haberlere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının talebi ile İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yayından kaldırma kararı getirildi. Kararda kişilik haklarının ihlali gerekçe gösterildi.
İnsan Hakları Hukukçusu Doç. Dr. Kerem Altıparmak, karara tepki göstererek, Şimdi ne kadar ilginç değil mi, Ahmet Şık isim vermeden bir iddia ileri sürüyor, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da kişilik hakları ihlali var diye engelleme getirtiyor. Kimin kişilik hakları ihlal edilmiş Başsavcılık makamının mı? Eğer öyleyse, nasıl? Değilse Başsavcılığa ne? Dahası Başsavcılığın tüzel kişiliği mi var? Nasıl olup da kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürebiliyor? Eğer bir kişi burada kendisinin kast edildiğini ileri sürüyorsa gitsin o talep etsin, burada ceza hukukunu ilgilendiren bir durum söz konusu değil ki ifadelerini kullandı.
P ROF. DR. YAMAN AKDENİZ: SAVCILIĞIN GÖREVİ BU İDDİAYI ARAŞTIRMAK DEĞİL Mİ?
Prof. Dr. Yaman Akdeniz ise, Türkiyedeki tüm yüksek yargı mensuplarının kişilik hakları ihlal edilmiş ve onlara iftira edilmiş sonucu da çıkabilir bu talepten. Kaldı ki savcılığın asli görevi bu iddiayı araştırmak değil mi? Savcılık aynı gün başlattığı soruşturma ile iftira atıldığını nereden biliyor? diye sordu.
Ahmet Şık da konuyla ilgili paylaşım yaparak, Önce HSK, sonra iddiaları üzerine alınan eski İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan açıklama yaptı. İstanbul Başsavcılığı da içerikleri kaldırtıp kamu görevlisine hakaret ve iftira suçlarından soruşturma başlatmış. Nedir bu telaş? dedi
NE OLMUŞTU?
Şık, bir yargı mensubunun eşinin darp raporu alarak şikayette bulunduğunu belirmiş, terfi ettirilerek koltuğundan olan bu kişi hakkında rüşvet suçlaması da bulunduğunu söylemişti.
Hakimler ve Savcılar Kurulu da internet sitesinden bir açıklama yayınlanarak, Bahsedilen iddiaları içeren bir şikâyet dilekçesinin kurulumuza başsavcılıklar aracılığı ile veya başka bir yolla gönderilmediği, kurulumuz sekretaryasında bu içerikte bir dilekçenin bulunmadığı hususu kamuoyuna saygı ile duyurulur ifadeleri kullanılmıştı.
İddiaların ardından Yargıtay’a atanan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan da konuyu “fe.ö’nün itibarsızlaştırma operasyonu” olarak nitelemişti.
