• Turkhane Logo

İmamoğlu'ndan tatil eleştirilerine cevap: Ertdoğan benden daha fazla tatil yapmış

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, doğal afetlerde kendisine yöneltilen tatil eleştirilerine cevap verdi. İmamoğlu,

10:44 27 Temmuz 2022 Çarşamba
İmamoğlu'ndan tatil eleştirilerine cevap: Ertdoğan benden daha fazla tatil yapmış
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, doğal afetlerde kendisine yöneltilen tatil eleştirilerine cevap verdi. İmamoğlu,

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Teke Tek programında Fatih Altaylının sorularını yanıtladı. İmamoğlu, doğal afetlerde görevinin başında olmayıp tatile gittiği yönündeki eleştirilere Benden önceki belediye başkanlarında en az izin alan benim 3 katım izin almış. Sayın Cumhurbaşkanı belediye başkanıyken neredeyse benim 4 katım tatil yapmış şeklinde yanıt verdi.
İmamoğlu ayrıca, 3 yılda 107 noktada 10,2 milyar TL yatırım yaparak sel ve su baskını sorununu çözdük. İstanbulda artık denizle kara birleşmiyor ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili tartışmalara ilişkin Ekrem İmamoğlundan Genel Başkanımıza daha yakın bir nefer olamaz. Orada bizim irademizi Sayın Genel Başkan temsil ediyor. Altılı masanın kararına bizim nefer olmamız düşer mesajını veren İmamoğlu, İstanbul ile ilgili projelerini de anlattı.
İmamoğlu, tatillerle ilgili eleştirilere karşılık olarak da 3 senede 20 gün izin yaptığını belirterek Afet bölgesine giderek şov yapmanın işi olmadığını söyledi
İmamoğlu, 2019 İstanbul yerel seçimlerinde ‘oyların çalındığını’ söyleyen AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında duran Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ‘teyit edercesine tebessüm etmesini’ “En büyük günah iftiradır. Benim  Diyanet İşleri başkanım olamazsınız. Ben Sünni bir ailenin çocuğuyum, Müslüman’ım, şahsen benim olamazsınız” sözleriyle eleştirdi.
İmamoğlunun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Eleştiriyi dinlemeyi seviyorum. Otoriter rejimin Türkiyeye ödettiği bedeli bir daha yaşatmaması adına, onun bir nimet olduğunu, tabii linçi bunun içine katmıyorum. Bu ülkenin eleştiriye ihtiyacı var. Yöneticilerin var. Yöneticilerin esprisi yapılamıyor yıllardır. Geçenlerde Güldür Güldürde bir skeç yapıldı onun bir parçası olduğu için çok mutlu oldum. Zeka dolu eleştirilerin bize büyük faydası var.TATİL ELEŞTİRİLERİNE YANITBen tatil meraklısı bir insan değilim. Belki eşim de yıllardır en çok münakaşa ettiğimiz alan bu alan. Evliliğe karar verdiğimde, babamın ilk lafı Sen çalışma delisisin oldu. İş yaşamımda hep çalıştım. Şimdi de öyleyim. Burada ben tatilci bir belediye başkanıyım yoksa her anı mercek altında insanların gözünün içine sokularak manipüle edilecek konumda mıyım. Üç yılda dört tatilimi de biliyorsunuz. Toplam 20 gün üç senede. Bana en yakını benim üç katım tatil yapmış.
Yedi buçuk ay bir kampanya maratonu üstüne Bodruma gittim. Geldiğimde de o malum ki o dönemde 8-10 yerde su baskını oldu. O durumu gördüm, utanç duydum. İyi ki o süreci yaşadık. Tam 107 noktada sel baskını yapılan yerlerin tespitini yaptık. 10.2 milyar lira yerin altına yatırım yaptık. Şu anda İstanbul bu görüntüleri yaşamıyor. Üsküdarda deniz kara ile birleşmiyor. Hiçbir yerde yok.
Esenyurtta dere yatağını imara açmışsınız. Dünyada var mı bu Allah aşkına? Dolayısıyla her yağmurda o sokağı sel basıyor. Ben Fethiyede iken denk geldi. Koca İstanbulda sadece bir sokakta ve işin devam ettiği bir yerde sel oldu. Sel olduğunda ben çizmeleri giyip oraya gidecek belediye başkanı değilim. Çizmeleri daha önce giydim.İŞİN ŞOV KISMINDA OLMAMBenim o saatte İstanbula yetişmem mümkün değil. Gece 3.30. İstanbulun başka yerinde baskın yok. Tek noktada sorun var. 3600 personel çalışıyor. İSKİ Genel Müdürü orada. Ben telefon başındayım. İş çözülmüş. Bakan orada. Bu iş bitmiş, gelip orada çizme giyip şov mu yapmalıyım? Ben hanedan babası değilim ben aile babasıyım. İktidar nimetleri arasında dönen çocuğum yok. Ben aileme vakit ayırdım. İşin şov tarafında olmam.İNANCIM GEREĞİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANINI KABUL ETMİYORUMBenim MOBESEden takip edilme sürecimin üstünü kapatmaya çalışanlar... Bunu unutturmayacağım. Ben tehdit ediliyorum, başvuruda bulunuyorum. Bu tabii duyuluyor, basına düşüyor. İçişleri Bakanı açıklama yapıyor, Bizde böyle bir bilgi yok diyor. Vatandaş tutuklanıyor, Basına düşmeseydi vazgeçmeyecektik diye ifadesi var. Bunu da unutturmayacağım. Yine bir tehdit alıyoruz, ihbarda bulunuyoruz. İlgilenilmiyor. Bir tanesi eğitimci Nazmi Arıkanı öldüren kişi. Bu hangi akıl biliyor musunuz? Seçim iptal oldu bir sürü gerekçe aradılar. Şimdi İçişleri Bakanı televizyonda çok ciddi bir şey söylermişcesine... Cumhurbaşkanı cuma çıkışında Çaldılar diyor, yanında Diyanet İşleri Başkanı, ki benim Diyanet İşleri Başkanım değil. İçişleri Bakanı ne yapsın... Sandık başında terörle iltisaklı kişiler tespit ettik dedi. Bir kişi sorgulandı mı, cezaevine girdi mi? Demokrasinin yüz karası günlerdi. Şimdi iftiranın, manipülasyonun peşindeler. Ben bunlara karşı duyarsız kalmam. Ben bu insanlara karşı büyük mücadele veriyorum.
MURAT ONGUN AÇIKLAMASI
(Eski Sözcüsü Murat Ongunun Karadeniz gezisi ile ilgili eleştirilere İt ürür kervan yürür yanıtı) Murat kardeşim babasını kaybetti, başı sağ olsun. O cümleyi duyar duymaz kendisi ile konuştum. Ama Muratın cümleleri değil. Ben Murata güveniyorum. Doğruları yapmaya gayret eden biri. O da hatalar yaptı ama benim yol arkadaşım. O zaman baktım ki bizim bu sözcü meselesi yanlış anlaşılabiliyor. Sözcülük meselesini kaldırdık. Vız gelir tırıs gider sözlerim de eleştirildi. Ertesi gün özür diledim. Hata yapabilirim. Üç yıllık siyaset yaşamında birkaç söz üzerinden bir psikoloji tarifi yapmayı uygun bulmuyorum.
TEMEL ATMAMA TÖRENİ AÇIKLAMASI
Temel atmama töreninde vermek istediğimiz mesaj, uçuk kaçık israf projelerinin artık bittiğidir. İptal ettiğimiz Silahtarağadaki atık su arıtma tesisinin olduğu bölgeye hizmet edecek 2 yeni tesis zaten yapılıyor.DEVLETTEN BİR LİRA ALMADIK
Temel atmama ile ilgili, vermek istediğimiz mesaj, tasarruf kültürünün bu kuruma hakim olduğu idi. O zamanın parası 1 milyar liranın üzerinde bir rakam. 270 bin metre ormanın olduğu yer. Haliçin kıyısında. Bu alanla ilgili zaten ihtiyacı karşılayan iki tesis yapılmış durumda. Haliçin kendi özel koşullarından ötürü böyle bir arıtma tesisinden su verme riskini kimse alamaz. Neresinden tutsan elinizde kalıyordu. Müsilaja nasıl sebep olur Allah aşkına? Tam 23 tesis, bedeli 980 milyon lira. Tamam yapalım, suya zam yok. İller Bankası tek kuruş vermiyor. Herkes yukarısını gösteriyor. Bu devletin kurumlarının tek bir lirasını almadık üç senedir. Kredi almadık, olan kredilerimiz iptal edildi. Biz dersimize çalıştık. İlgililere de yazı yolladık. Hiçbir görüşümüz dikkate alınmadı. Müsilaj meselesi samimiyetle çözülür.
KAMUYA GİTMEYEN RANT
Melen projesi durmuş... İstanbulla dertlenmek Kanal İstanbulu yapmak mı? Bizden önceki 10-15 yılın çılgın projesi... 227 proje alanına baktık. 130 alanda inceleme yapıldı. Plan süreçlerine baktık. Aynı zamanda burada işleyen hukuki süreçleri de araştırdık. İstanbulun özerk alanlarında ne kadar kazanç sağlandı? Donatı alanı iken imara açılan alandan elde edilen kazanç 890 milyar 743 milyon lira. İmar artışından 519 milyar 6 milyon... İmara açılan orman alanından 29 milyar liraya yakın. Toplam 1.5 trilyon lira... Bu rant. Ama kamu bu ranttan faydalanmadı.

BİZİ KENDİLERİNİN 25 YILLIK DÖNEMİ İLE KARŞILAŞTIRIYORLAR 
Bu şehirde birkaç yarış birden veriyoruz. Bunlardan biri hizmet yarışı. Bitirilmeyen 10 metroda birden çalışıyoruz. Dev enerji tesisleri kuruyoruz. Katı atık yakma tesisi enerji de üretiyor. Çöp gazından da bir tesis kurduk. Elektrik üreten kurum haline geldik. Finansmanından imalatına, işletmesine varıncaya kadar ahlaklı bir süreç yürütüyoruz. Ücretsiz ulaşım kartları dağıttık. 200 bin çocuğa süt dağıttık, tek bir fotoğraf göstermedik. 32 tane kreşimiz var. 45 tane de inşaat. 10 bin çocuk olacak. Bizden önce sıfırdı. Kent lokantaları... Bizi kendilerinin 25 yıllık dönemi ile karşılaştırıyorlar. İstanbulda tarımsal hizmet adına yapılmamışları yapıyoruz. İstanbula ihanet ettik diyenlerle siyaset yarışı veriyoruz. Onların anladığı dilde siyaset yarışından ben nefret ediyorum. Türkiyenin güzide kentini bu akla çevirmek istiyoruz. Söz verdiğimiz işlerde en az yüzde 65-70 başarıya ulaştık, bütün engellemelere rağmen.

POLİS OKULUNDAKİ SÜREÇ
Polis Okulunu biz satmadık. Satıldı zaten. İş bitmiş, satılmış. Sözleşme yapılmış. Süreci anlatayım. Etiler Polis Okulunun satışı bizden önce yapıldı. 2018de İBBnin kasasına 918 milyon lira yatırılmış. Para gitmiş. Yani İBB bu araziyle ilgili yaklaşık 600 milyon lira civarında, Emniyet ile yaptığı anlaşma gereği Hakkaride lojman yapmış, Kahramanmaraşta Emniyet Müdürlüğü binası yapmış. Sözleşme almış yürümüş. Kaç senelik iş bu, 2013ten beri. Süreci biz canlandırmadık. 2-3 yıldır duruyor. Ancak bir yere kadar, siz hukuka bağlısınız, kamu zararına yönelik bir risk var.
Şu an bu yargı süreciyle ilgili benim yapacaklarım kısıtlı. 2018de buranın yüzde 47sini YapıYapı diye bir firma alıyor. Yüzde 53ü Kiptaşa veriliyor. İki seçim arası Kiptaşa ruhsatı veriliyor. Ardından buraya Danıştay 6. Daire tarafından planın iptaliyle ilgili bir dava açılıyor. Mesele sonra önümüze geliyor. Ortada İBByi bağlayan bir sözleşme var. Ya ben inşaatı devam ettireceğim ya da paramı alacağım. Sözleşme yapıp paramızı aldık, 2 milyar 80 milyon lira ki bu payımızın parası. Hemen ardından Danıştaydan plan iptali kararı çıktı. Dolayısıyla orada şu an plansız bir süreç var.
İYİ FİYAT OLURSA SATARIZ
(Swis Otel) 421 milyon liraya satılmış 12 yıl önce. Buraya CHPli birkaç meclis üyesi dava açıyor. Sonra bu iş önümüze geldi. Davayı satın alan kaybetmiş. Biz de çağırdık, Sana paranı veremeyiz dedik. AK Parti döneminde harcanmış. Bize zaman tanırsanız, size anlaşmaya varız dedik. Ben tapumu alırım, daha iyi bir fiyata satarım. Sattığım fiyattan dolayı da çok daha büyük para kazanırım. Sadece sizinle dava uzamasın diye protokol yaptık. Sana paranı bir sene sonra ödeyebiliriz. Mecliste karar çıkması lazım. Satış kararı da çıkarsa ben kabul ederim dedim. Süreç oybirliği ile Meclisten çıktı. İBB olarak mutabakat yapmaya yetki aldık. Satış yetkisinden itibaren Bir yıl içinde paranı öderiz dedik. 1 milyon 225 milyon lirasını verdiğimiz zaman burası bizim olacak. Şu anda devir söz konusu değil. En iyi fiyatı bulursak satarız. Piyasa araştırmaları yapıyoruz. İhale süreci başlayacak. Biz buradan bir kar elde edebilirsek satacağız.
SOSYAL YARDIMI ARTIRDIK
İstanbulda her vatandaşımızın eşit ve adil hizmet alması için gayret ediyoruz. Yarattıkları ekonomik krize meydan okuyoruz. Sosyal yardımlar, burslar, ücretis ulaşımlar... Sosyal yardım bütçesini 5 kat artırdık. Yarattıkları o çevre krizine karşı meydan okuyoruz.
ADAYLIK SORUSUNA YANIT VERDİ
Ben siyasete başladığım günden bugüne siyasi kurguların ne bir parçası oldum ne de böyle bir süreç yönetimi içinde oldum. Hep proje ürettim. Bu süreç beni Beylikdüzü Belediye Başkanı yaptı. İlçe Başkanı iken Kanal İstanbul ile ilgili konuşmam var. Benim işim bu. Siyasetle ilgili kurumsallığa inanan biriyim. Sayın genel başkanımızla 2010 yılından beri yol arkadışıyım. Beylikdüzü İlçe Başkanı iken de, şimdi de. Bir insan hakkında 1.5 seneyi aşkın zaman dilimi içinde her gün 6-7 köşe yazısı yazılır mı? Her akşam Kılıçdaroğlu-İmamoğlu TVde... İstanbul seçimleri insanların gündemine böyle bir tarif yapmış. Bunun sebebi ben değilim. En 7-8 kez Benim böyle bir niyetim yok dedim. Benim sorumluluklarım var, İstanbula layıkıyla hizmet etmek. Evet, Millet İttifakı yapar dedirtmek. İstanbul üzerinden Türkiyeye mesaj vermek... Şimdi ortada bir altılı masa var ve Türkiyenin geleceğini tasarlıyor. Genel başkanımız çok özel işler yaptı. Demokrasiyi baltalamak adına İYİ Partiyi seçime sokmak istemediler, genel başkanımız hamle yaptı. Bizi ve diğer arkadaşlarımızı tercihiyle beraber seçimi kazandık.
(Karadeniz gezisi) Bütün bunlardan genel başkanımızın haberi var.
Ekrem İmamoğlundan genel başkanımıza daha yakın bir nefer olamaz. Orada bizim irademizi sayın genel başkan temsil ediyor. Altılı masanın kararına bizim nefer olmamız düşer.

Son güncelleme: 10:44 27.07.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı