• Turkhane Logo

İlk duruşmaya saatler kala Metin Lokumcu davası Trabzon’a taşındı

Öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 9 yıl sonra açılan dava, yarın Hopa'da yapılacak ilk duruşmaya saatler kala "kamu güvenliği" gerekçesiyle Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi'ne taşındı.

17:53 23 Aralık 2020 Çarşamba
İlk duruşmaya saatler kala Metin Lokumcu davası Trabzon’a taşındı
Öğretmen Metin Lokumcu’nun ölümüne ilişkin 9 yıl sonra açılan dava, yarın Hopa'da yapılacak ilk duruşmaya saatler kala "kamu güvenliği" gerekçesiyle Trabzon Asliye Ceza Mahkemesi'ne taşındı.


AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde Hopa ziyareti sırasında çıkan olaylarda polisin biber gazı sonucu yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun 9 yıl sonra açılan davası, yarın Hopada yapılacak ilk duruşmaya saatler kala kamu güvenliği gerekçesiyle Trabzon Asliye Ceza Mahkemesine taşındı.

AKPli Cumhurbaşkanı Erdoğanın, başbakan olduğu dönemde, 31 Mayıs 2011 tarihinde Artvinin Hopa ilçesini ziyareti sırasından çıkan olaylarda, polisin sıktığı biber gazı sonucu hayatını kaybeden Metin Lokumcunun 9 yıl sonra açılan davası için ilk duruşma yarın yapılacaktı.


Ancak davaya bakacak Hopa Asliye Ceza Mahkemesi, ilk duruşmaya saatler kala bugün dosya üzerinden karar alarak kamu güvenliği gerekçesiyle davanın Trabzon Asliye Ceza Mahkemesinde görülmesine karar verdi.

Lokumcunun ailesi ve akrabaları, davanın taşınma talebine tepki göstererek duruşmaya katılmama kararı almıştı.

“TARAFSIZLIĞA GÖLGE DÜŞÜRDÜ”

Metin Lokumcu davası avukatlarından Mert Ekinci, davanın Trabzon’a nakledilmesine ilişkin, “Dosya kapsamında yargılanan sanıkların tamamı kolluk personeli yani yürütmenin personeli olup davanın nakli için yürütmenin organlarından olan Adalet Bakanlığından görüş istenilmesi bu anlamda nakil kararının tarafsızlığına gölge düşürür niteliktedir. Ayrıca işbu kararının gerekçeden vareste bir şekilde talep edilmesi ile de birlikte düşünüldüğünde Hopada meydana gelen toplumsal menfaat ihlalinin başka bir şehirde tesis edilmeye çalışılmasının hukuken etkili bir karşılık bulması da mümkün görünmemektedir” değerlendirmesinde bulundu.

NAKİL İÇİN GEREKEN SOMUT DURUMU ANLAYAMADIK

Davanın bir diğer avukatı Sercan Aran ise şunları söyledi:

“Yarın usulen de olsa bir duruşma olacaktı. Böyle bir kararı son dakikaya kadar olsa da bekliyorduk. Karar bugün adliyelerin mesai saatinin bitimine 10 dakika kala UYAPa yüklendi. Mahkeme kalemi ile de yaptığımız görüşmede şu an resen duruşma açtıklarını, nakil kararını taraflara bir kaç saate tebliğ edeceklerini söylediler. Yangından mal kaçırır gibi, duruşmaya bir günden az kala bu kararın çıkmasını izah edemiyoruz. Mahkeme nakil kararında güvenlik sorununa işaret ediyor ancak güvenlik sorununun mahiyeti bizler tarafından anlaşılamadı. Kamusal, toplumsallaşmış birçok dosya benzer şekilde nakledildi ama o dosyalarda emniyet veya mit gibi kurumlardan güvenlik sağlayamayız diyen raporlar dosyalara sunulmuştu. Burada ilk defa böyle bir rapor yokken, mahkeme hakimi kendi kendine güvenlik sorunu olabileceğine kanaat getirdi. Mahkeme hakiminin kişisel kaygılarının ötesinde nakil talebine konu olabilecek somut ne gibi bir durum olduğunu anlayamadık. Bu dosyada keşif yapılacak, Trabzondan nasıl yapacağız bu keşfi hala anlayamıyoruz. Dosyadaki her aşamada her şeyi uzatacak bir karar oldu. 9 yıldır aile ve bizler adalet arıyoruz dosyada. Her ne kadar eksik olsa da bir iddianame tanzim edildi ve yargılama başlayacaktı. Ancak sanıkların yargılanmasına, sorgulanmasına dahi izin verilmiyor, uzatıldıkça uzatılıyor dosyamız. Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında yaşıyoruz. Mahkeme de Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde. Hopada güvenlik sorunu nasıl olabiliyor da Trabzonda olmuyor. Bunu anlamakta zorlanıyoruz. Bir güvenlik sorunu, ailelere zarar verileceği kaygısı varsa şayet, devlet güvenlik tedbirlerini almak zorundadır. Dosya Hopada da görülse, Trabzonda da görülse güvenlik alınacaktır. Mahkeme hakiminin bu hukuksuz talebinin Yargıtay tarafından uygun görülmesini ve davanın Trabzona nakli kararının devletin egemenlik alametlerini aşağılama suçunu oluşturduğunu düşünüyorum. Gerek mahkeme gerek Yargıtay devletin olmayan güvenlik sorununu varmış kabul etmekte ve Hopada devletin güvenlik alamayacağını zımnen söylemektedir bu kararla. Metin Lokumcu davasını takip eden avukatlar olarak davamız nerede görülürse görülsün adalet aramaya devam edeceğiz.”

MAHKEME TALEP ETMİŞTİ

Hopa Asliye Ceza Mahkemesi, 26 Ekim 2020 tarihinde Hopa Başsavcılığına başvurarak, “davanın toplum tarafından takip edilmesi nedeniyle provokatif kalabalık gruplar oluşturulmak suretiyle propaganda yapılması, güvenlik güçleriyle bu kişilerin karşı karşıya gelmesi olasılıkları dikkate alınarak” kamu güvenliğinin tehlikeye düşmemesi için davanın yerinin değiştirilmesini talep etmişti. Savcılık bu durumlarda Adalet Bakanlığı ile iletişime geçerek bu tür taleplerin karara bağlanmasına yardımcı oluyor.

Son güncelleme: 17:53 23.12.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı