• Turkhane Logo

İlginç iddia: 'Erdoğan kıskaçta, Alman istihbaratının ağına çok ciddi bilgiler takılmış durumda'

MİT'in Almanya'daki istihbarat faaliyetleri iki ülke arasında yeni bir gerginlik alanı olmaya başladı

10:48 21 September 2020 Monday
İlginç iddia:  'Erdoğan kıskaçta, Alman istihbaratının ağına çok ciddi bilgiler takılmış durumda'
MİT'in Almanya'daki istihbarat faaliyetleri iki ülke arasında yeni bir gerginlik alanı olmaya başladı

Gazeteci Fehim Işık, MİTin Almanyadaki istihbarat faaliyetlerinin Alman istihbaratını rahatsız ettiğini öne sürdü.

Alman devletinin yaşananlar karşısında tedirgin olduğunu iddia eden Işık, Alman istihbarat ağına takılan bilgi, Türk devleti adına hareket eden diplomat kimlikli bazı Türk yetkililerin ikili görüşmelerde Almanları radikal İslamcılar üzerinden tehdit etmesi. Türk devletinin kendi denetimindeki radikal İslamcı olarak tanımlanan çeteleri harekete geçirmeye dönük bir çaba içinde olduğu, soruşturmaların gizli tutulan dosyalarında var. Almanyadan konuştuğum farklı kaynaklar bu görüşmeleri ve Alman devletinin yaşananlar karşısındaki tedirginliğini teyit ediyorlar.Söz konusu bilgiler Almanya Federal Savcılığına da ulaşıyor, ancak savcılık sözüm ona bilgiyi resmen doğrulatamadığı için soruşturma başlatamıyor.Savcılık incelemesinde bilgisine başvurulanlardan hiçbiri bu konu ile ilgili ipucu vermiyor. Uzmanlar bu tutumun şu anlama geldiğinde hemfikir: Alman istihbarat servisi yaşananların mahkemelere yansımasını istemiyor ifadelerini kullandı.
Gazeteci Fehim Işıkın Yeni Politika Gazetesindeki Erdoğanın Almanya kıskacı başlıklı yazısının bir bölümü şöyle:
Türk MİTinin son birkaç yıldır Almanyadaki istihbarat faaliyetlerini artırdığından kimsenin şüphesi yok. Bu bilgiler, birçok kez Alman basının gündemine girdi, Alman istihbaratının izin verdiği ölçüler içinde bazı davalar da açıldı...
Yeni gelen bilgiler, MİTinin başını çektiği faaliyetlerin birçoğuna dönük dava açılmadığı, gizli yürütülen soruşturmaların önemli kısmının Erdoğan ile Merkelin uzlaşısı sonrasında sümen altı edildiği yönünde.
Daha başka bilgiler de var; En son bilgi, Türk devletinin pervasızlığını artırdığı, Erdoğanın talimatıyla MİT ve Dışişleri Bakanlığı üzerinden Almanyada iki yönlü faaliyet içine girildiği, daha açık deyimle Almanyada gizli bir havuç-sopa diplomasisi yürütüldüğü yönünde.
Geçtiğimiz gün bir gazeteci arkadaşım Türkiyenin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun başkanlığındaki sivil bir heyetin Berlinde görüşmeler yaptığı, ancak bu görüşmelerin gizli tutulduğu duyumunu aldığını söyledi. Meslektaşımın aktardığına göre söz konusu heyet, Avrupa Birliğinin Türkiyeye dönük yaptırım kararı almasını engellemeye çabalıyor.
Bu bilgiyi teyit etmeye çabalarken farklı bilgilere ulaşmak da mümkün oldu.
Heyetin kimin başkanlığında ve kimlerden oluşturulduğunu bilmesek bile Almanyada Türk MİTinin kontrol ettiği hiç de sivil olmayan bir ekibin ciddi görüşmeler yaptığı, görüşmelerin bazılarının Alman istihbarat ağına takıldığı, hatta görüşmelerde konuşulanlar üzerine bazı savcılıkların harekete geçerek inceleme başlattığı yönünde -yarı teyitli denilebilecek- bilgilere ulaştık.
Alman istihbarat ağına takılan bilgi, Türk devleti adına hareket eden diplomat kimlikli bazı Türk yetkililerin ikili görüşmelerde Almanları radikal İslamcılar üzerinden tehdit etmesi.
Türk devletinin kendi denetimindeki radikal İslamcı olarak tanımlanan çeteleri harekete geçirmeye dönük bir çaba içinde olduğu, soruşturmaların gizli tutulan dosyalarında var.
Almanyadan konuştuğum farklı kaynaklar bu görüşmeleri ve Alman devletinin yaşananlar karşısındaki tedirginliğini teyit ediyorlar.
Söz konusu bilgiler Almanya Federal Savcılığına da ulaşıyor, ancak savcılık sözüm ona bilgiyi resmen doğrulatamadığı için soruşturma başlatamıyor.Savcılık incelemesinde bilgisine başvurulanlardan hiçbiri bu konu ile ilgili ipucu vermiyor.
Uzmanlar bu tutumun şu anlama geldiğinde hemfikir: Alman istihbarat servisi yaşananların mahkemelere yansımasını istemiyor. Gelişmelerin Alman halkını tedirgin edeceği ve üstesinden gelinemeyecek sıkıntılarla karşı karşıya kalınabileceği gibi bir tespitleri var.
Bir yorumu da biz ekleyelim; hangi akılla yaptığını bilmiyoruz ama bu yaşananlar Erdoğanın Almanyayı tehdit ederek desteğin devamını sağlamak üzere yürüttüğü sopa diplomasisidir...
Bu diplomasi tamamen MİTin kontrolünde yürüyor ve Alman istihbaratı da tüm yaşananlardan haberdar. Havuç diplomasisini ise Dışişleri Bakanlığı yürütüyor. Bunun talimatını veren de Erdoğan.
Avrupa Birliği karşısında Türkiyenin yalnız bırakılmayıp alabildiği kadar taviz almak üzere yürütülen bu çalışmanın başına Ozan Ceyhunun getirildiği bilgisini teyit etmesek de Dışişlerinin denetimindeki heyetin daha çok Alman kurumlarla sivil faaliyetler yürüttüğü bilgisine ulaşabildik.
Türk devleti bu yöntemi 12 Eylülde de denemişti.
Kürtlere dönük destek artıkça, Kürtlerin popülaritesi yükseldikçe tedirgin olan Türk yönetimi 12 Eylülden birkaç yıl sonra Avrupaya rejimi destekleyen yumuşak yüzlü insanlar göndermiş ve bunlar, Kürtlerle yanyana durmamaları karşılığında birçok Türkiyeli’ye mavi boncuk dağıtarak onları Kürtlerden uzak tutmayı başarmıştı.
Erdoğan şimdi aynı şeyi deniyor ama söz konusu siyaseti bu kez Almanlara dönük yürütüyor.
Kürtlerle yakınlaşan, Kürtlere sempatiyle bakan Alman kurumlarını yanına çekmek için yumuşak yüzlü diplomatlarla havuç diplomasisi yürütüyor.
Peki, Alman devleti bu yaşananlarla ilgili ne düşünüyor?
Asıl önemli olan şu ki Alman istihbaratı, radikal İslamcı olarak adlandırılan ama esasen Türk devletinin desteklediği DAİŞ türevi çeteler ile ırkçı Türk faşistlerinin Almanya devleti için nasıl bir tehlike oluşturduğunu en net bilen kurum.
Alman istihbaratının ağına çok ciddi bilgiler takılmış durumda. Bunlara dönük etkin bir kıskaç operasyonunun sürdüğüne dair bilgi de var. Alman devleti, şimdilik gizli ve önleyici önlemleri esas alan bir operasyon sürdürüyor.
Bu operasyonların önümüzdeki dönem nasıl süreceğini esasen Türk devletinin, Erdoğanın tutumu belirleyecek.
Türk devleti çetelerini hareket geçirip uzlaşıdan kaçarsa Erdoğanı hedefe koyan etkin bir operasyon yapılabileceğini söyleyenler de; Erdoğana taviz verilerek bu çetelerin kontrol altına alınıp riskin ortadan kaldırılacağını, böylece bu çetelerin zamana yayılmış bir operasyonla bitirilmesinin hedeflendiğini söyleyenler de var.
Ancak ağır basan, Alman devletinin Türk devleti ve Erdoğan ile uzlaşıp çeteleri kontrol altına alma istemi...
Doğru, Merkel gidici ve Erdoğan-Merkel ilişkisi görünen o Almanyayı da ciddi bir risk ile yüzyüze bırakmış.
Ne yazık ki Alman devleti bu riski aşmaya çabalarken bile Erdoğan rejimine verdiği tavizlerin, sattığı silahların nelere mal olduğunu hala görebilmiş değil.
Son not da şu olsun: Erdoğanın göçmen siyaseti karşılığında Avrupalıların bunca taviz vermelerinin altında yatan etken de bu.
Onlar taviz ve para vererek Erdoğanı aştıklarına, çetelerinden kurtulduklarına inanıyorlardı ama görünen o Erdoğan; başta Almanlar olmak üzere Avrupalıların önemli bölümünü ters köşeye yatırmış.

Son güncelleme: 10:48 21.09.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı