KaranlıktakiAydınlıkten Mehmet Özdemirin haberine göre, Londra’daki Kırgızistan Büyükelçiliği’ne bir mektup ve “Zorla kaybetmeleri durdurun” yazılı bir çelenk bırakan HRS gönüllüleri, daha sonra Türk Büyükelçiliği’ne giderek Orhan İnandının serbest bırakılmasını ve zorla kaybedilen insanların bulunmasını talep etti.
ERDOĞANI DURDURUN
“Orhan İnandı’ya özgürlük”, “Hukuk olmazsa barış olmaz”, “Erdoğan’ı durdurun” sloganları ile Türkiyedeki hukuksuzlukları protesto eden grup adına açıklama yapan gazeteci ve aktivist Kerim Balcı, Orhan İnandı’nın bir yıl önce bütün dünyanın gözü önünde kaçırılıp işkenceye tabi tutulduğunu, Kırgızistan’ın kendi vatandaşını koruyamadığını ifade etti.
Türkiye’de cezaevinde tutulan İnandı’ya yönelik hak ihlallerinin devam ettiğini vurgulayan Balcı, İnandının gördüğü işkence nedeniyle sağ kolunu kullanamadığını söyledi.
Erdoğan iktidarının, insan hakkı ihlalleri ve işkenceyi politika haline getirdiğini, Türk istihbaratının da bir mafya örgütü gibi çalıştığını söyleyen Kerim Balcı şöyle devam etti:
“Bu mafyatik yapı Pakistan, Kosova, Moldova, Kenya gibi birçok ülkeden öğretmen kaçırdı. Rejimin, son 6 yılda yurt dışından kaçırdığı Türk vatandaşı sayısı 100’ü geçti. Freedom House’a göre, Türkiye bu sürede bütün ülkelerden daha fazla sayıda insanı yurt dışından kaçırdı.”
ADIM ATILMIYOR ÇÜNKÜ FAİL KENDİSİ
Türkiye’de hak ihlallerinin yaygınlığına dikkat çekten Balcı, “Sunay Elmas, Ayhan Oran, Yusuf Bilge Tunç, Gülistan Doku, Hurmüz Diril, Mehmet Bal… Bu insanlar, aylardır hatta yıllardır kayıp olan onlarca isimden sadece birkaçı. Hükümet bütün çağrılara rağmen bu kişilerin bulunması için adım atmıyor. Evladını arayan anneye, babasını arayan yavruya bırakın destek olmayı cevap bile vermiyor. Vermiyor, çünkü fail bizzat kendisi.” dedi.
Erdoğan iktidarının, diktatörlükte Çin, Suriye, Rusya, Suudi Arabistan gibi ülkelerle yarıştığını belirten Balcı şunları söyledi:
“Bu dikta rejimlerinin, dünyanın, insanlığın başına ne tür belalar açtıkları ortada… Avrupa ülkeleri, demokratik dünya, Erdoğan’ı ve tüm diktatörleri durdurmak için artık bir şeyler yapmalı. Erdoğan bugün İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği karşılığında bu ülkelere sığınmış gazetecileri, akademisyenleri isteyebiliyor. Bu cesareti, dün kendisine ‘Avrupa’ya göçmen akışı olmasın’ diye verdiğiniz tavizden alıyor. Gelin yeni tavizler vermeyin, hukuksuzluklara, hak ihlallerine daha fazla göz yummayın! Somut adımlar atmanın vakti çoktan geldi geçiyor!”
