• Turkhane Logo

Her yerden et ithalatı diplomasisi patladı

Her yıl 500 ila 600 bin dana ithal eden Türkiye, bu yıl 1 milyon hayvan alınca stoklar şişti. Kurban bayramında yaşanan şarbon paniği de buna eklenince etler elde kaldı. Türkiye ihracat için düğmeye bastı.

10:58 23 December 2018 Sunday
Her yerden et ithalatı diplomasisi patladı
Her yıl 500 ila 600 bin dana ithal eden Türkiye, bu yıl 1 milyon hayvan alınca stoklar şişti. Kurban bayramında yaşanan şarbon paniği de buna eklenince etler elde kaldı. Türkiye ihracat için düğmeye bastı.

Türkiye 20 yıl sonra ilk kez et ihraç edecek. Ancak bu Türkiyenin ette ihracatçı konuma geldiğini göstermiyor zira ette ihracatın kapılarını aralayan, Türkiyeye gereğinden fazla yapılan ithalat oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hadi Tunç, aralık ayı başında, hem et hem de damızlık hayvan ihracatı için İran, Irak ve Suriye ile temasa geçildiğini duyurdu. Bu açıklamadan yaklaşık bir ay önce, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, son yıllarda kırmızı et tüketimi çok arttığı için ithalatın arttığını belirterek Et yerine balık, tavuk, hindi yesek bu iş çözülecek demişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da et fiyatlarındaki artışın talepteki yükselişle ilgili olduğunu, fiyatları düşürmek için gerekirse ithalatla piyasayı dengeleyeceklerini söylemişti.
Peki ne oldu da aradan bir ay geçmeden ette ithalatçı konumdan ihracatçı pozisyona gelindi?
Şarbon süreci yönetilemediTürkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ Bu durum tamamen üretim planlaması diye bir şey olmamasından kaynaklanıyor diyor. Türkiyede et tüketiminin kişi başı 10-15 kg olduğunu kaydeden Yalçındağın verdiği bilgilere göre, Türkiyede yıllık 150 bin ton civarında et üretimi açığı var. Bu sorun her yıl 500-600 bin civarında erkek dana ithal edilerek çözülüyor. Bu yıl ise diğer yıllardan farklı olarak 1 milyona yakın hayvan ithal edilmiş.
Hayvanların çoğunun aynı anda ithal edildiğini söyleyen Yalçındağ, şöyle devam ediyor: Aynı anda da besleme sürecine geçiliyor. Bir hayvan ocak ayında ithal edildiğinde haziranda ya da temmuzda kesilecek hale gelir. Her ay ithalata belli bir kota koyulması, hayvanların her ay sırayla beslenip kesilmesi gerek. Böyle olmayınca stoklar şişti. Hayvanlar kesilmedi, birikti, yağlandı. Perakende satışta fayda düştü.
Yalçındağa göre ithalat kararı ayrıca şarbon paniği ile tüketimin düşmesinden kaynaklandı. Kurban bayramında ihtiyaç olmadığı halde 5 bin hayvan ithal edildiğini vurgulayan Yalçındağ, bu hayvanlarda da şarbon hastalığının görüldüğünü, Bakanlığın bu süreci iyi yönetemediğini söylüyor.
Önce altyapı oluşturulmalıİhracatın altyapı gerektirdiğini belirten Yalçındağ, Bir yandan ihracat diyorlar, diğer yandan Rusya ve Sırbistandan et ithal edileceği konuşuluyor. Elimizde ihracata konu olabilecek bir küçükbaş hayvan pazarımız var. Körfez ülkeleri alım potansiyeli taşıyor. Ama önce sayısı iki katına çıkmalı. Büyükbaş hayvanda da ithal ettiğimiz etçi ırkların ağırlığını yakalamamız için kombine ırkı artırmamız gerek. Doğurganlık oranını artırmanın yollarını aramamız gerek. Bunların hepsi uzun vadeli planlama ile olacak şeyler diyor. Yalçındağa göre mevcut hayvan stokları ilk 6 ay yetecek düzeyde, sonrası ise belirsiz.
Üreticiyi rahatlatmak için şartTürkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Bülent Tunç ise üreticiyi rahatlatmak için ihracatın gerekli olduğu görüşünde.
DW Türkçeye konuşan Tunç, Geçen yıl 666 bin 802 baş besilik sığır, 109 bin baş kesimlik sığır, 280 bin baş küçükbaş hayvan ve 18 bin 857 ton kırmızı et ithal edildi. Bu yıl rakamlar 2017 rakamlarının üzerinde. Genel olarak kesimlik hayvan Brezilya, İspanya, besilik erkek sığır Brezilya, Uruguay, Romanya ve Çek Cumhuriyeti, et ithalatı ise Bosna Hersek, Polonya, Fransa gibi ülkelerden yapıldı diyor ve şöyle devam ediyor: İhracat çeşitli nedenlerle tüketimin azalması ve piyasalardaki durgunluk nedeni ile gündeme geldi. Şu anda hangi ülkeye ne kadar ihracat yapılacağı kesinleşmedi. Üreticiyi rahatlatmak üzere bu dönem ihracat yapılması gerekiyor.
Tunçun verdiği bilgiye göre Türkiyede kırmızı et üretimi 2017de 1 milyon 126 bin 404 ton olurken bu yılın ilk üç çeyreğinde 859 bin tonluk üretim gerçekleşti. Üretimde geçen yılın üçüncü çeyreğine göre 64 bin ton artış var.
Ani kararlardan kaçınmalıTunç, Türkiyede kırmızı et üretimini ve tüketimini artırmak için yapılması gerekenleri Girdi temini ve tedariki için fiyatlar makul seviyeye çekilmeli. Kredilere erişim kolaylaştırılmalı. Ani kararlar ve uygulamalar yerine orta ve uzun vadeli politikalar belirlenmeli. Kırmızı ette bir kesim standartı sağlanmalı. Et ve Süt Kurumu üreticiyi de gözeten bir fiyat regülasyon sistemi oluşturmalı diye sıralıyor.
Et açığına karşı planlı ve kontrollü besilik erkek sığır ithalatı yapılması gerektiğini söyleyen Tunç, temel sorunlar çözülmeden ithalatın uzun vadeli çözüm olmayacağı görüşünde.
İhracat sektörü büyütebilirTürkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezele göre ise et ihracatı iç piyasada regülasyonu sağlayabilir. DW Türkçeye konuşan Tezel, Ette ve sütte gelinen sektörel teknoloji ve kapasite Türkiyeyi doyurmanın ötesinde uluslararası rekabete açılacak yeterlilikte. 2018deki gelişmeler bir kez daha gösterdi ki iç piyasanın regülasyonu ve sürdürülebilir bir büyüme için en önemli araç ihracat. Bu hem ekonominin ihtiyacı olan döviz girdisini sağlayacak hem de sektörün tüm paydaşlarının yeni yatırım hevesini teşvik edecektir diyor.
Tezel, 2019da kırmızı et üretiminde yüzde 10, kırmızı et perakende pazarında ise yüzde 5 büyüme bekliyor.
Tezelin verdiği bilgiye göre, dünyadaki toplam -domuz hariç- kırmızı et üretiminin yüzde 1,3ü Türkiyede gerçekleşiyor. Üretim, Avrupa Birliğindeki üretimin yüzde 12,6sına denk. Buna karşılık yıllık kişi başı et tüketimi son 10 yılda 10 kilodan 14,7 kiloya çıktı. Domuz eti hariç kırmızı et tüketimi ABDde 36, ABde 18 kilo. Dünya ortalaması ise 11 kilo.

Son güncelleme: 10:58 23.12.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı