Hatırdan Satıra -1 Hocaefendi ile Talebelik Yıllarım (1985-1988)
Süreyya Kitap tarafından yayımlanan Hatırdan Satıra- 1 Hocaefendi ile Talebelik Yıllarım kitabı raflarda yerini aldı. Kitap, Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’nin ulema kimliğini, nasıl talebe yetiştirdiğini ve hiç bitmeyen ilim aşkını talebelerine nasıl aktardığını ele alıyor.
Hocaefendi’nin günlük hayatına da şahitlik etmiş olan talebesi Dr. Ahmet Kurucan, Hocaefendi’yle geçen yıllarını kaleme aldı. Hocaefendi’yle yemek yemiş, şehirlerarası yolculuk yapmış, misafir ağırlamış, kendisiyle çok uzun zaman geçirmiş isimlerden biri olan Kurucan bu kitapta Hocaefendi’nin iki önemli yönünü öne çıkarıyor: Ulema kimliği ve insani yönleri..
Hocaefendi’nin hayatıyla ilgili daha önce hiç duymadığınız bazı detayları bu kitapta bulabilirsiniz.
Hatırdan Satıra Hocaefendi ile Talebelik Yıllarım kitabı Süreyya Kitap’ta…
Süreyya Kitap, www.sureyyakitap.com’da. Kitabın Youtube Reklamı: https://www.youtube.com/watch?v=sJrO2_JPKRA
AHMET KURUCANIN DEĞERLENDİRMESİ
Ankara I·lahiyat Faku¨ltesinden mezun olur olmaz, Hocaefendi’nin yanında 1985 Ekim ayında bas¸layan ve 1988 Temmuz ayında son bulan fiili talebelik yıllarımı anlatacagˆım. Her ne kadar kitabın bas¸lıgˆından kendi hayatımı anlatıyor gibi anlas¸ılsa da aslında anlatacagˆım, hatıralar ekseninde Hocaefendi olacak. Kendisini hem ka^mil bir insan hem samimi bir Mu¨slu¨man hem de Hocam olarak tanımıs¸ olsam ve u¨zerimde annem-babamdan sonra en c¸ok emegˆi olan bir kis¸i olsa da propagandist bir dil kullanmamaya c¸alıs¸acagˆım. Aliya’nın dedigˆi gibi “Seni severim ama hakikati senden daha c¸ok severim.” anlayıs¸ı, kitap boyunca temel ilkem olacak. Hocaefendi’ye dair mu¨balagˆalara girmeden, benim perspektifime yansıyan dogˆru, hakikat, gerc¸ek ve gerc¸ek o¨tesi ne ise onu yazmaya c¸alıs¸acagˆım.”
“Kitapta, yapabildigˆim o¨lc¸u¨de iki s¸eyi o¨n plana c¸ıkartacagˆım. Bir Hocaefendi’nin ulema kimligˆi, ikincisi ise insani^ yo¨nleri. Ulema kimligˆi, orijinali Enes Ergene’ye ait ama is¸tihar bulması Ali Bulac¸’la olan tespitle “Fethullah Hoca Osmanlı’dan tevaru¨s ettigˆimiz ulema gelenegˆinin son temsilcisidir.” o¨zelligˆine vurgu yapacak.
I·nsani yo¨nlerine gelince; gu¨nlu¨k 24 saati birlikte yas¸ıyorsunuz. Kahvaltı, o¨gˆle yemegˆi, aks¸am yemegˆinde onunla aynı sofradasınız ya da aynı salonda, onun sofrasının hemen yanındaki sofradasınız. TV’den veya radyodan haberleri birlikte izliyor ve dinliyorsunuz. Onun okudugˆu gazeteyi okuyorsunuz. Hic¸ eksik olmayan misafirlerle aynı meka^nda sohbete birlikte is¸tirak ediyorsunuz. S¸ehirler arası yolculuklarına zaman zaman katılıyorsunuz. Sevincine, o¨fkesine, kederine, u¨zu¨ntu¨su¨ne, hastalıgˆına, sıhhatine s¸ahit oluyorsunuz. Uyku tutmamıs¸, siz koridorda ders c¸alıs¸ırken yanınıza geldigˆini go¨ru¨yor ve bir saat birlikte oturup hasbihal ediyorsunuz. C¸ocuklarını getirmis¸ dostlar oluyor bazen. C¸ocuklarla nasıl has¸ir-nes¸ir oldugˆunu go¨ru¨yorsunuz. O¨zel problemi olanlar elbette istisna ama umuma ac¸ık bir s¸ekilde ticari^, ailevi^ veya bas¸ka alanlardaki problemlerini anlatan, c¸o¨zu¨m isteyen, tavsiye bekleyenler oluyor ve siz de bunların ilk elden s¸ahidisiniz. Bazen ev davetlerine gidiyorsunuz. Siyaset, sanat, ku¨ltu¨r, spor camiasından mes¸hur insanların ziyaretlerinde bulunuyor ve onlarla olan muhabbetlerine s¸ahit oluyorsunuz. So¨zu¨n o¨zu¨, 24 saat ic¸inde odasına c¸ekildigˆi zaman haric¸ daracık ya da genis¸ meka^nlarda aynı atmosferi paylas¸ıyor, aynı havayı soluyorsunuz. Bas¸ka bir tabirle insan olan Fethullah Gu¨len ile berabersiniz. Ve benim bu hatıratı kaleme alma gerekc¸elerimin bas¸ında gelen en o¨nemli s¸ey; so¨z konusu tarihe tanıklık diye ifade ettigˆim bu yas¸anmıs¸lıkları hep not etmis¸siniz ve o notları o gu¨nden bugu¨ne koruyorsunuz.”
