Bolu’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin gerekçeli karar açıklandı. Mahkemenin kararında ‘yangın anında ‘altın zaman’ olan sürenin otelde konaklayan misafirleri kurtarmak için kullanılmadığı’ belirtildi.
Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki yangında 21 Ocak’ta 78 kişi hayatını kaybetmiş, 137 kişi de yaralanmıştı.
Davada 11 kişiye müebbet hapis, 21 kişiye de 21’er yıl hapis cezası verilmişti.
Ayrıca Gazelle Otel’in muhasebe müdürü Cemal Özer ve Gazelle Otel’in muhasebe personeli Mehmet Salun ‘olası kastla öldürme’den 22 yıl üçer ay hapis cezası almıştı.
Bolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında otel sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 32 sanığın yargılandığı davada gerekçeli kararını açıkladı.
Yöneticiler konaklayanlara haber vermeden otelden çıkmış
406 sayfalık kararda anlatılanlara göre otel yöneticisi sanıklar olay günü yangından haberdar olan ilk kişilerdi.
Buna rağmen otelde kalan kişilere yangını haber vermediler ve tahliyeleri için herhangi bir eylemde bulunmadılar. Yangından kimseye haber vermeyerek otelden çıktılar.
Oteldeki yangın söndürmeyle ilgili eksiklikler, hatalı merdiven ve asansör yapısı, gaz tahliye sistemi gibi unsurların yanısıra yangın eğitimi olmayan personel de hayati-kritik dakikaları boşa harca harcadı. Böylece felaketin boyutunun büyümesine yol açtılar.
Kararda, şunlar kaydedildi:
”Sanıkların yıllardır turizm ve otelcilik işiyle uğraştıkları, kendi deyimleriyle çekirdekten yetiştiklerini belirttikleri, turizm konusunda eğitimli oldukları, şirket yönetiminde aralıksız bulundukları ve hepsinin yönetimde etkin bir konumda oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce itibar edilen bir kısım tanık ve müşteki beyanlarında belirtildiği üzere, yönetimin ‘misafirlere haber vermeyin, personeli uyandırın yangını söndürün’ şeklindeki beyanların HTS ve kayıtları ve kamera kayıtları, otel personelinin yangının ilk anından haberdar olması ve otelin değişik katlarında konaklayan ve görevli olan otel personellerinin yangından kurtulması dikkate alındığında bu talimatla örtüştüğü, bu şekilde yangın anında ‘altın zaman’ olan sürenin otelde konaklayan misafirleri kurtarmak için kullanılmadığı anlaşılmıştır.
Sanıklar tarafından gerçekleşmeyeceğinden veya istenmeyeceğinden bahsedilemeyeceği, bunun da ötesine geçilerek bilinçli taksir unsurlarının aşıldığı, sanıkların öngörülen muhtemel neticeyi önlemek adına hiçbir tedbir almayarak ya da alınması için gerekli eylemlerde bulunmayarak, oteldeki yangına ilişkin eksikliklerin tespitine ve bilmelerine rağmen kasti eylem ve işlemlerle iptalini sağlayarak, öngörülen muhtemel neticenin ‘olursa olsun’ kastıyla hareket edilerek, objektif olarak öngörülebilir ve önlenebilir vahim nitelikteki neticenin ortaya çıkmasından sanıkların olası kastla sorumlu oldukları kabul edilmiştir.”







