KADİR GÜRCAN
Genel seçimler öncesindeki siyasi hareketlilikte en çok neyi özledim dersiniz? İki on yıldır ilk kez ciddi bir görüntü ile seçimlere tek parça girme rüşdü gösteren muhalefeti mi? Seçim sonrasında ucuz asfalt gibi eriyip yapış yapış olan muhalefet liderleri bu krediyi çok çabuk tükettiler. “Acaba bir sürpriz olur da maçı kaybeder miyiz?” Endişeleri ile hop oturup hop kalkan Sarayın telaşını mı yad ediyoruz?
Yoksa cumhurbaşkanı adaylarını son iki aya sıkıştırıp, asıl noktayı gözden kaçıran muhalefetin, maça yine hazırlıksız çıkmış olma acemiliği mi, dersiniz? Nefesini iyi ayarlayamayıp maçın ilk yarısında tükenen ve seçime iki gün kala havlu atan siyasi döküntüleri mi? Sonunda nasıl olsa “Hiçbiri” diyeceğimiz için listeyi daha fazla uzatmaya gerek yok.
Neyse ki anamuhalefet yerel seçimlerde İBB başkanlık adayını şimdiden açıkladı da, neticede dağın fare doğurması garabetinden kurtulmuş oldu. İşin güzel tarafı, aday meselesini Sarayın ayağına yuvarladıkları için önümüzdeki yedi-sekiz ay iktidar cephesinin aday git-gellerini seyredip moral bulabilirler. Bu hamur çok su götüreceği için şimdilik aday mevzuunun sonuna üç nokta koyalım. Zaman zaman bu hamura yerinde katkılarımız olacak elbette.
Gerçi çok spesifik, şahsi ve sübjektif bir ilgi ama, yine de yukarıda yarım bıraktığımız seçim öncesi özlemimizi sizinle paylaşayım. Bunu, şeytanı detaylarda arayan ileri yaş müşkilpesentliği şeklinde de isimlendirebilirsiniz ki, yerinde bir teşhis sayılır. Hani o tellak kılıklı teknolojiden sorumlu bakan vardı ya! İsmi şu an aklımda değil. Onun Togg ile insan gezdirmesi yok muydu? İşte o! Aklıma geldikçe hala, kimseye görünmeden kendi kendime kikirdiyorum!
Güya akıllarınca milli otomobilin reklamını yapıyorlardı. Cumhurbaşkanı da dahil kimler kaptan koltuğuna oturmadı ki. Ama hiçbiri o bakan kadar koltuğa yakışmamıştı. Eh, işi ehline bırakmak kemal alametidir. Öyle olmalı ki, yazarınız gibi seçim öncesi atmosferden kendini kurtaramayan bir başka iktidar mensubu, SUV Togg ile Suudlu Prensesi gezdirirken kaza yaptı. Bereket versin örtbas ettiler de, pamuk ipliğine bağlı Suud-Türkiye ilişkileri yeni bir krizin önü alınmış oldu.
O zaman da dikkatime takılmıştı; “Bu Toggun niye hep SUVunu reklam ediyorlar. Bunun sedan (binek) tipi yok mu?” diye. Meğer yokmuş! Onu yerel seçimlere saklamışlar. Genel seçimler için SUV, yerel seçimler için sedan! Bahar ayındaki seçimlere kadar Toggun binek tipi ile seçim kampanyası yürütecekler. Neyse, eski bakan için şimdiden bir tane üretsinler de o insan gezdirmeye başlasın! Zira yeni kabinede kendisine takdir edilen bir iş olmadı. İsabet olmuş, çoluk-çocuğu Togga doldurup Saray çevresinde ücretli tur düzenleyip mahalli seçimlere katkıda bulunur.
Anamuhaletin İstanbul adayını belirlemesinden sonra şimdi sıra iktidarın adayında. Geçtiğimiz dört yılda Sarayın takdir edeceği herhangi bir görev için Saray iç avlusunda ya da İBB meclisinde gerdan kıran omurgasız tiplerden öne çıkan bir sima yok. Bazıları İBBde işleri sekteye uğratmak için özel tayin edilmişti. Hemen hemen her belediye meclis toplantısında hır-gür çıkarıp kameralardan Saraya şirin görünmeyi iş zanneden ilçe belediye başkanları siyasetin Kardashianları olarak anılacaklar. Siyaseten de olsa, insan o kadar dökülüp saçılır mı? Bu hal, siyasi mevta olmaktan da kötü bir seviye. Elimiz klavyeye eriştiği sürece bu siyasi şarlatanları ıslatıp ıslatıp okuyucu ile buluşturmak entelektüel hobilerimiz arasında olacak.
İktidar ve Sarayın istatistik ve kamuoyu yoklamalarına olan merakı sır değil. Sonuçları devlet sırrı gibi saklasalar da istatistikleri ciddiye alıyorlar. İktidarın İstanbul adaylığı için listelediği isimler heyecan uyarmadı. Hele eski içişleri bakanının hali içler acısı. Zavallı kendisini nelere hazırlamıştı. Bakanlığının bütün avantajlarını İBB Başkanı üzerinden prim yapmak için kullandı ve şimdi kullanım süresi bitti. Yeni İçişleri Bakanının İstanbulun içişlerinden uzak durup, sahada dolaşmasını selefinin hatasına düşmeme çabası olarak da anlasak hata etmiş olmayız.
Saray Ailesinin IQ seviyesini yüksek göstermek için vitrinde tuttuğu genç damadın, İstanbul adaylığı konusu için özel bir gayret var ancak, pek umut vermiyor. Zekasının yetmeyeceğinden dolayı değil elbette. Ancak şu an İstanbul Seçimleri Sarayın kemer unvanını koruma finali demek. Saray oraya koyacağı adayın bütün reflekslerini yönetmek istiyor ve öyle bir aday bulana kadar da arayış devam edecek gibi. Kim bilir belki de Saray, büyük damat da yaşadığı kötü tecrübeyi küçüğünde de yaşamak istemiyor olabilir. Meret siyaset şişede durduğu gibi durmuyor, malum!
Ayrıca, yerel seçimler için amiral gemisi rolü biçilen Toggun sedan versiyonu küçük damada düşük gelebilir. Öyle ya bir taraftan uzay araçları, diğer taraftan İHA, öbür taraftan makinası Rusyadan ithal edilecek savaş uçakları derken, sedan koltuğuna kurulmak pek yakışık almaz. Dedik ya, önce bir Toggun binek tipini bir üretsinler şoförü hazır.
Toggun ismi ilk zikredilmeye başlamasından itibaren, kötü, pahalı, devlet sırtında yük ve başarısızlığa mahkum bir proje olduğunu tahmin etmiştik. Ortaya çıkan malzeme bizi yanıltmadı. Toggun üretim bantlarında çalışanlar geçen ay maaşlarını alamadıkları için yürüyüş yapmışlardı. Piyasa değerinin çok üstünde satışa çıkarılan Togg kendi yağı ile kavrulmayacaksa kapatın gitsin! Öyle değil mi? Ortadoğu devlet başkanlarına bir jest olarak hediye edilen SUV Toggların ikinci el Arap Atları kadar bile kıymeti yok. Baksanıza az daha Suudun rüküş prensesi bir Togg kazasına kurban gidecekti. Adamlar haksız mı?
Milli ve Muhafazakar üretim bir otomobil konusunda yazarınız ne kadar pesimist olsa da, estetik konusunda katkılarını esirgemiyor. Togg SUV, ABDnin yerli üretimi, kötü bir Ford Explorer taklidi; kaba, sevimsiz, ve Aerodinamic yoksunu. Togg-Sedan için Teslanın binek tipini bir kez daha gözden geçirmelerini öneririz. Hiçbir şey yapamazsanız, kapı kollarına bir kez daha bakın. Musk, bütün modellerde olduğu gibi konsepti tamamen değiştirmiş ve kapı kollarını bodynin içine gömmüş. Bundan böyle eski kapı kolları, estetik açıdan takma bıyık gibi eğrelti kalacak.
