AKP eski Milletvekili ve partinin İnsan Haklarından sorumlu eski Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Ağarın tehditvari açıklamalarıyla ilgili, Bunun bir tehdit mi yoksa bunun bir siyasi öngörü mü olduğunu açıkça bir kez daha beyan etmesi lazım ki insanların kafalarında bir soru işareti kalmasın. Sayın Ağar’ın hem bürokratik geçmişine hem de siyasi geçmişine baktığımızda bunu bir siyasi söylemden ziyade tehdit kokan bir laf gibi algılıyoruz dedi.
Gelecek Partisi Parti Yönetim Kurulu Üyesi Üstün, Artı TV’deki Haber Aktüel programında, Akarın sözleriyle ilgili, Bugün anlaşılıyor ki Mehmet Ağar artık hükümetin akıl hocası olmuştur. Şu andaki iktidar ayakta kalmak için eski Türkiye’nin aktörleriyle ittifak ediyor. Onlar tarafından yönlendiriliyor. Temel ayrışma noktamız da bu oldu ve Gelecek Partisi’ne böyle ihtiyaç duyuldu yorumunu yaptı ve ekledi:
Sayın Ağar hem siyasette hem bürokraside bulunmuş, tecrübeli bir insan. Sözleri tehdit olarak da, siyasi değerlendirme olarak da algılanabilir. Dolayısıyla bunu açıkça beyan etmesi gerekir ki insanların kafalarında soru işareti kalmasın.
Biz Ağar’ın siyasi ve bürokratik geçmişine baktığımızda bunun siyasi bir söylemden ziyade tehdit kokan bir laf olduğunu algılıyoruz. Ağar’ın bürokratik yaşantısını tüm vatandaşımız biliyor. O günlerde Türkiye’de neler yaşandığını, bunları yeniden anlatmaya gerek yok.
Kendisi hem bürokratik hayatında hukuka ve ahlaki normlara uymamış, hem de siyasi hayatında vesayet odaklarının yanında yer almış biridir. Bugün benzer tavırları sergileme potansiyelini her zaman barındırabilir. Bu anlamda Ağar’ın sözlerini demokratik bir tavır ve duruş sergileyen parti kurum ve kişilerin ciddiye alması gerekir, tedbir alması gerekir.
367 kararı alınırken ben de meclisteydim. Mecliste partisinin dört milletvekili bulunan Sayın Ağar o gün vesayet odaklarıyla aynı safta, AK Parti’nin karşısındaydı. Cumhurbaşkanının seçilmesini engellemeye çalışıyor, Türkiye’nin siyasi bir krize girmesi için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Bugün ise anlaşılıyor ki Mehmet Ağar artık hükümetin akıl hocası olmuştur. Oğlunu oraya vermiş, akıl hocası olmuş, siyaseti ve bürokrasiyi yönlendiriyor.
Zaten temel sorun bu, temel ayrışım noktası bu. Şu anda iktidar ayakta kalmak için eski Türkiye’nin aktörleriyle ittifak ediyor. Bir diğer eski aktör Doğu Perinçek, şu anda AK Parti’yi destekliyor.
Herkes Türkiye’nin totaliter bir yapıya doğru sürüklendiği ifade ederken, bir tarafta sağ milliyetçi Mehmet Ağar’la sol ulusalcı Doğu Perinçek aynı politikalarda buluştular ve hükümeti destekliyorlar. Sizce de bu acayip değil mi? Zaten ayrışma noktamız da burası zaten. O bakımdan hükümet yeni ittifaklar kurmuş, yeni ittifaklara ihtiyacı var, iktidarda kalabilmek adına herkesi kendisine bir payanda olsun diye onları şemsiyesinin altına katmaya çalışıyor. Onlar da hükümeti kendi görüşleri doğrultusunda yönlendirerek Türkiye’yi tekrar o eski, tartışmalı, gergin, ötekileştirici politikaların uygulandığı bir mecraya doğru, üçüncü dünya ülkesi olmaya doğru sürükleme gayretindeler. Temel ayrışma noktamız zaten bu oldu. AK Parti’nin kuruluş felsefesinden uzaklaşması, kuruluşundaki herkesi kucaklayan, kapsayan reformist anlayışından uzaklaşmış olmasından dolayı bir ayrışma oldu ve Gelecek Partisi’ne böyle ihtiyaç duyuldu.
