(MYS) İLE FEN VE ANADOLU LİSELERİ KAPANIYOR MU?
veya
PARTİ ÇIKARLARI İÇİN GARİBANLAR MAHALLE MEKTEBİNE
......
İsmail S. Gülümser/Aktifhaber
Bakanlık hiç hazırlığı olmadığı bir konuda ansızın verilen talimatı yerine getirmek için birkaç haftadır üzerinde çalıştığı sistemi nihayet açıkladı. Fen ve Anadolu liseleri gibi ülkenin en başarılı sayılan okullarının önemli bir bölümünü kapatacak radikal bir düzenleme hiç tartışılmadan günübirlik kararlarla büyük bir reform gibi sunuldu. Bugüne kadar eğitimde kalıcı bir düzenleme yapamamış AKP, OHAL’le aldığı yetki gücünü toplum menfaati için kullanacağına, parti çıkarları doğrultusunda sorumsuzca kullanarak İHL’lerini topluma zorla dayatmaya, ülkeyi insanlıktan uzak klasik bir Ortadoğu ülkesi haline getirmeye devam ediyor. Eğitim sistemini allak bullak edecek, toplumun geniş kesimlerini mağdur edecek, öğrencilerin geleceğini karatacak, önümüzdeki dönemlerde kaldırmak zorunda kalınacak yeni bir değişikliği hayata geçiriyorlar.
SON 30 YILDAKİ KAZANIMLARI YOK EDİYORLAR
AKP her konuda eskinin özlemiyle yanıp tutuşuyor, eğitimi o kadar geriye götürüyorlar ki 70-80’den 2000’lere kadar gelişerek gelen sistemin hem kendi dönemleri hem diğer dönemlere ait tüm kazanımları ortadan kaldırıp yeni sistem gibi sunarak siyasi hedeflerini gerçekleştirmeye yönelmişler. Eskiden fen ve Anadolu Lisesi sadece büyük merkezlerde olur, az sayıda öğrenci bu okullar girer ve yükselme şansı yakalayabilirdi. Öğrencilerin büyük çoğunluğu mahallesine en yakın liseye giderdi. Liselerde çok farklı düzeylerde öğrenci olduğu için öğretmenler ders anlatmakta zorlanır, başarı düzeyi yüksek veya çok düşük öğrenciler ihmal edilirdi.
İktidarın mahalle mektebi dediği kendi bölgesindeki okullara giden öğrencilerin büyük çoğunluğu öğretmen ve öğrencilerdeki isteksizlikten etkilenir ve okuma isteğini kaybederdi. AKP geçmişte yaşananları fen ve Anadolu liselerindeki homojen ortamın sağladığı avantajları görmezden gelip, akademik çeşitlilik adı altında farklı düzeydeki öğrencileri aynı okulda toplamaya çalışıyor, öğrencilerin birbirini sürükleyeceği yönündeki eski anlayışlara geri dönerek 30 yılın kazanımlarını ortadan kaldırıyor.
MAHALLE MEKTEBİ DEYİP BAŞARILI 2.500 OKULU İTİBARSIZLAŞTIRMAYI DÜŞÜNÜYORLAR
Gelişmiş ülkeler okullar arası karşılaştırmalar yapıp başarılı örnekleri yaygınlaştırmaya çalışırken, iktidar okulları başarılı başarısız diye ayırmanın zararlı olduğunu iddia ederek, başarılı örnekleri ortadan kaldırıp tüm okulları başarısızlıkta eşitlemeye çalışıyor. İktidar partisi hem okullardaki başarı düzeyini artırmak için hiçbir çalışma yapmıyor hem de başarı düzeyi yüksek okulların varlığından rahatsız olup, her fırsatta bunları kaldırmanın yollarını arıyor.
İlk yıllarda yapılan sınav sistemleriyle ilgili düzenlemelerin arkasında da bu okulları itibarsızlaştırma gayretleri vardı. Ailelerin önünde İHL dışında alternatifin olması onların işini engelliyor. Tepkiden çekindikleri için bu alternatifleri ortadan kaldıramıyorlar. Dolaylı yollardan bahaneler arkasına saklanıp 2.500 civarı Anadolu lisesinin çoğunu kapatacak, mahalle mektebine dönüştürerek başarısız olması sağlayacak, öğrenci ve velileri kendi istedikleri okullara yönlendireceklerini düşünüyorlar.
KESELERİNİ DOLDURACAK VE PARTİ MİLİTANI YETİŞTİRECEKLER
Yapılan düzenlemenin eğitimde kalite artıracak öğrencileri daha başarılı olmaya motive edecek bir düzenleme olmadığı ortada. Hatta ilerleyen zaman içinde öğrencilerin bir bölümünün daha iyi eğitim taleplerini ortadan kaldırıp, okullarda öğrenci motivasyonunu düşüreceğini hep birlikte izleyeceğiz. Zaten iktidarın eğitimde kalite artıma öğrenci motivasyonunu yükseltme gibi bir amacı da yok. Sınavı kazanamayan 1 milyondan fazla öğrenciyi müthiş bir para kaynağı olarak görüyorlar. Bu öğrenciler eğer meslek lisesi düşünmüyorsa iki alternatiften birini seçecek, parası olanlar özel okulu tercih edecekler imkânı olmayanlar İHL’ni seçmek zorunda kalacak.
Yetkililer kendi siyasi görüşleri doğrultusunda iki önemli hedeflerini gerçekleştirmek için bu düzenlemeyi yaptıkları anlaşılıyor. Birincisi, daha iyi eğitim talebiyle gelenlerin önünü tıkayıp önemli bir bölümünü ortaklarına aktardıkları, eğitim desteğiyle masrafını devlette ödettikleri özel okulların lise kısımlarını doldurup keselerini şişirmek. Bunu sağlamak için devletin sınavına girecek öğrenci adedinin sınırlamışlar, özel okullar bir araya gelip ülke çapında sınav yaparlarsa tüm parsayı toplar.
İkincisi, gücü ele geçirmişken parti militan yetiştirip 80 öncesinin kutuplaşma ortamını yeniden canlandırarak eski kavgaların öcünü almak veya yeni kavgalara hazır kıtalar oluşturmak. Bu amaçla İHL’lerinin önemli bir bölümünü proje okul kapsamına alıp öğrencilere ek imkânlar sunarak daha fazla eğitim talebiyle gelenleri bir kısmını buralara yönlendirip veya İHL’leri en kaliteli mahalle mektebi gösterip boş kontenjanlarını doldurarak militan yuvası yapmak.
Halen bir yandan hızla her mahalleye İHL açarken bir yandan da çok sayıda İHL’ni proje okuluna dönüştürüyorlar, önümüzdeki günlere başarılı okul arayanların önüne bu alternatifi koyacaklar. Siz çocuğunuzu İHL’ne göndermek istemezseniz biz zorla bu okullara göndermenizi sağlarız diyorlar. Bakanlık toplumun geneline hitap etmekten hızla uzaklaşıyor, eğitim bakanlığı değil İHL bakanlığı gibi çalışarak tüm eğitim sistemini İHL’ne göre yeniden dizayn ediyor, İHL’lerde parti militanı yetiştirmek için tüm sitemi yok ediyor. CHP milletvekili Ceyhun İrgil’de basın toplantısında benzer tespitleri yapıyor.
SINAVLA ÖĞRENCİ ALAN OKULLAR %10’A DÜŞÜRÜLÜYOR
Neredeyse tüm Anadolu liseleri kapatılıp mahalle mektebine dönüşüyor
Sınavla öğrenci alan Anadolu lisesinin öğrenci mevcudu 1.341.000, fen liselerininki 100 bin, sosyal bilimler liselerininki 30 bin, sınavla öğrenci alan bu okullardaki toplam öğrenci sayısının 1.5 milyon civarında olduğu görülüyor. Anadolu meslek liselerinin mevcudu çok programlı Anadolu liseleriyle birlikte 185 bini geçiyor. Sınavla öğrenci alan okulların toplam öğrenci sayısı 1.700.000’e yaklaşıyor.
Bakan 2017 istatistiklerine dayanarak 8. sınıfta 1.200.000 civarı öğrenci olduğundan bahsetmiş. Sınavla öğrenci alan okullara bu yaş gurubundaki öğrencilerin sadece %10’nun(120.000’inin) yerleştirileceğini kalan %90’ın yani bir milyondan fazla öğrencinin adrese dayalı kayıtla mahalle mektebine alınacağı yönündeki açıklaması, sınavla öğrenci alan okullara 450.000(%40) öğrenci yerine bunun dörtte birinin alınacağı belirtiliyor.
Bakanlık yeni sistemle 11.000 liseden düzeyindeki okuldan sadece 600’üne sınavla öğrenci almayı planlıyormuş, bu okulların listesini mayıs ayında açıklayacakmış. Resmi 302 fen lisesi 93 sosyal bilimler lisesi 350 civarında proje okul var, bunların toplam sayısı bile 600’ü geçiyor. Öyle anlaşılıyor ki fen-lisesi-sosyal bilimler lisesi ve proje okulların bir bölümünü 2.500 Anadolu lisesinin ise tamamını mahalle mektebine çevirecekler. Önünde “Anadolu” ismi olan okulların tamamı kapatılacak, uygulamadan sınavla öğrenci alan Anadolu meslek liseleri grubundaki, Anadolu Teknik lisesi, Anadolu Ticaret meslek lisesi, Anadolu turizm ve otelcilik meslek lisesi gibi ilgi gören meslek liseleri de nasibini alacak.
SINAVA GİRMEYENLERİ DE İSTEDİKLERİ GİBİ YÖNLENDİRECEKLER
Önceleri fen ve Anadolu liseleri sınavları ayrı yapılıyordu, bu sınavları kendileri birleştirdiler, şimdi geriye dönüp her okulun gerekirse kendi sınavını yapmasından bahsediyorlar. Göreve geldiklerinde fen ve Anadolu liseleri sınavına giren öğrenci mevcudu %10 civarındaydı, daha fazla öğrencinin fen lisesi sınavına girmesini engellemek için not barajları konulmuştu. 16 yıldan beri barajları kaldırıp her öğrencinin fen ve Anadolu liselerine girişinin önünü açtılar, fen ve Anadolu lisesi sayısını kademeli olarak artırdılar. Hatta TEOG’la birlikte genel liselerin tamamını sınavla öğrenci alan okula dönüştürüp tüm öğrencilerin sınava girmesini zorunlu hale getirdiler.
Uygulamaların bazı zararlı sonuçları olsa da daha fazla öğrencinin iyi eğitim talep etmesini sağladı, ülkede öğrenci motivasyonu yükseldi. Şimdi aynı AKP öğrenciler rahatlasın, kendine vakit ayırsın bahanesine saklanarak sınava girecekleri kısıtlıyor, öğrenci ve ailelerin daha kaliteli eğitim talebini bastırmaya veya bu talebi istediği gibi yönlendirmeye çalışıyor. Velinin isteğini dikkate almadan mahallesindeki beş okuldan birisini seçmek zorunda bırakıyor. Velinin okul türünü seçmesini tercih hakkı verme, veli isteğini dikkate alma olarak sunuyor. Sınava girmeyenleri bile 5 tercihinden birine yerleştirerek, okulların tümünde kayıtları istedikleri gibi yönlendirmek istiyorlar. 1 milyon öğrenciyi adrese dayalı kayıt sistemine sıkıştırarak velileri geçmişte yaşanan süper liselerdeki gibi şişirilmiş notlar, adrese dayalı kayıttaki sahte ikametgâhlar gibi olmadık hileli yollara itiyorlar.
ÖĞRENCİ SAYISI VE SORU SAYISI DÜŞTÜ OKULLAR HEDEFSİZ HALE GELİYOR
Okul dışı kaynak dedikleri ek eğitim veren kurslara yönelimi engelleme amacıyla, Haziranın ilk hafta sonunda yapılacak, az sayıda öğrencinin katılacağı, sözel-sayısal iki bölümden oluşan, 60 soruluk, tek oturumluk basit bir sınavdan bahsediliyor. Sınavda çoğu 8 sınıf konuları olmak üzere 6-7-8’inci sınıftaki tüm müfredatın ölçülmesi öngörülmüş. Öğrencilerin sınava hazırlık için vakit harcamayacağı kalan vaktini okuldaki sosyal aktivitelerde kullanacağını aktarıyorlar. Okulların ve öğretmenlerin derste bile öğrencilerle yeterince ilgilenmediğini ders dışı zamanlarda istisnalar hariç öğretmenlerin öğrenciye zaman ayırmayacağını, boş kalan öğrencilerden çok azının hedefe dönük çalışma yaparken büyük bölümünün her türlü fenalığa açık arkadaş grubunun eline düşeceğini unutuyorlar.
Uzun süreden beri tam gelişme çağındaki ortaokul çocuklarının liseye hazırlık amacıyla motive edildiğini ve kalabalık bir öğrenci grubunun hedefe dönük çalışma yaptığını görmezden geliyor, hedefi olmayan kalabalık öğrenci gruplarının boş vakitlerde kimin eline düşebileceğini hesap etmiyorlar.
Eğitimciler adrese dayalı kayıt sisteminin mali imkânı olmayan birçok öğrenciyi bakanın bile niteliksiz dediği okullara mahkûm edeceğini, liselere girişte yeniden torpile hatta geçmişte yaşanan rüşvete geçileceğini, sistemin TEOG’a rahmet okutacak hatalar içerdiğini, iktidarın yeni İHL manevralarından biri olduğunu aktarıyorlar.
Sosyal medyadaki bir soru düzenlemenin topluma vereceği zararın büyüklüğünü özetliyor; akrabalarım Yozgat’ın bir köyünde oturuyordu, üç çocuğu da sınavlar sayesinde fen lisesi ve Anadolu lisesi gibi okulları kazanıp iyi üniversitelere yerleştiler. Onların yerleştiği sene bu sistem olsaydı ne olurdu? Cevap çok açık o çocuklar asla üniversite hayali kuramazdı.
