Almanya’nın Duisburg kentinde çalışmalarını yürüten Duisburg Alevi Toplumu’na (DAT) ait dernek binasının giriş kapısına gece saatlerinde çarpı işareti yapıldı. Kapıya yapılan çarpı işareti, toplumun geniş kesimlerinde ses getirdi. Saldırıyı duyanlar, dernek binasına gelerek geçmiş olsun ziyaretlerinde bulundu.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINDAN DESTEKSaldırı haberi üzerine Duisburg Alevi toplumuna destek amaçlı ziyaretler yapıldı. SPD Federal Milletvekili Mahmut Özdemir, Duisburg Anakent belediye Başkanı Soren Link, AABF-Kültür Sanat Kurulu Başkanı Ali Asker Arduç, Türk Federasyonu Duisburg Rheinhausen adına Başkan Kemal Kanıkurumaz, DİTİB Rheinhausen Dernek yetkilileri, sivil toplum kurulu temsilcileri Duisburg Alevi Toplumu (DAT) Eşbaşkanları Fatma Yaşar, Zeki Çakır’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundular.
SPD Federal milletvekil Mahmut Özdemir ve Duisburg Anakent Belediye Başkanı Sören Link saldırıyı kınayarak desteklerini sundular. Duisburg Alevi Toplumu (DAT) yapılan saldırıyla ilgili Almanca ve Türkçe birer basın açıklaması yaptı.
“BİZLER BU FAŞİST ZİHNİYETİ BİLİYORUZ”“Yıllar önce 1978 yılında Maraş’ta kapıları işaretlenen, daha sonra da devletin gözü önünde katledilen yüzlerce canımızı andığımız şu günlerde, binlerce kilometre öteden kapımızı işaretleyen aynı faşist zihniyeti şiddetle kınıyoruz” diyen Duisburg Alevi Toplumu adına yapılan açıklamada; “22 Aralık günü Duisburg Alevi Toplumu olarak, Cemevimizde Maraş’ta katliama uğrayan canlarımızı andık. Hemen akabinde cemevimizin kapısının işaretlenerek, bize göz dağı vermeye çalışan bu insanlık dışı eylemi kabul etmiyoruz. Bu gibi saldırılar Alevi toplumunu asla yıldıramaz. Toplumsal barışa, kardeşliğe, insan onuruna ve inanç özgürlüğüne sığmayan bu tür çirkin saldırılar tehlikeli birer provakasyondur. Tüm kamuoyundan ve yetkililerden gereken toplumsal ve hukuksal tepkiyi bekliyoruz.
BİR TOPLUMUN İNANÇ MEKANLARINA SALDIRI OLMAMALIİnsan haklarından, demokrasiden ve barıştan yana olan tüm toplum kesimlerinin bu alçakça saldırıyı kınayacaklarından eminiz. Her ne olursa olsun bir toplumun inanç mekanlarına saldırılar olmamalıdır. İnsanlık onurunun korunması hepimizin ana ilkesi olmalıdır” ifadesi kullanıldı.
