Bu belge, TBMMnin 24 Ocakta aldığı kararı onaylayan Cumhurbaşkanı Erdoğanın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlandı. Ancak ABD yönetimi, bu belgenin yeterli olmadığını belirterek, ıslak imzalı aslını talep etti. Bu talep üzerine, belge uçak ile New Yorka gönderildi. Belgenin ABDye ulaşmasının ardından, F-16 satışıyla ilgili engel kalktı.
Tan, bu durumu skandal olarak nitelendirdi. Türkiyenin itibarının yerlerde süründüğünü belirterek, Daha fazla aşağılanmamız, horlanmamız mümkün olabilir mi? Dünyaya ayar verirken, sürekli ayar verilen ülke haline düşmekten utanç duymuyor muyuz? ifadelerini kullandı.
Tanın iddiası, Türkiyenin dış politikasında yaşanan bir geriye gidişin göstergesi olarak yorumlanabilir. Türkiye, son yıllarda ABD ile ilişkilerde gerilim yaşamaya başladı. Bu gerilim, F-35 savaş uçağı programından Türkiyenin çıkarılması ve İsveçin NATO üyeliği konusundaki anlaşmazlıklarla daha da arttı.
Tanın iddiası, ABDnin Türkiyeye karşı güvensizliğinin bir göstergesi olarak da yorumlanabilir. ABD yönetimi, Türkiyenin verdiği sözleri yerine getireceğinden emin olmak istiyor olabilir.
Bu iddianın doğru olup olmadığı, ABD yönetiminden gelecek açıklamalarla netleşecek. Ancak bu iddia, Türkiyenin dış politikasında yaşanan gerilimin boyutunu bir kez daha gözler önüne seriyor.