Gülen, “Her şeyi yaratan Allah’tır. Sadece sebepler Cenab-ı Hakkın izzet ve azametine perdedir. Esbabın esasında müessiriyeti yoktur. Bazen maddi sebepler olur esbap; bazen sizin dualarınız olur. Aynı zamanda masuniyetinizi, muzdariyetiniz olur. Bunlar birer sebep olabilir. Esas o işi perde arkasında yaratan Allah’tır. ‘Sebeplere riayet etmemek’ diye bir şey yok. Maddi esbap konusunda gayret sarf etmek Cenab-ı Hakka karşı tevekkül ve teslimiyete bir kusur oluyorsa şayet; İnsanlığın İftihar Tablosu (sas) yapmazdı. İşte bunların bazıları manevi bazıları da maddi sebeplerdir. Kimyacıların, tabipleri yapıp ortaya koymak istedikleri şeyler; hatta korunma mevzu gibi.” dedi.
Peygamber Efendimiz’in uygulamalarını hatırlatan Gülen, “İnsanlığı İftihar Tablosu (sas) ‘Vebaya gitmeyin; eğer orada içerideyseniz dışarıya çıkmayın.’ diyor. Günümüzdeki modern düşüncenin bundan farkı yoktur. Evlerinize kapanmışsanız oturun; evlerinizden dışarıya çıkacaksanız içeriye girmeyin. Bunun gibi sebepler riayet…Keşke yapılması gereken şeyler önceden yapılsaydı.” ifadelerini kullandı.
Gülen sözlerine şöyle devam etti: “Bizi esas alakadar eden şeyler bu musibetler, musibeti amme olarak geliyor. Üstad musibetin geldiği yerlerle ilgili; ‘imanı, İslam’ı anlatacak insan sayısı, Allah’a tevcih edecek kişi sayısı az ya da diğerleri galebe çalıyordu.’ diyor. Şimdi küreselleşen bir dünyada böyle bir umumi çözülme, dağılma, kirlenme ve hak ve hakikatin ayaklar altına alınmazı söz konusu. Uzağa gitmeyin, kendi vatanınıza gidin. Mezalimin nasıl zirve yaptığını görün.”
Gülen’in açıklamaları şöyle;
Gülen yayınlanan videoda şu başlıklar üzerinde duruyor:
– Tedbir ve tevekkül dengesi,
– Sebeplere bakış ve Müsebbibü’l-Esbâb’a teveccüh,
– Umumi musibetler karşısında mümin mülahazası,
– Virüs sebebiyle hiç kimsenin kınanmaması,
– Bu musibetin insanları Allah’a yaklaştıran bir vesile olabileceği,
– Cebrî uzlet ve halvetin nasıl değerlendirilmesi gerektiği,
– Karamsarlığa düşmeme, Allah’a itimat edip O’nun rızasını gözetme,
– Bu küresel salgının muhtemel neticeleri,
– Kendini insanlığa adamış kimselere düşen vazife.
