• Turkhane Logo

Failin, Dedeoğulları'nı katlettikten sonraki 2 dakikalık görüntüsü kayıp

Konya'da katledilen ailenin avukatı, "Failin, Dedeoğulları’nın evinden ilk ayrılışının ardından 2 dakika yok. O 2 dakikada bir Mercedes arabanın geldiğini ve önceden o aracın orada olduğunu biliyoruz" dedi.

17:47 19 Nisan 2022 Salı
Failin, Dedeoğulları'nı katlettikten sonraki 2 dakikalık görüntüsü kayıp
Konya'da katledilen ailenin avukatı, "Failin, Dedeoğulları’nın evinden ilk ayrılışının ardından 2 dakika yok. O 2 dakikada bir Mercedes arabanın geldiğini ve önceden o aracın orada olduğunu biliyoruz" dedi.


Konya Katliamı Davasında, katliam gününe ait 2 dakikalık görüntünün silindiği ve o sırada fail Mehmet Altun’un araba içinde olan kişiyle iletişime geçtiği iddia edildi. Serbest bırakılan faillerin, delil kararttığı, polislerin ise çelişkili tutanak tuttuğu belirtildi.

Konyanın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021de Dedeoğulları ailesinden yedi kişi katleden tetikçi Mehmet Altun ile Ali Çalık, Ali Keleş, Ali Keleş (Lütfü oğlu), Ayşe Keleş, İbrahim Keleş, Lütfi Keleş, Ramazan Çalık, Veli Keleş ve Yahya Çalıkın yargılandığı davanın 3ncü duruşmasına Konya 4ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.


Duruşmaya katledilen Dedeoğulları ailesinin sağ kalan tek üyesi Çetin Dedeoğulları, Dedeoğulları ailesinin yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Mahmut Tuğrul, Garo Paylan, HDP Konya il yöneticileri ile Diyarbakır, Van, Urfa, Siirt, Hakkari, Batman, Muş Barosu Başkanları olmak üzere çok sayıda avukat katıldı.

Duruşmayı çok sayıda kişinin yanı sıra gazeteciler de izledi.

FAİLLER GETİRİLMEDİ

Fail Mehmet Altun ile ırkçı saldırı davasından tutuklu yargılanan Lütfi ve Ali Keleş tutuklu bulundukları cezaevlerinden duruşmaya SES ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, tutuksuz yargılanan sanıklar duruşmaya katılmadı.

AVUKAT GİRİŞİNE KAMERA

Avukat ve katılanların mahkeme salonuna girmek için kullandıkları girişe kamera konulması, ancak fail avukatlarının salona girdiği koridorda kameranın olmaması dikkat çekti.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada söz alan avukatlar, kameranın bulunmasına tepki gösterdi. Mahkeme ise bu uygulamayı, “güvenlik tedbiri” ifadeleriyle yanıtladı.

Ardından mahkeme yeni gelen evrakları okuyarak dosyaya ekledi.

YEĞENİ TANIKLIKTAN ÇEKİLDİ

Fail Mehmet Altun’un yeğeni ve Ayşe Keleş’in oğlu 16 yaşındaki Ahmet Keleş, tanık olarak dinlenmesi için salonda hazır bulundu. Ancak Ahmet Keleş, tanıklık yapmak istemediğini belirterek, tanıklıktan çekildi.

UYARMAK İÇİN ARADIK

Ardından katliamdan sonra fail ile telefonla görüştüğü tespit edilen oto kiralamacı Maksut Göncü, tanık olarak dinlendi.

Faili iş yerlerinden araç kiraladığı için tanıdığını, ancak diğer failleri tanımadığını belirten tanık, “Aracı kiralamaya geldiğinde, oğlum oradaydı, o kiraladı. CPS kayıtlarından aracın hız yaptığı emniyet tarafından bize bildirildi. Biz de uyarmak için aradık onu. Başka da bir görüşme ve konuşmamız olmadı. Oğlum arayarak hız yaptığını, yavaşlaması gerektiğini söyledi. O sırada ben de oradaydım” dedi.

İKİ OLAY ARASINDA FİİLİ VE HUKUKİ BAĞLANTI VAR

Siirt Baro Başkanı Kenan Bilge, “Olayın organize bir şekilde ve ırkçı saiklerle yapıldığına dair bulgular var. Etkin bir kovuşturma yürütülmesi mahkemenin de tarihi sorumluluğudur. Öldürmeye teşebbüs olan 12 Mayıs eylemi ortadayken, alınmayan önlemler sonucu 30 Temmuz katliamı meydana geldi. İki olay arasında fiili ve hukuki bağlantı var. Bir ailenin yaşam hakkı elinden alınmıştır” diyerek davaya katılma talebinde bulundu.

Hakkari Baro Başkanı Ergün Canan da davaya katılma talebinde bulundu.

Fail avukatları ile iddia makamı, katılma taleplerinin suçtan doğrudan zarar görmemeleri nedeniyle reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme başkanı da, verdiği ara karar ile katılma taleplerinin reddine karar verdi.

TANIKLARIN ÇELİŞKİLİ BEYANLARI

Ardından dava avukatlarından Atilla Kart söz aldı. Ayşe Keleş’in tarlasında çalışan kadınların ifadelerinde yer alan çelişkilere değinen Kart, “Katliamın gelişmesinde birinci dereceden sorumlu olan Ayşe Keleş, katliam günü bir el ateş edildiğini söylüyor. Ancak yanında çalışanlardan biri 5 el ateş edildiğini duyduğunu, öbürü birkaç el ateş edildiğini duyduğunu söylüyor. Tanıklar çelişkili beyanda bulunuyor. Mahkeme bu çelişkileri giderme gereği duymadı. Ayşe Karaca, Ayşe Keleş’i uyarıyor katliam günü. ‘Buraya gelme sizden bilirler’ diyor. Ayşe Karaca’nın beyanları çok önemli ama mahkeme üstüne gitmiyor” diye konuştu.

POLİSLERİN FARKLI TUTANAKLARI

12 Mayıs’ta gerçekleşen ırkçı saldırıya dair olay yeri inceleme tutanaklarına dikkat çeken Kart, şu bilgileri verdi:

“12 Mayıs’a dair iki tane belge var. Bu belgeleri doğru okumak gerek. Olay ona göre şekilleniyor. Mahkemenin maddi gerçeğe aykırı olan şeylere müdahale etmesi gerekiyordu. Mahkeme bunu yapmadı. Olay yeri inceleme tutanağı önemli ve iki mahkeme arasındaki bağlantıyı gösteriyor. Mahkeme 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen bu dosyayı takip ediyor, çünkü doğrudan ilgilendiriyor. Sanıkların maddi gerçeği saptırmasına izin vermeyin. Serpil Dedeoğulları 12 Mayıs’ta 155’i arıyor ancak yetkililer 3 saat sonra geliyor. Olayın bahçede gerçekleştiği tutanakta var. Tutanak olayın iki bahçe arasındaki arada olmadığını kanıtlıyor. Bir diğer tutanakta, Emniyet tutanağına ise ‘Komşular arası kavga’ denilerek tutanak oluşturuyor. Saat 22.00 ya da 22.00 civarı deniliyor tutanakta. 22.00 diye saat olur mu, nerede bunun dakikası? Bu tutanak 9 ay sonra UYAP’a yüklenmiş. 12 Mayıs’ta gerçekleşen olaya dair tutanak, Şubat ayında yani 9 ay sonra UYAP’a yükleniyor, dosyaya ekleniyor. Bu tutanak neden 9 ay sonra UYAP’a yükleniyor?”

Bu tutanağın 4 kişiden oluşan bir polis ekibinin imzasını taşıdığını, onlar tarafından tutanağın oluştuğunu kaydeden Kart, “Bu 4 kişilik polis ekibi 22.00 civarında olay yerine varmışsa neden olay yeri inceleme ekibi 3 saat sonra geliyor? İnandırıcı yani yok. Kavganın iki evin arasında vuku bulduğu izlenimi bilinçli olarak yaratıldı. Tüm yapılmak istenen bu. Bunun aksine tutanak tutuluyor” dedi.

Kart, 12 Mayıs’ta hukuk dışı 1 sayfalık raporu hazırlayan ve görev suistimal eden polisler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirterek, “Ayrıca tanık olarak da dinlenmeleri gerekiyor. Soruşturma aşamasında yasa dışı delil karartma ortaya çıkıyor. Tevsi tahkikat talebimiz var” dedi.

2 DAKİKA NASIL KAYBOLUYOR?

Avukat Kart şunları söyledi:

Kamera kayıtlarında ve telefon görüşmelerinde delil karartıyorlar. Katliam gününe ait 2 dakikalık görüntünün kayıtta olmadığı görülüyor. Failin Dedeoğulları’nın evinden ilk ayrılışının ardından 2 dakika yok. 2 dakika nasıl kayboluyor? Soruların yanıtı savcı ve kolluktadır. Katilin iştirak içinde olduğu kişilerin de o 2 dakikada bir Mercedes arabanın geldiğini ve önceden o aracın orada olduğunu biliyoruz.

2 Ağustos’ta katil, 155 ile 35 dakika görüşüyor. 35 dakikalık görüşme 50-60 sayfayı bulur. Ama rapor yok ediliyor. Yalnızca bir sayfa kalıyor. 1 sayfası dosyada unutuluyor. Bu, olayın nasıl organize olduğunu gösteren bir bulgu. Bu kayıtlar nerede, neden gizlendi, katil kimlerle pazarlık yaptı? Devletin sahibi hepimiziz. Katil orada ‘5 kişiyi daha öldürecem sonra teslim olacam’ diyor. Nefreti hala var. Katliamı işlediğini itiraf ediyor çünkü kardeşi Ayşe’nin iş birliğinin açığa çıkmasından kaygı duyuyor.

PLANLAYAN EKİP

Zehra Altun katili katliam günü 51 defa arıyor. Bu katilin nasıl bir organizasyon içinde olduğunu biliyor. Mehmet Güven ile katilin annesi İsmihan Altun’un görüşmeleri var ve yine Zehra Altun ile katilin muhtar dayısı Fahri Akpınar ile olay günü görüşüyor. Bu ekip katliam öncesi, günü ve sonrasında katilin saklanması ve silahların sağlanmasını planlayan ekip. Teknik destek almışlar. Bunların araştırılması için mahkemeyi görevini yapmaya çağırıyorum. Bu anlamda bu görüşmelere ait HTS kayıtlarının olayın bu boyutuna dair ayrı bir rapor hazırlanmasını, bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ediyorum.

Tanık beyanlarının tanık mahallinde olması yerine tanıkların SEGBİS ile dinlenmesini talep ediyorum. Delil karartma ve suç işlemeye dair somut delillerin olduğu çok bariz.

İNSANLIĞA KARŞI SUÇ VAR, BAKANLIĞA BAŞVURDUK

Katledilen insanların katledilmelerinin Kürt olmalarıyla alakasının olup olmadığı araştırılmalı. İnsanlığa karşı işlenen suç söz konusudur. Olaya iştirak eden ve haklarında takipsizlik verilen kişiler için Adalet Bakanlığına başvuruda bulunduk. Sonuçlarını bekliyoruz.”

Son güncelleme: 17:47 19.04.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı