• Turkhane Logo

Evi 111 kez basılan 90 yaşındaki Ebubekir Yağarcık: Devlete hakkımı helal etmeyeceğim

Köy boşaltmaları sonucu 90’lı yıllarda Şırnak Cizre’ye yerleşen 90 yaşındaki Ebubekir Yağarcık’ın evi farklı gerekçelerle tam 111 kez basıldı. Gözaltı ve cezaevinde işkence gören Yağarcık, “Devlete hakkımı helal etmeyeceğim” dedi.

13:18 20 Nisan 2021 Salı
Evi 111 kez basılan 90 yaşındaki Ebubekir Yağarcık: Devlete hakkımı helal etmeyeceğim
Köy boşaltmaları sonucu 90’lı yıllarda Şırnak Cizre’ye yerleşen 90 yaşındaki Ebubekir Yağarcık’ın evi farklı gerekçelerle tam 111 kez basıldı. Gözaltı ve cezaevinde işkence gören Yağarcık, “Devlete hakkımı helal etmeyeceğim” dedi.



Köy boşaltmaları sonucu 1990’lı yıllarda Şırnak’ın Cizre ilçesine bağlı Rubar köyünden ilçe merkezine yerleşme zorunda kalan Ebubekir Yağarcık’ın (90) evi polis tarafından bugüne kadar farklı gerekçelerle tam 111 kez basıldı. Baskılardan kaynaklı ikametini sık sık değiştirmek zorunda kalan Yağarcık ailesi, her baskında tüm eşyaları dağıtıldı, kapı ve pencereleri kırıldı. Çoğu sabah gözünü baskınla açan ailenin tüm bireyleri, gözaltı, tutuklama ve işkencelerden geçti.

8 GÜN BOYUNCA YEMEK VERİLMEDEN İŞKENCE EDİLDİ


Mezopotamya Ajansı’ndan Zeynep Durgut’a konuşan Ebubekir Yağarcık, ilk gözaltına alındığında 13 ay cezaevinde kaldığını anlatarak, “1990’lı yıllarda Kürtlere karşı çok yönlü bir saldırı söz konusuydu. İlk gözaltına alındığımda 13 ay cezaevinde kaldım. Yine 1993 yılında ihbar sonucu evim basıldı ve gözaltına alındım. Gözaltı sürecinde saatlerce işkence edildim. Tam 8 gün boyunca elektrikli işkence gördüm. 8 gün boyunca bana yemek vermediler. Sadece ekmeği suya bandırıp veriyorlardı. O günden beri ses tellerim bozulmuş. Hiçbir suçum yoktu. Ortada bir delil ve bir kanıt yoktu. 8 gün aradan sonra Şırnak’a götürüldüm ve mahkemeye sevk edildim. Daha sonra da ‘Örgüte yardım’ iddiasıyla tutuklandım” dedi.

8 YAŞINDAKİ KIZIMI DA GÖZALTINA ALDILAR

Baskınların sistematik hale dönüştüğüne belirten Yağarcık, “Ev baskınları sonucunda gözaltına alınmayan çocuğum kalmadı. 20 yaşındaki oğlumdan 8 yaşındaki kızıma kadar, hepsi gözaltına alınmış. Her ev baskınında polisler, kapılarımızı kırıp, bize hakaretler etti. Her ev baskınında ‘diz çökün’ diyorlardı. Ben bir defa bile onların önünde diz çökmedim ve boyun eğmedim” dedi.

DEVLET KENDİNİ HİÇBİR ZAMAN UNUTTURMADI

Baskınların birinde oğlunu çırılçıplak soyulup yağmurda bekletildiğini anlatan Yağarcık, “Oğlumu çırılçıplak soyarak yağmurun altında öylece beklettiler. Buna çok öfkelendim ve polislere, ‘Onu öldürün ama bunu yapmayın’ dedim. Allah onların yanında bırakmasın. 2020’de yapılan başka bir ev baskınında polis müdürüne, ‘111 defadır siz benim evimi basıyorsunuz ve 111 defadır da evimde tek bir şey görmüş veya bulmuş değilsiniz. Siz niye böyle yapıyorsunuz?’ diye sordum. Daha sonra da polise, ‘Bu Türkiye’nin ayıbıdır’ dedim. Bunun söylememle birlikte polis müdürü sustu ve bir şey diyemedi. Devletin zulmünü unutmam. Kaldı ki devlet kendini hiçbir zaman unutturmadı” dedi.

“İSTEDİĞİM TEK ŞEY BARIŞ VE HUZUR”

“Onlara hakkımı helal etmeyeceğim” diyen Yağarcık, “Bütün ömrüm bu kötü şeylerle geçti. Şimdi 90 yaşındayım. Ömrümde görmek istediğim tek şey barış ve huzur. Kürtlerden tek isteğim Kürtlüklerinden taviz vermesinler. Kürtçe konuşsunlar, Kürtçe mücadele etsinler. Bu kadar ölüm, kan, katliam ve gözyaşından sonra devlet benim gözümde hiçbir zaman iyi olmaz. Devletin bize yaşattığı zulmü Nemrut kendi halkına yaşatmamıştır. O yüzden hakkımı onlara hiçbir zaman helal etmeyeceğim” dedi.

Son güncelleme: 13:18 20.04.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı