• Turkhane Logo

Eski Büyükelçi iktidarın 3 hedefini yazdı: Yirmi yılın son hamlesi

Son dönemde Türkiye'de yaşananları kaleme alan ABD'li Eski Büyükelçi iktidarın 3 hedefini yazdı. Erdoğan'ın geleceğinden artık emin olamadığını ifade eden büyükelçi, 'yirmi yılın son hamlesi' olarak İmamoğlu'nun tutuklanmasını işaret etti.

11:01 19 April 2025 Saturday
Eski Büyükelçi iktidarın 3 hedefini yazdı: Yirmi yılın son hamlesi
Son dönemde Türkiye'de yaşananları kaleme alan ABD'li Eski Büyükelçi iktidarın 3 hedefini yazdı. Erdoğan'ın geleceğinden artık emin olamadığını ifade eden büyükelçi, 'yirmi yılın son hamlesi' olarak İmamoğlu'nun tutuklanmasını işaret etti.

Halk TVde yer alan habere göre ABDnin eski Ankara Büyükelçisi Pearson, Türkiyenin stratejik karmaşası başlığı altında son dönemde yaşananlara dair analizini paylaştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sert hamlelerinin ardındaki nedenleri ve iktidarın hedeflerini yazan Pearson, Middle East Institute (MEI) için yazdığı yazıda Erdoğanın siyasi geleceğinden artık emin olamadığını gösterdiğini ifade etti.
ESKİ BÜYÜKELÇİ İKTİDARIN 3 HEDEFİNİ YAZDI

Türkiyede iktidarın aynı anda üç temel hedefi gerçekleştirmeye çalıştığını ifade eden Pearson şunları söyledi:

    1-) CHPnin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na ciddi suçlamalar yönelterek Türkiye’de demokrasiyi ezmek ve siyasi muhalefeti yok etmek.

    2-) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 yıllık iktidarını sürdürmek ve onu fiilen ömür boyu lider haline getirmek amacıyla, DEM Partiyi koalisyona dahil etmek.

    3-) Suriyedeki geçiş hükümeti üzerindeki güçlü etkisini kullanarak, ülkenin kuzeydoğusu ve Suriye ulusal hükümetindeki Kürt gücünü etkisiz hale getirmek.

YİRMİ YILIN SON HAMLESİ

İmamoğlunun tutuklanmasından sonra gerçekleştirilen altı ulusal anketin hepsinde CHPnin önde çıktığına dikkat çeken Pearson, bu hamlenin Erdoğanın siyasi geleceğinden artık emin olamadığını gösterdiğini ifade etti.

Pearson açıklamalarının devamında şunları söyledi,

    Bu tutuklama, Erdoğanın demokratik muhalefeti yok etmek için yürüttüğü yirmi yıllık kampanyanın en son hamlesidir. Hiçbir zaman tamamen başarılı olamadı. Bu süre boyunca demokratik muhalefet boğulmadı ve Erdoğanın çekiciliği giderek zayıfladı. Ve böylece, siyasi geleceğinden artık emin olmayan Erdoğan, birkaç hafta önce demokratik muhalefetin kalbine darbe vurdu...

ERDOĞANIN ADAYLIK PLANI

Pearsonın mercek tuttuğu önemli gelişmelerden biri de 22 Ekim 2024te MHP lideri Devlet Bahçelinin Abdullah Öcalanı parlamentoya davet etme girişimi. Eski büyükelçiye göre, Bahçeli bu yolla, AKP-MHP-DEM üçlü ittifakının zeminini hazırladı.

Bu ittifak iki seçenekten birini mümkün kılabilir diyen Pearson, sözlerine özetle şu şekilde devam etti:

Bu yeni koalisyon, iki seçenek sunuyor: Ya 360 milletvekili erken seçim kararı alarak, Erdoğanın görev süresi dolmak üzereyken anayasadaki bir boşluktan yararlanıp tekrar aday olmasını sağlayacak (bunu birden fazla kez yapabilir), ya da üç partinin oylarıyla yeni bir anayasa değişikliği yaparak Erdoğanın mevcut görev süresini uzatacak. Her iki durumda da, Erdoğanın öngörülebilir gelecekteki siyasi konumunu sağlamlaştırmak için DEM Partinin desteği gerekli...
TÜRKİYE-İSRAİL GERİLİMİ

Pearson, İsrail ile Türkiye arasındaki Suriye geriliminin derinleştiğini belirtti. Eski Büyükelçiye göre, İsrailin Kürtlerle ilişkileri ve Suriyedeki operasyonları, Türkiyenin yeni üs planlarını baltalıyor. Azerbaycanda iki ülke arasında görüşmeler sürerken, ABD arabuluculuğa soyunmuş durumda.

ABD, Suriyeden bazı güçlerini aşamalı olarak çekmeye başladı. Bu, İsraili endişelendiriyor. [...] İsrail, belirli kilit alanlarda Türk üslerine karşı çıkıyor. ABD için Suriyenin istikrara kavuşması önemli. Ancak Washington bu sürecin daha yavaş ve kapsamlı ilerlemesini istiyor. Türkiye ise daha hızlı hareket edip silahlı Kürt grupların hemen dağıtmak istiyor ki bu da Şamın Kürtlerle uzlaşma çabalarını baltalayabilir.
ERDOĞANIN OLASI ABD ZİYARETİ

Pearsona göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan çok da uzak olmayan bir tarihte ABDye seyahat edebilir, fakat bugüne kadar bu konuda bir ayrıntı paylaşılmış değil. Eski Büyükelçiye göre, Erdoğanın Washingtona gitmesi halinde aşağıdaki konular ve pozisyonlar gündeme gelebilir:

Erdoğan, Başkan Donald Trumpın, Rus S-400 füzelerini kaldırmak zorunda kalmadan Türkiyeye F-35 satışına izin vereceğini umuyor.

Trumpın, Suriye hükümetinin IŞİD tehdidiyle başa çıkabileceği düşüncesiyle, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile ortaklığı sonlandırabileceğine inanıyor.

Trumpın iç politikadaki anti-demokratik önlemlerini eleştirmeyeceğini düşünüyor.

Pearsona göre, Ankara, halen Rus yapımı S-400 sistemini elden çıkarmaya yanaşmıyor, hatta bu sistemi Suriyenin içinde konuşlandırmayı planlıyor. Eski Büyükelçi, böylesi bir durumda ABDnin F-35leri satması için hiçbir neden görmediğini, Kongre şartları karşılanmadan satışın imkânsız olduğunu vurguluyor.
KRİTİK TELEFON GÖRÜŞMESİ VE İYİ LİDER ÖVGÜSÜ

Pearsona göre, tüm bu gelişmelere rağmen Washingtonda Türkiye için olumlu bir görüş hakim. Eski Büyükelçi sözlerinin devamında şunları söyledi,

Erdoğan ve Trump, İmamoğlunun siyasi sahneden kalıcı olarak uzaklaştırılması sürecinin başlamasından sadece iki gün önce 16 Martta telefonda görüştü. Görüşmenin hemen ardından Trumpın özel elçisi Steve Witkoff, bu görüşmeyi dönüştürücü ve harika olarak niteledi.

25 Martta ise Trump, İmamoğlunun siyasi arenadan tamamen silinmesinden sonra Erdoğan için iyi bir lider ifadesini kullandı.

Sonuç olarak, Pearsona göre, Türkiye-ABD ilişkilerinde önümüzdeki haftalarda yaşanacak gelişmelerin hem ikili ilişkilerde hem de Orta Doğunun geleceğinde belirleyici olabileceği öngörülüyor.

Son güncelleme: 11:01 19.04.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı