• Turkhane Logo

Esbabın sükutu bizi sebeplere riayetten alıkoymamalı!

Erdoğan’ın faşist rejiminin zulmünden kurtulmak için Yunanistan’a sığınan mazlumların Türkiye’ye geri itilmesi, hepimizi dilhun etti, yüreklerimizi dağladı.

16:28 23 Haziran 2023 Cuma
Esbabın sükutu bizi sebeplere riayetten alıkoymamalı!
Erdoğan’ın faşist rejiminin zulmünden kurtulmak için Yunanistan’a sığınan mazlumların Türkiye’ye geri itilmesi, hepimizi dilhun etti, yüreklerimizi dağladı.

TURKHANE.COM - ANALİZ 
Erdoğan’ın faşist rejiminin zulmünden kurtulmak için Yunanistan’a sığınan mazlumların Türkiye’ye geri itilmesi, hepimizi dilhun etti, yüreklerimizi dağladı. 
Evet, esbab bikülliye sükût ediyor, sebepler zahiren aciz kalıyor, doğru. 
Ancak aklımızdan bir lâhza olsun çıkarmamamız gereken bir husus var; bizi sefere, mücahedeye, sebeplere bihakkın riayet etmeye memuruz. Cennetasa baharın ne zaman ve hangi vesile ile geleceğini biz bilmeyiz, ancak Rabbimiz bilir. 
Hepimizin bildiği gibi bizim vazifemiz, küsmek, darılmak, fütur göstermek, yılmak değil; hem fiilen hem kalben hem lisanen dua dua yalvarıp Üstad Bediüzzaman’ın müjdesini verdiği cennetasa baharın yolunun taşlarını döşemektir.
Malum olduğu üzere dün Erdoğan zulmünden kaçarak Yunanistan’a sığınan ve bıçaklı saldırıya uğrayan 61 mazlum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) geçici tedbir kararına rağmen gruplar halinde geri itildi.
Aralarında çocukların da olduğu grubun sığınma talepleri kabul edilmedi ve maalesef faşist Erdoğan rejimine teslim edildiler. Bıçaklı saldırının görüntüleri hepimizin ciğerini pare pare etmişken gelen AİHM’in iadeyi durdurmaya kararı yüreklerimize su serpmişti.
Ancak ferahlık halimiz çok uzun sürmedi, mazlumların Türkiye’ye geri itildiği haberiyle sarsıldık, derin bir inkisara uğradık. Şimdi dualarımız geri itilen mazlum kardeşlerimizle beraber. Rabbim kalplerini inşirah ve sekine ile doldursun, sadrlarını genişletsin, mağduriyetlerini tez zamanda hitama erdirsin. Amin.
İnsan hakları ve demokrasinin beşiği olmayı ideali olarak belirleyen Avrupa’dan da bazı kapıların yüzümüze kapanması bizi çok üzüyor, derin elemlere gark ediyor. Bazen kendimizi çaresiz kalmış gibi hissediyoruz. 
Hatta ümitlerimizin kırılmaya yüz tuttuğu anlar bile oluyor.
Ancak hemen akabinde, Rabbimiz’in Bakara Suresi’nin 214’ncü ayet-i kerimesinde yer alan “Yoksa siz, sizden önce gelip geçenlerin başına gelenler size de gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Yoksulluk ve sıkıntı onlara öylesine dokunmuş ve öyle sarsılmışlardı ki, nihayet Peygamber ve beraberindeki müminler: Allahın yardımı ne zaman! dediler. Bilesiniz ki Allahın yardımı yakındır” hükmü ve müjdesi hatırımıza geliyor, ferahlıyoruz.
Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Hidayet Karaca’nın haksız tutukluluğuna dair birkaç gün önce verdiği “ihlal” ve “tazminat” kararı gibi mücadele azmimizi perçinleyen ve bizlere ümit veren hadiseler de oluyor.
Ancak bizim ümitlerimizi asıl yeşerten hadiseler, dış dünyada AİHM ve benzeri kurumların haklılığımızı tasdik eden karar ve açıklamaları olmasa gerek. 
Örnekleri kendinden bir hareket olmanın gereği olarak, bizim ümitlerimizi canlı tutan ve yükselten hadiseler, ortaya koyduğumuz kendi duruşumuz ve aktivitelerimiz oluyor.
Avrupa’nın farklı ülkelerinden bir araya gelen binlerce mağdur ve hak savunucusu vefalı insan, Salı günü Türkiye’deki hukuksuz tutuklamalara ve hak ihlallerine dikkat çekmek için Fransa’nın Strazburg şehrinde eylem yaptı.
Peaceful Actions Platformu’nun öncülüğünde düzenlenen eylemde katılımcılar ‘adalet ve özgürlük’ sloganları attı, taşıdıkları pankartlarla haksızlıkları dile getirdiler.
Eski NBA yıldızı ve insan hakları savunucusu Enes Kanter de katıldığı programda, sanatçılar Grifon ve Süvari de şarkılarıyla katılımcıların hislerine tercüman oldu. 
Mazlumların geri itilmesi ve Strazburg’taki eylem şu hakikati bir kez daha gösterdi ki;
Sebepler ne kadar sükut ederse etsin, hadiseler bizi ne kadar yorarsa yorsun, vazifemiz ve bizi ayakta tutacak husus, umudumuzu ve mücadelemizi canlı tutmaktır. 
Yani müjdesi verilen o cennetasa baharı aktif sabırla beklemektir.
Daraldığımız anlarda da Bakara Suresi 214’üncü ayetinin muhkem kalesine iltica etmektir.
Rabbimiz gönüllerimize inşirah ve sekine lütfeden, bellerimizi büken yükleri sırtımızdan alan, her zorluktan sonra bir kolaylık lütfeden Gafur-ur Rahim’dir.
Bize düşen vazife ise hemen işe koyulmak ve sadece Rabbimiz’e yönelmektir.
Vesselam…

Son güncelleme: 16:28 23.06.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı