• Turkhane Logo

Ergun Özbudun: AİHM kararlarına uymayan hâkimler suç işliyor

Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun: HSK iktidara bağımlı hale geldi. Eşitleri tarafından seçilen tek bir üye dahi yok. HSK’ya hâkimiyet tüm yargı organına hâkimiyet demek.

09:55 25 Ocak 2021 Pazartesi
Ergun Özbudun: AİHM kararlarına uymayan hâkimler suç işliyor
Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun: HSK iktidara bağımlı hale geldi. Eşitleri tarafından seçilen tek bir üye dahi yok. HSK’ya hâkimiyet tüm yargı organına hâkimiyet demek.


Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ergun Özbudun, AİHM kararlarına uymanın anayasanın açık bir emri olduğunu belirterek, bu hükme uymayan hâkimlerin ‘görevi kötüye kullanma’ gibi ağır bir suçu işlediğini söyledi.

Özbudun, “Şimdiki sistem kuvvetler ayrılığı değil tam bir kuvvetler birliği. Bütün yetkiler Cumhurbaşkanı’nda toplandı. Yasama ve yargı denetimi etkisizleştirildi.” uyarısında bulunarak, “HSK iktidara bağımlı hale geldi. Eşitleri tarafından seçilen tek bir üye dahi yok. HSK’ya hâkimiyet tüm yargı organına hâkimiyet demek.” ifadelerini kullandı.


“KARARLARA UYMAK EGEMENLİK VE BAĞIMSIZLIĞA AYKIRI DEĞİL”

Karar gazetesinde Taha Akyol’a konuşan Prof. Dr. Ergun Özbudun, AİHM kararlarını bağlayıcılığını savunmanın milli egemenlik ve milli bağımsızlığa aykırı olduğunu iddia etmenin tamamen temelsiz ve gerçek dışı oldunu kaydetti.

Özbudun, sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) bireysel başvuru hakkını 1987, AİHM kararlarının bağlayıcılığını da 1989 yılında kabul etmiştir. Dolayısıyla AİHM kararlarının bağlayıcılığının kabulü, Türkiye bakımından uyulması zorunlu bir milletlerarası taahhüttür. 2004 Anayasa değişikliği ile bu yükümlülük, iç hukuk bakımından da teyid edilmiştir.

“MİLLETLERARASI ANTLAŞMA HÜKÜMLERİ ESAS ALINIR”

Bu değişiklikle 90. maddeye eklenen cümleye göre, “Usulüne göre yürürlüğe giren milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.”

AİHM KARARLARI BAĞLAR MI?

Akyol’un, “‘AİHM kararları bizi bağlamaz’ diye devam edersek ne olur?” sorusuna ise Özbudun, şu yanıtı verdi:

Ne AİHM’nin ne Bakanlar Komitesi’nin elinde kararın cebren infazını sağlayacak bir araç vardır. Avrupa Konseyinin en yüksek siyasal karar organı olan Bakanlar Komitesi de siyasal bir organdır ve uygulayabileceği müeyyideler de ancak siyasal nitelikte olabilir. Ancak bunlar, durumun vahametine göre Avrupa Konseyi üyeliğinden geçici çıkarma veya tamamen çıkarma gibi çok ağır müeyyideler olabilir.

HSK İKTİDARA BAĞIMLI

Türkiye’de HSK’nin 2017 Anayasa değişikliği öncesindeki yapısında, üyelerin büyük çoğunluğunun, kendi eşitleri tarafından seçilmiş hâkimlerden oluştuğunu hatırlatan Özbudun, “Ancak 2017 değişikliği ile bu tablo tamamen tersine dönmüştür. ” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

Halen HSK’nin on üç üyesinden altısı doğrudan veya dolaylı olarak Cumhurbaşkanı, yedisi ise TBMM çoğunluğu tarafından seçilmektedir. Kurulda, kendi eşitleri tarafından seçilmiş tek bir hâkim üye dahi yoktur.

Böylece Kurul, tamamen siyasal iktidara bağımlı hale gelmiştir. HSK’nin yapısının siyasal rejimin niteliği üzerindeki belirleyici etkisi, göz ardı edilemez. HSK’ya hâkimiyet, tüm yargı organına hâkimiyet demektir. Çünkü iki Yüksek Mahkeme olan Yargıtay ve Danıştay’ın tüm üyeleri HSK tarafından seçilmektedir. Ayrıca HSK’ye hâkimiyet, diğer iki önemli anayasal organın, Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulunun yapısını da siyasal iktidar lehine etkilemektedir.

“HSK’NIN YAPISI KÖKTEN DEĞİŞTİRİLMELİ”

Parlamenter sisteminin önemine değinen Prof. Dr. Ergun Özbudun, “Yargı alanında gerçek bir reform, ancak HSK’nin yapısının kökten değiştirilmesi ve bu Kurulun siyasal iktidar karşısında tamamen özerk ve bağımsız bir statüye kavuşturulması ile mümkün olabilir.” dedi.

Son güncelleme: 09:55 25.01.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı