• Turkhane Logo

"Erdoğan'la benzer aktör arasında tercihe zorlarlarsa, aday çıkarmayı tartışırız"

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda partisinin tutumunu açıkladı.

17:19 03 Haziran 2022 Cuma
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, ortak cumhurbaşkanı adaylığı konusunda partisinin tutumunu açıkladı.


BBCden Ayşe Sayına konuşan HDPli Temel, millet ittifakını ”Aslında uzun süredir şu değerlendirmeyi yapıyoruz: Bir akıl millet ittifakını da adeta iktidar gibi kilitlemeye çalışıyor. Yani ırkçı, milliyetçi ve kimi kesimlere özel düşmanlık besleyen duyguları ki buna Kürtler, kadınlar dahil bir hassasiyet oluşturma adına diğer bloğa benzeştirmeye çalışıyor. Dolayısıyla millet ittifakı, kendi farkını, iktidar karşısındaki alternatifini bu nedenle yeteri kadar oluşturamıyor, programa dönüştüremiyor ifadeleriyle eleştirdi.

Bunda İYİ Parti’nin, kodları sebebiyle çok belirgin bir rolü olduğunu belirten Temel CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunu da eleştirdi. Temel, Eşeğini fakire kaybettiriyor önce, sonra da bulduruyor ve sevindiriyor misali. İktidarın neden olduğu ağır ihlaller bitecek demek bir çözüm değil. Bu biraz Sayın Kılıçdaroğluna dair eleştirimizdir. Yani Demirtaşın özgür bırakılması çok istediğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz bir şey. Demirtaş ve tüm arkadaşlarımız...Ama bu bir çözüm değil, iktidarın neden olduğu bir sorunu doğal olarak çözmek oluyor dedi.


Temel ayrıca partilerinin kapatılması olasılığına karşı bütün önlemleri aldıklarını ve seçmenlerini partisiz bırakmayacaklarını, muhtemel siyasi yasaklara karşı da 800-1000e yakın isim havuzu oluşturduklarını açıkladı.

MANSUR YAVAŞIN İNŞALLAH DEMEDİM SÖZLERİNE TEPKİ

Temel, partisinin Van ziyareti sırasında Edirne Cezaevinde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın serbest bırakılmasına inşallah diyen ve daha sonra inşallah demedim açıklaması yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşa tepki gösterdi. Temel, Mansur Yavaşın inşallah sonrası, İnşallah demedim demesi. Kürtlere adeta şunu hissettiriyor: Sizin en doğal talebinize bile, inşallah bile demiyoruz. İnşallah sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne Yanlış söylüyorsun. Bu, Diyarbakırda başka, Ankarada farklı konuşuyor gibi. Vanda farklı Ankarada farklı konuşuyorsunu biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKPnin de, Erdoğanın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün Millet İttifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor ifadelerini kullandı.

Temel bunun Kürtlere hissettirdiğini “‘Sizin en doğal talebinize bile, inşallah demiyoruz’. ‘İnşallah’ sözcüğü, İslam kültüründe, hayra vesile olacak her şey için kullanılır. Şimdi aslında bir yol kazası mı, değil. Oradaki hakikat onu gerektiriyordu, çünkü insanlar talep ediyordu. Orada insanların yüzüne yanlış söylüyorsun. Bu, Diyarbakır’da başka, Ankara’da farklı konuşuyor gibi. Van’da farklı Ankara’da farklı konuşuyorsunu biraz ispatlayan bir örnek Yavaş örneği. Gerçekten, AKP’nin de, Erdoğan’ın da kurduğu oyun alanında oyun oynamak anlamına geliyor. Bu çok tehlikeli. Buradan çıkılmadığı sürece, alternatif bir gücün millet ittifakı tarafından oluşturulamayacağı şüphesi ya da kaygısı derinleşiyor.” ifadeleriyle anlattı.

ERDOĞANDAN DAHA AZ KÖTÜ BİRİNİ DE TERCİH ETMEK ZORUNDA DEĞİLİZ

Temel, Siz kendiniz bir seçim ittifakı yapacağınızı açıkladınız. Ama cumhurbaşkanlığı konusunda ortak aday arayışı var. Siz daha net bir tavır koymadınız. Adaylık konusunda tutumunuzu açıklamak için neyi bekliyorsunuz? sorusuna ise şu yanıtı verdi:

Biz tutum belgemizde aslında bu soruların bir şekilde önümüze geleceğini öngörerek tavrımızı açıkça belli etmiştik. O da şuydu: Biz parlamento seçimlerinde güç olmayı, her iki bloğu da sayısal olarak kilitleyen bir gücüz. Bizsiz adım atılamaz bir tablo oluşturma konusunda iddialıyız. Ve bu gücümüzün önüne ne kapatma davası ne de başka bir şeyin bunun geçemeyeceğine de çok inanıyoruz.

Ama iş cumhurbaşkanlığına gelince değişiyor tabii. Çünkü cumhurbaşkanlığı konusunda farklı bir konumda Türkiye. Toplumun tüm kesimlerine en büyük kötülüğü yapan kişi tarafından bu makam ele geçirilmiş. Erdoğanın yarattığı rejim, Türkiyenin başına bugüne kadar tarihi boyunca gelmiş, en kötü ve uzun süreli rejim. Darbe yönetimlerinde bir dönem olurdu, geçiş süreçleri olurdu. Bu kadar kötü birinin temsili karşısında, şöyle yanılgılara düşüyor muhalefet: Bu kadar kötüyken, biz daha az kötüsünü göstersek herkes mecburen destekler. Bu korkunç bir şey. Bizim HDP olarak bunu benimsememiz mümkün değil. Biz Erdoğana elbette mecbur değiliz, eyvallahımız da yok. Ama biz Erdoğandan daha az kötü birini de tercih etmek zorunda değiliz.

Bu konularda tutum belirleyecek aday. Eğer aday, bu tutum ve sözünü kamuoyunun önünde ve çeşitli temaslarında ortaya koyarsa, elbette biz desteğimizi de ilkelerimizi ortaya koyarak uzlaşmaya hazırız. Ama diyelim ki bizi Erdoğanla, Erdoğana benzer bir aktör arasında tercih yapmaya zorlarlarsa, biz o kötülerin tarafı olmayız. Aday çıkarmayı tartışırız. Çünkü iki kötünün karşısında bir iyinin şansı olabilir Türkiyede diyoruz.

İYİ PARTİYLE TEMASIMIZ YOK

Bu ülkenin düze çıkması lazım, gerçekten demokratik zeminde ve ilkelerde yeniden inşasına sebep olacak bir aktöre ihtiyaç var. Dolayısıyla da en önemlisi, Erdoğanın yaptığı hiçbir şeyi yapmayacak, Erdoğanın yaptığının tersini yapacak bir aktöre ihtiyaç var. Bu konuda hala biz muhalefetle çeşitli temaslar içinde olsak bile bir karara varmış değiliz. Aday üzerine ilkelerimizi koşullarımızı, tutum belgesinde belirttiğimiz gibi muhalefetle de konuşuyoruz. Muhalefet dediğimiz de elbette CHP, DEVA, Saadet ve o eksendeki partiler. Ama tabii İYİ Parti ile bir temasımız yok.

Biz tekrar 27 Eylül 2021de açıkladığımız tutum belgesine atıfta bulunarak ilkelerimizin ne olduğuna bakılmasını talep ediyoruz. Yani bazı konularda topluma da, partimize de ve partimizin ittifak güçlerine de sözü olacak, sözünü tutacak bir aktöre ihtiyaç var. Belki bu aktörün etrafında tek günlük bir ittifak da gerçekleşebilir. O da seçim ittifakı. Dünyadaki bir sürü faşist rejim, tek günlük, tek gecelik ittifak sonucu değiştirildi. Ama beyan etmeli kendi niyetini. Örneğin, Kürt Sorununa yönelik çözümü ne? Cezaevleri sorununa, adaletsizliğe, kayyum gaspına yönelik çözümü ne?

Aslında muhalefet cephesinde adaylık için konuşulan üç isim var: Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş. Erdoğana karşı bu isimler içinde tercihiniz ne olur?

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu veya Mansur Yavaşın adaylıkları üzerine parti kurullarımız gerçekten bir tartışma yürütmedi. Ama Mansur Yavaşa yönelik bizim parti tabanımızın ve parti çeperimizde yer alan güçlerin tutumu çok belli. Ama İmamoğlu ve Kılıçdaroğluna dair ve belki de bunların dışındaki aday tartışmalarına dair de çok çeşitli fikirlerimiz ve görüşlerimiz olabilir.

Yavaşa olumsuz baktığınızı anlıyorum söylediğinizden…

Bizim görüşümüz nettir ona dair. Ahmet Türk aslında bu konuda çok sade konuşmuştu (Geçen ay Independent Türkçeden Faik Buluta konuşan Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden Ahmet Türk, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaşın cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Kürtlerin desteğini alıp alamayacağı sorusuna Mansur Yavaşın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum yanıtını vermişti). Bizim parti görüşünü de ifade ediyor o. Bu son tutumuyla, ne kadar haklı olduğumuz de belki görüldü. Ama diğer iki aktör, Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu ve onların dışındaki başka siyaset dışı veya partiler üstü şahsiyetlerle ilgili etkili sözümüz olur

Son güncelleme: 17:19 03.06.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı